2023’ün En İyi 20 Albümü
Merhaba.
Yılın sondan bir önceki akşamında, gecenin bir saatindeyim şu an. 03:06 hatta tam olarak. Bir yandan spor yorumcusu Mehmet Demirkol’un Suudi yetkililer ile Atatürk pazarlığı yapılması karşısında artık neredeyse ağzını bozacak seviyede isyan edişini izliyor, bir yandan da bu yazıyı yazıyorum. Bir yüzyıl önceye kadar bizi işgalci gören, Atatürk’ü yezid ilan etmiş leş gibi adamlarla, bu güzel ülkede palazlanıp semirmiş bazı kendini bilmez zibidilerin ağız yüz eğe eğe Atatürk tartışmasına sahit olduk bugün. Üstelik sosyal medya olmasaydı bu korkunç skandal bile halı altına süpürülecek, aman işimiz görülsüncülüğün getirdiği son noktada Atatürk’ü bile kelimenin gerçek anlamıyla satacaktık. Samsun varken, Ankara varken gidip Riyad’da cumhuriyetin 100. yılını kutlayacak kadar, oradan gelecek üç kuruşun peşine düşecek kadar aciz bir ülkeyiz çünkü.
Bu yazılar burada kalıyor, belki aylar yıllar sonra bile birileri açıp okuyor diye çoğu zaman gündemle ilgili hissiyatımı filtrelememeye çalışıyor, hatta yazıya döküp biraz rahatlıyor ve ortak duygulara ses olma gayesiyle rahatlatmaya da çabalıyorum ama elim ayağım titriyor saatlerdir. Hadi artık dediğim noktada bile yazıp yazıp silerek 03:36’ya gelmişim 4-5 cümleyi bir araya getireceğim derken. Zaten çeşit çeşit dertten tasadan son güne bırakmışım, bir an evvel yazmam lazım ayıp oldu insanlara diye düşünürken içine düştüğüm psikolojiye bak. Ne alaka kardeşim, sen metaline bak diyen vardır belki ama lafı dolandıramayacağım; onu diyenin de karakterini sikeyim, kusura bakmasın. Ülke böyleyken saçımı tarayamıyor, normal akışına döndüremiyorum hayatımı. Bu sene zaten daha az yazı çıkmasının, siteyi boşlamamın sebebi de bu biraz. Depremdeki ve seçimdeki kepazelikler yetmedi, elin bedevisiyle Atatürk pazarlığına kadar geldi Türkiye Cumhuriyeti 100. yılında. Böyle bok gibi bir yılın sonunda hayata dair motivasyonum sıfıra yakın ama umarım sizin için biraz daha iyi geçmiştir bu sene, ne diyeyim. Umarım metal dinlemek ve konuşmak, bana iyi geldiği kadar iyi geliyordur size de.
2022’ye nazaran epey sönük geçti bence bu yıl ve şöyle üstünkörü bir taramayla her mecranın, her metalcinin listesinin/ favori albümünün farklı olduğunu gözlemledim. Bu, çıkan albümlerin çeşitliliğinden veya kalitesinden ziyade herkesin ortak beğenisini kazanabilen işlerin eksikliğiyle ilgili bana kalırsa; haliyle herkes kendine yakın bulduğu bir grubu seçip ona tutundu bu senede. Hadi bir an evvel bakalım senenin en iyi işlerine de çıkalım şu 2023’ten artık. Bu aşırı alakasız ve gergin giriş için de kusura bakmayın. Huzurlarınızda, 2023 yılının en iyi 20 albümü:
20. ENSLAVED – Heimdal
Kendini komple black metalden sıyırıp krautrock prensiplerine teslim olmuş bir Enslaved hiç benlik değildi ve bunu da Utgard yazısında dile getirmiştim; fakat Heimdal ile yeniden dengeyi buldular ve minimalist black metal fikirleri, viking atmosferi ve krautrock/progresif rock maceracılığı harmanından oluşan iyi bir albüme imza attılar. Hak ettiği yerde değil bence ve son birkaç albümün yarattığı ya bunlar da Opeth’e bağladılar, algısı yüzünden kaynadı gitti. Henüz tümüyle kaybetmedik Enslavedi’i ve bu yoklukta yılın iyi işlerinden biriydi Heimdal. Örneğini hemen aşağıda görebileceğiniz üzere bir yandan blast-beat atarken hiç çaktırmadan melodik, tatlı tatlı temiz vokal yapabilen üstün yetenek Iver Sandøy’a da selam olsun.
19. NIGHT DEMON – Outsider
Listeye alıp henüz kritiğini yazamadığım dört albümden biri Outsider. 2011’de kurulmuş, Amerikalı bir heavy metal grubu. Bu tanımlama heyecan uyandırmıyor belki ama korku temalı, NWoBHM temelli, kısa ve vurucu parçaları hafif leş (bkz. deri ceketler) bir tempoda sunan grubun akılda kalıcı şarkı yazma konusundaki mahareti sayı duyulası. Tempoyu düşürdüklerinde fazla cheesy ve alternatif rock çizgisine kaysalar da vitesi yükselttikleri zaman harika bir müzik yapıyorlar. Old school ruhuna uygun olarak aşırı zeki, ışıl ışıl bir müzik değil belki ama dümdüz bir otobanda basıp giderken biraz heavy metal dinlemek isterseniz Outsider gayet iyi bir seçim olacaktır.
18. ORBIT CULTURE – Descent
Orbit Culture’ın gelişimi, ekstrem metalde bir grubun doğru bir yol haritasıyla ne kadar çabuk mesafe alabileceğini görmek adına önemli. Özellikle 2020’den bu yana (Nija albümü sağ olsun) her gün biraz daha büyüyorlar. Melodik death metalin cezbeden gitarları, groove metalin ritmik kalıpları, METALLICA vari bir geçiş/ana akım hakimiyeti derken alıp yürüdüler iyice. Albümün iki güçlü single parçasından biri 2 milyona, biri 4 milyona dayanamış durumda dinlenme sayılarında. Tabii şişirme var bu İsveçli adamlar boş yapmıyor ve Descent de çok başarılı bir iş.
17. OROMET – Oromet
Üç şarkı, 44 dakikalık bir funeral doom geçidi. İki kişiden oluşan Amerikalı Oromet, kendi adını taşıyan ilk albümüyle sessiz sedasız piyasaya daldı ve sadece yeraltında kıvrılıp kendine yeni avlar arayan biz sürüngenlere hitap edebildi belki ama Oromet o kadar iyi bir debut ki buraya Metalperver torpiliyle değil, bileğinin hakkıyla geldi. Grubun geniş boşluklar bırakarak kurguladığı müziği ezicilik ve uçuculuk arasında çok iyi bir denge yakalamış. Çoğu funeral doom grubuna kıyasla çok daha hızlı (hızlı derken yani tabii kendi meşrebince bir hız bu) ve bazen de black metale kayan bir bestecilik var. Üst üste binen gitarlar zaten işçilik bakımından takdir edilesi ama Alpenglow‘un sonundaki soloya da ayrıca dikkat çekmek istiyorum. Senenin en iyi çıkışlarından birini yaptı Oromet, yolu açık olsun.
16. ANACHRONISM – Meanders
Teknik ve dissonant death metalin şahı Lisa Voisard hanımefendinin Anachronism’inden geldi bu yıl. Hem gitar hem vokal tarafında etkileyici bir iş çıkaran Voisard, bu türün yıpratıcılığının arasına düz death metal taramaları yedirip hem deyim yerindeyse gel gel yapıyor hem de tekrar tekrar dinlenebilirliğin önünü açıyor. Ülkemizin gurur kaynaklarından CENOTAPH‘ta baget sallayan Florent Duployer tarafından kurulmuşsa da bence Lisa’nın varlığı başka bir seviyeye getiriyor grubu. Ekstrem metalde bu kadar mahir ve aynı ölçüde gaddar kadınları görmek harika. Şu performansa bir göz atın en azından:
15. FIRES IN THE DISTANCE – Air Not Meant for Us
Pandemi zamanında ilk albümünü çıkardığı için arada kaynamıştı Fires in the Distance ama Air Not Meant for Us itibariyle ön sıralardan takip ettiğim bir gruba dönüştü. Melodik bir doom/death metal icra eden ekibin türün Amerikalı ve Avrupalı devlerinden aldığı ilhamın derinlerinde özgün parçacıklara denk gelmek mümkün ve piyano/klavye desteğiyle, ufak bir yaylı orkestrasıyla beraber çok doyurucu bestelere imza atmışlar. Bu müziğin olmazsa olmazlarından biri de topraksı, derin bir brutal vokal ve o noktada da Kristian Grimaldi son dönemde dinlediğim en sağlam isimlerden biri olarak öne çıktı. Fazla yıkılmadan, death metal tarafı çok törpülenmemiş bir doom için senenin en iyi işi Air Not Meant for Us.
14. CRYPTOPSY – As Gamorrah Burns
Daha dün yazdım kritiğini, o yüzden üzerine söyleyecek ek bir şey bulmakta zorlanıyorum ama Flo Mounier’in Cryptopsy’si, hız ve tekniği ön planda tutan azman bir death metal için senenin en sağlam albümlerinden birini yaptı. Ben de dahil olmak üzere daha yaratıcı, daha şaşırtıcı, None So Vile seviyesi şeyler bekliyoruz içten içe ve o yüzden bir türlü tam manasıyla benimseyemiyoruz bence ama Cryptopsy ekstrem metalin en sağlam kalelerinden birine dönüştü tekrardan. Eski kırgınlıkları bir kenara bırakalım ve Mounier usulü dayak seansında yerimizi alalım.
13. AARA – Triade III: Nyx
Yüksek bir puan vermeme ve hakkında olumsuz çok şey düşünmeme rağmen Aara’yı listeye alırken iki kere düşündüğümü itiraf edeyim. Konu black metal olunca artık sonsuz bir üretim çağındayız gerçekten ve çoğu albüm de belli bir ortalamayı yakalıyor artık. En azından ortalama black metal dinleyicisini tatmin edebiliyor diyelim ya da. Triade III: Nyx ise bence ortalama dinleyicinin bir basamak üzerine çıkıyor. Fluss’ın tiz, kulak tırmalayan vokali günümüzün temiz prodüksiyonlu, rahat dinlenebilsin diye uğraşılan minnoş black metal normlarına tümüyle aykırı belki ama gitar akıcılığıyla, sürekli dikkat isteyen besteciliğiyle bugünün dinleyicisini de ikna edebilir Nyx. Hiç vites düşürmeden de mutsuz, huzursuz bir black metal nasıl yapılır sorusunun cevabını çok iyi vermiş Aara. Son 5 senedeki 5. albümünde hala bu kadar sağlam durmalarınıysa pek aklım almıyor doğrusu. Bir soluklanın be kardeşim artık, yuh.
12. …AND OCEANS – As in Gardens, So in Tombs
Liste ilerledikçe black metal albümlerinin sayısında bariz bir artış olacak (ya ne olacağıdı) tabii ama her biri kendi kulvarında koşuyor aslında. 90’larda kurulan Fin topluluk …And Oceans da artık retro sayılabilecek bir şekilde black metalin senfonik cenahında konumlanmış bir isim. As in Gardens, So in Tombs, durmayan melodi akışı ve abartıya kaçmayan (bir Dimmu Borgir‘cilik oynamıyorlar yani) senfonisiyle akıp gidiyor. Fazla cilalı ve temiz bir prodüksiyonu olduğu için 90’lar havasını, karanlığını kaybediyor biraz; bu yüzden de ancak 12. sırada ama Emperor‘ların, Dimmu‘ların altın zamanından kalma bir senfonik black metal için muhteşem bir iş. Ayrıca o nasıl davul ya hayvan adam.
11. HELLRIPPER – Warlocks Grim & Withered Hags
Senenin anneanne çekmecesinden altın yürütüp kasa kasa biraya yatıran it oğlu it albümü kontenjanım (evet, tam olarak böyle bir kontenjanım var) erkenden kapıldı bu sene ve sonrasında çıkan hiçbir iş de İskoç kardeşim James McBain’in Hellripper’ını geçemedi. Üzerine koyarak ilerliyor ve bu defa sadece üç-dört dakikalık black/speed pislikleri yazmadaki becerisini değil, 6-7 dakikaya ulaşan daha epik ve atmosferik bestelerde de yeteneğini konuşturmuş McBain. Önümüzdeki 20-30 senede serseri metalcinin en güvenli kalelerinden biri olacak gibi Hellripper. Aman nazar değmesin.
10. HORRENDOUS – Ontological Mysterium
Dümdüz bir death metal üretirken vahiy gelmiş gibi progresifleşen, bu sırada da death metal netliğini, keskinliğini kaybetmeyen ve hatta ilk günlerine kıyasla çok daha özellikli, nitelikli bir gruba dönüşen Horrendous’ın kariyerini takip etmek çok eğlenceli. Heavy metal, doom, black metal, death metal ve daha fazlasından izler taşıyan Ontological Mysterium ile artık iyice türler üstü bir noktaya yaklaşmış durumdalar zaten. Bundan sonra ne yaparlar, bu kalite devam eder mi bilemiyoruz tabii ama ekstrem metalde progresifliğe karşı olmayan herkesi rahatça kucaklayabilecek Ontological Mysterium, müzikal anlamda senenin en doyurucu işlerinden biriydi.
9. MOONLIGHT SORCERY – Horned Lord of the Thorned Castle
Yazamadığıma, tanıtamadığıma en üzüldüğüm albümlerden biri. Mutlaka gelecek kritiği ama o zamana kadar bu Fin melodik/senfonik/progresif death/black metal ekibinin şahane debut eserine övgüler dizmekten beni alıkoyan bir şey yok. Birbirine bağlı parçalardan oluşan albümün buz gibi atmosferi, 90’lardan bir anda günümüze gelebilen retro/progresif paslaşmalarıyla dolu zeki besteleri çok başarılı. Bazen odağı kaybedip dağılıyorlar ama neticede daha ilk albüm bu ve çok sağlam girdiler. Pek çok listede yer almalarının yanısıra Spotify’da da şimdiden 30k dinleyiciye ulaşmış durumdalar. Treni kaçırmayın.
8. SERPENT OF OLD – Ensemble Under the Dark Sun
İlk dinleyişimi hala çok net hatırlıyorum. 3. şarkı The Fall‘un başlarından itibaren “ne olur tek albümle kalmasınlar!” diye düşünmeye başlamış, albümün son anına kadar da bu düşünceyi tekrarlayıp durmuştum. Ankaralı Serpent of Old, blackened sıfatının hakkını fazlasıyla veren harika bir death metal albümü çıkardı ve diğer pek çok ismin önüne zıplayıp senenin açık ara en iyi çıkış yapan grubu oldu. Devamlı değişip dönüşen rifleri enfes bir atmosfer, modern geçişler ve ahenksiz, huzursuz bir çerçevede sunuyor Ensemble Under the Dark Sun. Her sene Ankara’dan, İstanbul’dan üst düzey bir şeyler geliyor ve artık eskisi kadar şaşırmıyoruz belki ama vay be, bizim çocuklar mı yapmış bunu? demek için bile bir bakın derim. Sonra zaten hızlıca köpeği olursunuz. Ne olur tek albümle kalmayın yav.
7. MĀNBRYNE – Interregnum: O Próbie Wiary i Jarzmie Zwątpienia
Polonyalı bir black metal grubunun sene sonu listesinde yer almasına eminim çok şaşırmışsınızdır. Şaka bir yana, Yılın Polonya’dan Çıkan Black Metal Albümü ödülü yaptırmanın vakti geliyor yavaştan. Bu sene de Mānbryne, tıpkı 2021’deki gibi bir kez daha üst sıralardan daldı sene sonu listemize. Üstelik ilk albüme nazaran daha da olgun, daha da oturmuş bir iş Interregnum. Kritikte detaylıca anlattım zaten, o yüzden burada uzatmayacağım ama Mānbryne’e karşı güvenim iyice artmış durumda, umarım böyle devam ederler.
6. MARDUK – Memento Mori
Blood of the Funeral‘in sinir bozan o rahatsız rifi, Mortuus’un hayvan vokali yetmiyormuş gibi bas gitar ve beste tarafında da öne çıkarak Marduk’u iyice ele geçirişinin müjdelenmesi, Charlatan gibi Marduk’un neden eskimediğini gözler önüne seren modern besteleri… Kritikte söylediğimi tekrar edeyim: Frontschwein başyapıtını ayrı tutmak kaydıyla Plague Angel‘dan bu yana çıkmış en iyi Marduk albümü Memento Mori.
5. BLUT AUS NORD – Disharmonium: Nahab
Sevenin kafayı yediği, içine giremeyenin de sırrını bir türlü çözemeyip uzak durduğu Blut Aus Nord, bir kez daha Lovecraftian kabuslarla hastanelerin Ruh ve Sinir Hastalıkları bölümüne müşteri kazandırmanın peşinde. Disharmonium serisi kozmik ve Lovecraft temalı rahatsız black metal severler için mükemmel gidiyor. Bize ait gerçekler, sonsuz çoklukların kabuslarından daha ürkütücü olduğundan bazen Vindsval’in müziği huzurlu bir kaçış gibi geliyor bana artık gerçi. Neyse, devam.
4. DYING FETUS – Make Them Beg for Death
Yani herhalde bir albüm adının hakkını ancak bu kadar verebilirdi. Dying Fetus çalmaya başladıktan kısa bir süre sonra insanda derman bırakmadığından hakikaten de çek tetiği bitsin bu çile! dedirtebilen gruplardan ve 2023’te de bu gerçek değişmedi. Tekrar 35-40 dakika bandına oturup eleştirilere kulak verdiklerini göstermelerinin yanısıra brutal death metal/grindcore azmanlığının içine tekniğimsi işlerle dinamizm katmaları açısından da, 30 küsür yıllık Dying Fetus kariyerinin, 51. yaşının sonunda bile hala gelişime açık olduğunu gösteren bir John Gallagher performansı görmemiz açısından da çok değerliydi. Bu sene de dayağımızı yedik çok şükür, teşekkürler Dying Fetus!
3. KOSTNATĚNI – Úpal
Eski Türk/Osmanlı marşlarını ve türkülerini rahatsız black metal bestelerine dönüştürmesiyle tanıdığımız Amerikalı Kostnatění, herhalde ortalama bir metalci için ulan metal bunlara mı kaldı be püü! seviyesinde sinir bozucu bir müzik yapıyor. Uzun süredir hem bu kadar yaratıcı hem de bu kadar sinir bozucu bir şey dinlememiştim ve metalin her zaman daha ileriye gitmeye çabalaması gerektiğine inanan biri olarak D.Lyons’un bir cerrah titizliğinde yaklaştığı gitarından çıkan şeyler karşısında kendimi bir mücadelenin içinde bulmak aşırı hoşuma gidiyor. Bir de bu mevzuları harika bir çöl atmosferiyle birleştirince Úpal bu sene çok sık dinlemediğim, fakat her dinlediğimde takkemin uçtuğu bir albüm olarak geçti kayıtlara. Şu şarkının ortasında, sanki ritmik bir şeyler gelecekmiş gibi hissettirip sonra hızlıca aklını peynir ekmekle yiyen bölüme bir bakın en azından. Ha, bunun nesi müzik kardeşim diyorsanız ona da yapacak bir şey yok tabii. Biz burada bu şekiliz.
2. DØDHEIMSGARD – Black Medium Current
VED BUENS ENDE ile metal tarihine adını altın harflerle kazıması yetmedi, bir de Dødheimsgard üzerinden aklımızla oynamaya devam ediyor Vicotnik. Norveçli deha müzisyenin avangart metal için ne kadar değerli olduğunu bilmeyen yok zaten. Black Medium Current, 1994’ten beri türlü anksiyeteleri müziğe aktarıp kafa bulandıran bu eşsiz adamın 30 yıl sonunda hala sunacak çok şeyi olduğunun ispatı gibi. Tecrübeli kulaklar için, 70 dakikaya yakın süresinde belirli temaları yakalayıp onların elektronik müzikten black metale varan bir skalada nasıl ilmek ilmek işlendiğini kurcalamak isteyenler için muazzam bir albüm. Bir de üstüne hayli derin bir duygusal katman atıyor Vicotnik ve bunu harika bir vokal dağarcığıyla destekliyor. Bu adam daha ne yapsın.
1. CATTLE DECAPITATION – Terrasite
İnsanlığın sonunun Cattle Decapitation’ın aktif olduğu dönemde gelmiyor olması, Cattle Decapitation’a yapılan büyük bir haksızlık değil mi sizce de? Bu adamlar insan evladının kendi eliyle yok ettiği yaşama, yok oluşumuza dair enfes soundtrack albümleri yapıor senelerdir ama maalesef onların istedikleri hızda tüketemiyoruz henüz kendimizi. Bu gerçekten çok yanlış. Hepimiz, Cattle Decapitation’a bir özür borçluyuz.
Bu senelik de Metalperver’den bu kadar. Listeye alamadığım gruplar, atladığım isimler vardır mutlaka ve eminim çok daha versatil şeyler de çıkacaktır sizden. O yüzden hem kıyaslamak hem de muhabbet çevirmek adına her zamanki kopyala/yapıştır taslağımızı bırakayım şöyle. Sayılarla istediğiniz gibi oynayabilir, kendi listenizi yorum kısmında paylaşabilirsiniz:
2023’ün En İyi 20 Albümü:
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
2023’te En Çok Dinlediğiniz 10 Şarkı
1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
2023’ün En Kötü 3 Albümü
–
2023’ün En Balon Albümü
–
2023’ün En Hak Ettiği Değerin Altında Kalmış Albümü
–
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En İyi Kritik
–
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En Kötü Kritik
–
Metalperver, insanlar okuduğu için var ve dinle geç çoğunluğunun aksine birilerinin oturup uzun uzun bir albüm hakkında yazıklarımı okuyor olması hayattaki en büyük motivasyon kaynağım. O yüzden laf olsun diye değil, gerçekten teşekkür etmek istiyorum sizlere. Açıp okuyan, yorumlayan, yeri gelince tartışan, maddi ve manevi destek olan tüm okurlara sonsuz teşekkürler. Umarım 2024, her biriniz için biraz daha mutlu ve huzurlu geçer. Sevgiler.
Metalperver benim canım ciğerim. İyi ki yazıyorsunuz, iyi ki üretiyorsunuz, iyi ki tanıtıyorsunuz.
Kendi halimde, mütevazı bir metal dinleyicisiyim. Siteyi de bir 6-7 senedir okuyorum herhalde. Yeni çıkanları düzenli takip ediyorum, her hafta daha önce dinlemediğim bir albümü belirleyip sadece o albümü döndürüyorum hafta boyunca. 2022’nin enleri yazısının ardından, “Ulan Metalperver ne güzel yapıyor bu işi, seneye ben de yapacağım!” demiştim kendi kendime ve bu sene bu kadar müzik dinlediysem sebebi vallahi de sizsiniz. Bu sene beni tanıştırdığınız pek çok albüm için teşekkür ederim içtenlikle.
Ben sitenin çoğu kadar büyük metalci değilim arkadaşlar, bunu kabul edebilirim. Saf black ve çiğ death ile aram o kadar iyi değil. Sizin listenin gerçekten çok iyi albümlerden oluştuğunu kabul ediyorum ama benim müzik zevkim biraz daha farklı bir yerde metalde. Doom, gothic ve stoner (türlerin ikisi öldü, biri can çekişiyor) seviyorum, bir de prodüksiyon 1990’larda Norveç’ten çıkmadıysa biraz black metal dinleyebiliyorum. Bu da beni Metalperver örnekleminde biraz uç noktalara koyuyor, farkındayım. O yüzden size çok poser gibi görünebilir bu liste ama yapabileceğim bir şey yok. Albümleri bende bıraktığı hissiyat ve aldığım keyfe göre, tamamen canımın istediği gibi şöyle sıraladım.
2023’ün En İyi 20 Albümü:
1- Air Not Meant for Us – Fires in the Distance
2- The Flight After The Fall – Witch Ripper
3- Feeding the Machine, Pt. 1 – Mordkaul (Bu bir EP, kabul ediyorum)
4- Legacy – Non Est Deus
5- Úpal – Kostnatění
6- Alföld – Thy Catafalque
7- Black Flame Eternity – Cloak
8- The Coral Tombs – Ahab
9- Of Golden Verse – Sermon (Korhan Ağabey’in listesinde bekliyordum)
10- Stone – Baroness
11- Disharmonium: Nahab – Blut Aus Nord
12- Horned Lord of the Thorned Castle – Moonlight Sorcery
13- Crepuscule Natura – Uada
14- On Thorns I Lay – On Thorns I Lay
15- Auer – Marianas Rest
16- The Enduring Spirit – Tomb Mold
17- This Heathen Land – Green Lung
18- Mutants – Mutoid Man
19- Future’s Shadow Part 1: The Clandestine Gate – Bell Witch
20- The Cancer Pledge – October Tide
2023’ün En Kötü 3 Albümü
– Xandria, Kamelot, Delain.
Vurmayın arkadaşlar, benim ergenliğim bu gruplarla geçti. Hiçbir şey çıkmaz artık bu gruplardan ama yine de bekliyor insan. 🙁
2023’ün En Balon Albümü
– War of Being – TesseracT ve The Acacia Strain’in iki albümü arasında gidip geliyorum. Bilhassa yabancı kaynaklar öve öve bitiremedi bu işleri.
2023’ün En Hak Ettiği Değerin Altında Kalmış Albümü
– Kesinlikle Sermon.
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En İyi Kritik
– Úpal – Kostnatění.
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En Kötü Kritik
– Gerçekten de yok.
Sermon gerçekten ilk albümün üzerinde, sağlam iş yaptı. Bir-iki listede de gördüm hatta yabancı kaynaklarda. Daha sert bir Katatonia/Soen fikri ve melankolik progresiflikler seven kaçırmasın bence.
Güzel sözlere sonsuz teşekkürler.
2023 yılı, kişisel varoluşumun karanlık derinliklerinde bir hüsran olarak yankılandı ve müziğin sonsuz dünyasına da kasvetli bir gölge düştü. Bu yıl, anlamsızlıkla dolu melodilerin yılı oldu,. Bunu hissetmiş gibi geçen çok düz bir yıl oldu zaten müzikal açıdan da.
8. Insomnium – Anno 1696
Insomnium benim için biraz garip bir grup. “Shadows of the Dying Sun” ilk çıktığında, genel beğeniye karşın, beni pek etkilememişti. Ancak grubun diskografisine daha derinlemesine baktığımda, “Above the Weeping World” gibi müthiş eserlerle karşılaştım, ama grupta hep bir şeylerin eksik olduğunu hissettim. Sonraki albümleri “Winter’s Gate” ve “Heart Like A Grave” ile bir olgunlaşma sürecine girdiklerini gördüm. Özellikle “Winter’s Gate,” şimdiye kadar yaptıkları işlerin içinde en iyisi olarak öne çıkıyor. Bu albümde, daha önce eksik bulduğum her şeyi tamamlamışlardı. Yeni albüm “Anno 1696” ise, zirvenin ardından bir tür dekadansı andırıyor. Bu albümle birlikte, grup yavaş yavaş bir çürüme sürecine girecek gibi görünüyor. “Winter’s Gate” ve “Heart Like A Grave” gibi albümleri tekrar yapamayacaklarını düşünüyorum. Ancak bu süreçte yine de olgun ve lezzetli eserlerle karşılaşacağız.
7. Miserere Luminis – Ordalie
Miserere Luminis – Ordalie” albümü, on beş yıl sonra yeniden buluştuğum eski dostların yüzümde yarattığı sıcak bir gülümseme gibi, hafızamın derinliklerindeki nostaljik duyguları uyandırdı. Gris ve Sombre Forets’in mükemmelliğine ulaşamasa da bu albüm, onların sanatsal dokunuşlarının izlerini taşıyor, tatlı ve hüzünlü bir melodiyle geçmişin hatıralarını canlandırıyor. Her parça, sanki uzun zaman önce ayrıldığımız ama asla unutamadığımız dostlarımızın birer yansıması gibi.
6. Sól án varma – Sól án varma
Yeryüzünde cehennemi andıran manzaralarla bu yılı süsleyen ülkelerden İzlanda’nın velinimetlerinden çok şükür bu sene de faydalandık, yüzümüzü kara çıkarmadılar.
5. Sermon – Of Golden Verse
Progresif metal doğası gereği fikirlerin çok hızlı tüketildiği ve zaman geçtikçe de körelmeye mahkûm bir tür. Her geçen yıl bunu daha iyi görüyoruz. Of Golden Verse aslında ortalama bir albüm, ama bu albümün en etkileyici yönü, müziğin özgün çiğliklerini ve hissiyatını koruyarak yenilikçi bir şeyler yapma çabası; o yüzden de listede yerini aldı.
4. Thy Catafalque – Alföld
Thy Catafalque’a olan sevgim hiçbir zaman tükenmeyecek gibi gözüküyor. Rengeteg dönemine selam durarak beni daha da sevindirdi Tamas, çok da yoruma ihtiyacı yok.
3. Malokarpatan – Vertumnus
Bir albümü dinlerken genelde beni bağlayan ilk iki şey atmosfer ve yaratıcılık oluyor. Malokarpatan ilk defa bu sene tanıştığım bir grup, beni bu albümde hem yaratıcılıkları hem de yarattıkları atmosferle de oldukça şaşırttılar. Hatta Tribulation’ın hep yapmak istediği ama kabızlıktan bir türlü beceremediği şeyi hakkını vererek en iyi şekilde yapmışlar gibi bir albüm dinledim. Hala daha albümü açıp açıp yahu bu neymiş, bu nasıl bir şarkı lan diye şaşırıyorum. Black Metal soslu Camel falan dinliyorum sanki nerelere geldik bir anda ne oldu?
2. The Ocean – Holocene
The Ocean’ın son albümü, hayranları tarafından önceki çalışmaları kadar takdir edilmese de, kişisel olarak derin bir bağ kurduğum, bu yılın karanlığında sığınak bulduğum bir eser oldu. Progresif metalin, Sermon’da da bahsettiğim üzere, Ragnarök mitolojisine benzer bir kaderle yüzleştiği, ölümüne doğru sürüklenen bir tür olduğu bu dönemde, The Ocean son kalelerden biri olarak parlıyor. Hele ki Sleep Token gibi abominationların fink attığı bir ortamda ders niteliğinde bir albüm. Sleep Token dinleyenin kendine saygısı yoktur.
Son, you’ll need a radical change
Son, you deserve something better than this
Son, you’re in need of a tactical switch in defence
Son, you’ll need a radical change
Son, you deserve something better than this
Son, you’re in need of a tactical switch in defence
Son, you’ll need a radical change
For something better than this
But now you’re daydreaming
Son, you’ll need a radical change
For something better than this
But now you’re daydreaming
1. Hasard – Malivore
Yılların kazandırdığı derinlik ve hassasiyetle, atmosfer ve hislere olan duyarlılığımı doruk noktasına taşıyan bir albüm. Bu kabus gibi geçen yıla, adeta kendi içindeki karanlık ve yoğun duygusal derinliklerle eşlik eden, kabus gibi bir başyapıt. Bu liste içerisindeki yerini, hem uyumu hem de ayrıcalığıyla sağlamlaştıran, açık ara yılın en iyi albümü.
Yılın En Kötü Albümü: Sleep Token – Take me Back to Eden
😊
Dipnot olarak da, güzel yazı dizileri ve kritikler ile bu yılı biraz daha çekilir hale getirdiğin için teşekkürler.
The Ocean överken birden Sleep Token gömmeye başlamak çok iyiymiş hshah.
Ben de zerre tahammül edemeyen tayfadanım Holocene’e. Kaç defa denedim, her seferinde yav sen de böyle yapacaksan biz ne edek, nerelere gidek diyerek kapattım. 🙁
Holocene’e gelen tepkileri anlıyorum. Aslında Holocene Sleep Token’ın yapmak isteyip hiçbir zaman yapamayacağı bir şey. Artık nedense bir şeyler dinlerken bir çok kıstasımı kaldırdım, içtenlik ve samimiyet ve hisler benim için çok ön plana geldi. Sleep Token baştan aşağı bir para projesi olduğu için hiçbir zaman bunu yakalayamayacak ama Holocene’de öznel bir sıcaklık hissettim.
2023’ün En İyi 20 Albümü:
1) Invent Animate – Heavener
2) Stortregn – Finitude
3) King Gizzard & The Lizard Wizard – PetroDragonic Apocalypse
4) Marduk – Memento Mori
5) Marthyrium – Through the Spheres of Darkness
6) Judiciary – Flesh + Blood
7) Hail the Void – Memento Mori
8) Sulphur Aeon – Seven Crowns And Seven Seals
9) Moonlight Sorcery – Horned Lord of the Thorned Castle
10) Cattle Decapitation – Terrasite
11) Morokh – Insomnia
12) Harms Way – Common Suffering
13) Blood Abscission – I
14) Kostnatění – Úpal
15) Saturnus – The Storm Within
16) Mānbryne – Interregnum: O próbie wiary i jarzmie zwątpienia
17) Serpent Of Old – Ensemble Under The Dark Sun
18) Enslaved – Heimdal
19) Ocean of Grief – Pale Existence
20) Domhain – Nimue (EP)
2023’te En Çok Dinlediğiniz 10 Şarkı
1) Invent Animate – Without a Whisper
2) Klone – Bystander
3) Imminence – Come Hell or High Water
4) Domhain – A Silent Frequency
5) Currents – Remember Me
6) Sleep Token – Take Me Back To Eden
7) Katatonia – Atrium
8) Hollow Hour – The Canyon
9) EVERGARDEN – Cold Hands
10) Fiat Nox – Opium to Insidious Slumber, Pt. 2
2023’ün En Kötü 3 Albümü
1) Code Orange – The Above
2) Haken – Fauna
3) Before The Dawn – Stormbringers
2023’ün En Balon Albümü
Sol An Varma – Sol an varma
2023’ün En Hak Ettiği Değerin Altında Kalmış Albümü
Judiciary – Flesh + Blood
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En İyi Kritik
Cattle Decapitation – Terrasite
Tüm emekler için sonsuz teşekkür ediyorum. Bol müzikli, huzurlu ve keyifli yıllar diliyorum. Saygılar, sevgiler…
Sol an Varma’ya çok katıldım. Yazıp gömecek enerjiyi bile veremedi bana. Bomboş bir ifadeyle, tükenerek dinledim her seferinde.
Bu sene kaçırdığım çok fazla albüm oldu, 2023 de pek parlak değildi ne yalan söyleyeyim. Birinciyi seçemedim. Dinlediklerim içinden şöyle bir şey çıktı ortaya:
2023’ün En İyi 20 Albümü:
1- Cattle Decapitation- Terrasite (93)
MoI ve Anthropocene’den daha zayıf olmasına rağmen senenin en iyi birkaç albümünden biri. Cattle Decap de öyle bir grup işte.
1- Mānbryne – Interregnum: O Próbie Wiary I Jarzmie Zwątpienia (93)
Önceki albüm de çok iyiydi ama bu sefer turnayı gözünden vurmuşlar. Neredeyse kusursuz bir iş.
1- Kostnatění – Úpal (93)
Önceki ep çok iyiydi bizden diyip bağrımıza basmıştık ama Kostnateni’nin içinden böyle bir canavar çıkacağını asla tahmin etmiyordum. Çok tutkulu mükemmel bir albüm.
4- Ne Obliviscaris- Exul (92)
Portal of I ile kapışabilecek kadar güzel. Daha ne olsun.
5- Marduk- Memento Mori (91)
6- Ragana- Desolation’s Flower (91)
Have A Nice dinlerken görüp bayıldığım bir albüm. Primitif ama aynı zamanda yenilikçi. Pitchfork biraz gündeme getirmiş bu albümü ama metal dünyasında pek konuşulmadı.
7- Dodheimsgard – Black Medium Current (90)
8- Fires In The Distance – Air Meant For Us (89)
9- Dying Fetus- Make Them Beg for Death (89)
10- …And Oceans- As in Gardens, So in Tombs (89)
11- Horrendous- Ontological Mysterium (88)
12- Rot Away – Heavy Weight (88)
13- Hypno5e- Sheol (88)
14- Furia – Huta Luna (87)
15- Suffocation- Hymns from the Apocrypha (87)
16- Sarmat- Determined To Strike (86)
17- Hellripper- Warlocks Grim & Withered Hags (86)
18- Aara- Triade III: Nyx (86)
19- Tomb Mold- The Enduring Spirit (85)
20- Enforced – War Remains (85)
Honorable Mention: Epitaph- Songs That Remain Unsung (82) (Burak ve Yasir yenisini dört gözle bekliyoruz haberiniz ola.)
2023’ün En Kötü 3 Albümü
The Ocean (Üzdüler.)
Haken- Fauna (The Mountain döneminde takılı kaldım.)
Sleep Token ( Ne bu şimdi.)
2023’ün En Balon Albümü
Sleep Token – Take Me Back To The Eden
2023’ün En Hak Ettiği Değerin Altında Kalmış Albümü
Ragana- Desolation’s Flower
Sarmat – Determined To Strike (Bu albümü övmeyen disonans tarikatını kınıyorum.)
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En İyi Kritik
Cattle Decapitation – Terrasite
Geçen sene önceki seneden daha az yeni müzik dinlemiştim. Bu sene de geçen seneden daha az yeni müzik dinledim. Umarım bu trend böyle devam etmez. Bu sene büyük heyecan duyduğum çok albüm de çıkmadı, dolayısıyla ilk 20 değil de ilk 10 listesi yaptım, üzerine honorable mentions ekledim. Ayrıca zerre utanmam olmadığı için kendi grubumun albümünü de yazdım, azıcık utanmam olsa autoerotic amputation, scaring the hoes gibi şarkı isimleri olan müzisyenleri dinlemezdim zaten. Lafı daha uzatmadan:
2023’ten en sevdiğim 10 albüm:
10 – Serpent of Old – Ensemble Under the Dark Sun
9 – Mithridatum – The Harrowing
8 – Hellripper – Warlocks Grim & Withered Hags
7 – Harm’s Way – Common Suffering
Acayip gaz bir albüm. Özellikle çalışırken arkada harika gidiyor. Kahve niyetine.
6 – Mutoid Man – Mutants
Aynı anda hem sıcak hem melankolik tınlamak, bunu da hızlı ve keyifli bir şekilde yapmak çok zor bir maharet. Mutoid Man bunu çok iyi beceriyor. Metal müziğin modern yüzü çok ciddi, çok ağırbaşlı bir tutumla karakterize ve bu akıma inat 7 telli gitarla rock’n roll yapan, Ben Koller’ın harika davulculuğuyla insana neşe saçan bir Mutoid Man dinlemek çok keyifli.
5 – Epitaph – Songs That Remain Unsung
4 – Gridlink – Coronet Jupiter
Burundan ritalin çekmenin müzikal karşılığı.
3 – Afterbirth – In But Not Of
Çok acayip bir albüm bu. Senenin sonlarına doğru keşfettim ama bağımlısı oldum. Kafamın içinde sürekli Devils with Dead Eyes’ın girişindeki davullar dönüyor. Ne dinlesem diye her kararsız kaldığımda aklım In But Not Of’a gidiyor. Albüm bittiğinde kendimi müziğe doymuş, adeta tatmin olmuş hissediyorum.
2 – Danny Brown & JPEGMAFIA – Scaring the Hoes
Bu albüm beni mutlu ediyor. Sırf Danny Brown – JPEGMAFIA kolloborasyonu bile mutluluk sebebi. O kadar zekice bir albüm ki baştan sona sırıtarak dinlettiriyor kendini. Düşününce bile keyfim yerine geliyor, ne olursa olsun Where Ya Get Ya Coke From diye bir şarkı çıktı bu sene.
1 – Kostnateni – Upal
Kostnateni şu anda black metalin en heyecan verici ismi benim için. Upal harika bir albüm. Davulculuğu Ateş Düştüğü Yeri Yakar EP’sini aratsa da Kostnateni’nin müzikal olarak olgunlaşmasına (ilk albümü kaçırmış olsam da) eşzamanlı tanık olmak büyük bir keyif.
Sevdiğim ama muhtemelen önümüzdeki senelerde tekrar dinlemeyeceğim albümler:
Katatonia – Sky Void of Stars
Gorod – The Orb
Minenwerfer – Feuerwalze
Wothrosch – Odium
Cattle Decapitation – Terrasite
Sylosis – A Sign of Things to Come
Anachronism – Meanders
Mānbryne – Interregnum: O próbie wiary i jarzmie zwątpienia (kopyala-yapıştır sağolsun)
Wormhole – Almost Human
Blut Aus Nord – Disharmonium – Nahab
Marduk – Memento Mori
Yılın keşifleri:
Afterbirth
Serpent of Old
Hellripper
Gridlink
Yılın en kötü albümü:
Godsmack – Lighting Up the Sky
Yılın hayal kırıklıkları:
Danny Brown – Quaranta
İlk yarısı gayet keyifli olsa da Down Wit It’ten sonra albüm utanç verici bir şeye dönüşüyor. Dinlerken başkası adına utanma hissini yaşıyorum. Danny albümü korona pandemisinde alkol bağımlılığı eşliğinde yazıp kaydettiğini söylüyordu. Sonuç olarak diyebiliriz ki alkol sağlığa zararlıdır.
Marduk – Memento Mori
Umarım sonraki dinlemelerde böyle bir şey yazdığıma köpek gibi pişman olurum, Marduk’u çok fazla seviyorum ama Memento Mori pek de bir şey ifade etmedi benim için. Viktoria’yı bile keyifle dinliyorum oysaki.
2023’te En Çok Dinlediğiniz 10 Şarkı (Spotify istatistiklerine göre)
1- Danny Brown & JPEGMAFIA – Scaring the Hoes
2- JPEGMAFIA – Real Nega
3- Danny Brown & JPEGMAFIA – Lean Beef Patty
4- Danny Brown & JPEGMAFIA – Fentanyl Tester
5- Danny Brown & JPEGMAFIA – Garbage Pale Kids
6- Kostnateni – Nevolnost je vse, cim jsem
7- Epitaph – Fiat Ars
8- Katatonia – Birds
9- Danny Brown & JPEGMAFIA – Burfict!
10- Mantar – Odysseus
2023’ün En Balon Albümü
– Aklımda bu şekilde yer etmiş hiçbir albüm yok. Hiçbir albüm çok fütursuzca övülmedi sanki, herkesin akıl birliği edip işte budur dediği bir albüm çıkmadı yazıda da dendiği gibi.
2023’ün En Hak Ettiği Değerin Altında Kalmış Albümü
– Kostnateni – Upal
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En İyi Kritik
– Dying Fetus – Make Them Beg for Death
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En Kötü Kritik
– N/A
Umarım 2024 2023’ten her anlamda çok daha iyi bir yıl olur, her ne kadar bu konuda hiç ümitli olmasam da.
Sen Marduk’çu Mortuus’çu adamsın, kendine gel.
2023’ün En İyi 10 Albümü:)
1- Thantifaxath: Hive Mind Narcosis
2- Hellripper: Warlocks grim & Withered Hags
3- Kostnatění: Ûpal
4- Phobocosm: Foreordained
5- Sulphur Aeon: Arcane Cambrian Sorcery
6- Taake: Et Hav Av Avstand
7- Liturgy:93696
8- Dying Fetus: Make Them Beg For Death
9- Altarage: Worst Case Scenerio
10- Hexvessel: Polar Veil
11- Ken Mode: Void
12- Suhnopher: Nous Sommes D’hier
13- Moonlight Sorcery: Horned Lord of The Thorned Castle
14- Fabricant: Drudge To The Thicket
15- Cattled Decapitation: Terrasite
16: Mānbryne – Interregnum: O Próbie Wiary i Jarzmie Zwątpienia
17: Nightmarer: Deformity Adrift
18: Nothingness: Supraliminal
19: Grave Desecrator: Immundissime spiritus
20: Hasard: Malivore
İlk 3 albüm hariç kötüden iyiye doğru bir sıralama yapmadım.
2023’ün En Balon Albümü
– Tomb Mold: Enduring Spirit
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En İyi Kritik
– Kostnatêní: Ûpal
Önceki yıla göre şahsen zayıf olduğunu düşündüğüm bir yıl oldu fakat, sıra farketmeksizin:
2023’ün En İyi 13 Albümü:
1- Afterbirth – In But Not Of
2- Hellripper – Warlocks Grim & Withered Hags
3- Ashen – Ritual of Ash
4- Dying Fetus – Make Them Beg For Death
5- Cruciamentum – Obsidian Refractions
6- Fossilization – Leprous Daylight
7- Lunar Chamber – Shambhallic Vibrations (EP)
8- Tomb Mold – The Enduring Spirit
9- Vastum – Inward to Gethsemane
10- FAITHXTRACTOR – Contempt for a Failed Dimension
11- Snorlax – Necrotrophic Abyss
12- Vomitory – All Heads Are Gonna Roll
13- Margarita Witch Cult – S/T
2023’te En Çok Dinlediğiniz 10 Şarkı
1- Snorlax – Reawakened
2- Fulci – Tropical Sun
3- Deathspell Omega – Synarchy Of Molten Bones
4- Phrenelith – Awakening Titans
5- Fossilization – Once Was God
6- Hellripper – The Nuckelavee
7- Lunar Chamber – The Bodhi Tree
8- Afterbirth – Beheading the Buddha
9- Vrenth – Omnipresence (Mors Certa/Hora Incerta)
10- Midnight – Hot Graves
2023’ün En Kötü 3 Albümü
– Obituary – Dying of Everything
2023’ün En Balon Albümü
– Obituary – Dying of Everything (Çok yüklendik ama maalesef)
2023’ün En Hak Ettiği Değerin Altında Kalmış Albümü
– Ashen – Ritual of Ash
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En İyi Kritik
– Hellripper – Warlocks Grim & Withered Hags
2023’te Metalperver’de Okuduğunuz En Kötü Kritik
– Yok, kaliteli ve güncel içerik için sonsuz teşekkürler!
2023’ün en iyi albümleri sıralı liste
1. Ne Obliviscaris – Exul
2. Penitence Onirique – Nature Morte
3. Avenged Sevenfold – Life is But a Dream
4. Immortal – War Against All
5. Tyrann – Besatt
6. Tryglav – The Ritual
7. Host – IX
8. Marduk – Memento Mori
9. Blackbraid – Blackbraid 2
10. The Ocean – Holocene
11. Aara – Triade 3: Nyx
12. Shores of Null – The Loss of Beauty
13. Manbryne – Interregnum
14. Insomnium – Anno 1696
15. Sacred Outcry – Towers of Gold
20 değil 15 albüm koydum bu sene fazla yeni albüm dinlemediğim için. Yalnız Ne Obliviscaris hak ettiği değeri görememiş listelerde. Ben en azından o türü dinleyenlerin ilk 3’ünde olur diye bekliyordum.
Neyse umarım 2024 2023’ten daha verimli ve güzel bir yıl olur. Bu sene özellikle heavy metal olarak istediğim ayarda albüm dinleyemedim.