Kritik

Yerli Pazarı: Serpent of Old – Ensemble Under the Dark Sun

Merhaba.

2017’de Deadhouse Studio’nun açılmasıyla birlikte Ankara’da yeni bir ekstrem metal taçkapısı belirdi. Bir buluşma noktası, metalci mıknatısı görevi gören stüdyo sayesinde Ankara’da yeniden ciddi bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Zaten bu böyledir; bir yerde bir plak dükkanı (Helvete mesela), stüdyo (Morrisound mesela), vb. mekan açılır ve ateşe üşüşen güveler gibi metalciler oraya çekilir. Bu sihirli geçitlere giren ve içeride belirli zorluklara göğüs germeyi başaran müzisyenler, diğer tarafa muzaffer metal neferleri olarak çıkarlar. Zaferlerinin en büyük simgesiyse şüphesiz ellerindeki birbirinden değerli ganimetleri, yani albümleridir. Söz konusu Deadhouse içerisinde de MOLESTED DIVINITY‘sinden DIABOLIZER‘ına, BURIAL INVOCATIONından MESHUM‘una, ARCHAIC VANITY‘sinden (kıps!) OHOL YEG‘ine kadar pek çok isim, Ozan’ın masa başındaki marifetlerinden faydalanarak birbirinden güçlü yapıtlarla isimlerini metal külliyatına ekletmeyi başarmışlardır. 6 sene gibi bence kısa bir sürede Deadhouse, hem Ankara’nın hem de ülkenin en önemli metal kalelerinden biri haline geldi. Ozan’ı seversiniz, sevmezsiniz ayrı konudur ama Deadhouse için kendisini bir alkışlayalım öncelikle…

…Ve gelelim bugüne kadar Türkiye’den çıkmış en acayip albümlerden birine.

Atmosfer ve metal arasındaki ilişkiyi bir tür sevgi/nefret ilişkisine benzetmişimdir her zaman. Ekstrem türlerde klasik mertebesinde kabul edilen eserler genelde hem beyninize kazınan enfes rifleriyle hem de yoğun atmosferiyle gönülleri fetheden işlerdir. Yok şu albümün içimizi titreten buz gibi atmosferi, yok şu şarkının 1:34’ünde giren dayakşör rifi diye konuşur dururuz ki dünyanın en keyifli faaliyeti bu birçoğumuz için. Bununla birlikte yoğun bir ruhanilik yaratmak adına müzikaliteden ödün veren binlerce grubun atmosfer batağına düşüp orada debelendiğine de şahit oluyoruz sürekli. Ha evet, odağı gitar olmadan enfes dünyalar yaratan, insanı perişan eden atmosferler kurgulayan gruplar/projeler elbette vardır ama müzisyen perspektifinden baktığınızda bu iki unsur arasında korunması gereken çok hassas bir denge var. Özellikle konu daha modern, kapsayıcı bir death veya black metal gibi iki tarafa da ciddi kafa yorulması gereken türler olduğunda bu mesele daha da önem kazanıyor.

Serpent of Old’un başarısı da bence tam burada yatıyor. Modern, atmosferik, hayli karanlık ve dinamik bir death/black kırması üreten topluluk, ilk albümü Ensemble Under the Dark Sun‘da hem atmosfer hem de gitar işçiliği/beste yazımı tarafında fazlasıyla doyurucu. Merkezde gitar var ve tekrarsız, sürekli değişip dönüşen cayır cayır rifler çalıyorlar. Bakın, neler yapıyoruz gibi bir çerçeveden de değil üstelik; böylece grubun etrafındaki o karanlık, kasvetli hava da hiçbir anda dağılmıyor. Kısacası ne şiş yanıyor, ne kebap. Hal böyle olunca da bir yandan oha neler neler çalmışlar, diye pür dikkat müziği dinlerken bir yandan da düşüncelerinizdeki ışıkları hızlıca karartar atmosfer sayesinde gergin, rahatsız bir moda giriyorsunuz. Bu türü, temel prensiplerini göz önünde bulundurunca amacına tümüyle ulaşabilmiş, hedefi on ikiden vurmuş bir albüm Ensemble Under the Dark Sun.

Elemanların bireysel dağarcıkları, doğru destek unsurlarıyla da birlikte yeni bir anlatı dilinin geliştirilmesini sağlayacak kadar zengin. Bu müzikte birçok gruptan esinlenme, birçok farklı yaklaşımdan beslenme hissetmek mümkün. Bununla birlikte dinlediğiniz şey başka bir grubun adını anmak zorunda kalacak kadar Serpent of Old sınırları dışına taşmıyor. İlle de referans vermek gerekiyorsa ULCERATE, GRAVE MIASMA, IMMOLATION gibi isimleri sayabiliriz ama yanlış bir yönlendirme olur bu; zira bol anksiyeteli melankolik pasajlardan zifir dehlizlerdeki şeytani black metal patlamalarına, grubun ilham aralığı bir hayli geniş. Zaten dünyanın her yerinden onlarca gruba ev sahipliği yapan Transcending Obscurity ile anlaşılmış, IMPLORE, NAILED TO OBSCURITY, WODE gibi isimlere de kapaklar tasarlayan sanatçı Santiago Caruso ile -bence- albümün havasını tehditkarlığını çok iyi yansıtan bir kapak çalışması yapılmış, yılların tecrübeli ismi Ozan ile stüdyoya girilmiş… Bir şey diyeyim mi, Serpent of Old ne yapmak istediğini ve nasıl yapılması gerektiğini gayet iyi biliyormuş.

The Fall ve Idiosyncrasy gibi parçalardaki doom dokunuşları, 2:29’luk Virtue of the Devil in His Loins‘in aslında bir ara faslı olduğunu hiç hissettirmeyen harika düzenlemeleri ve temiz vokali, özellikle ilk iki şarkı itibariyle her anı enfes dolduran, albümün hayli baskıcı gitar işçiliğini dinamik performansıyla daha rahat dinlenebilir bir noktaya taşıyan Kerem Kaan’un davulları, tam dozundaki süresi ve dinledikçe keşfe açık detaycı besteciliğiyle Ensemble Under the Dark Sun, bence Türkiye’de bu tarz için tahtı ele geçirmiş durumda. Henüz ilk albümleri olduğunu, hem bakış açılarının hem de enstrüman kabiliyetlerinin daha ileri gideceğini düşününce gelecek için hem çok heyecanlanıyor hem de biraz ürperiyorum. Umarım tek albümle kalmaz ve uzun süre devam edebilirler, çünkü Serpent of Old, adını tüm dünyaya duyurabileceğini hissettiren (ki şimdiden yurt dışında harika yorumlar alıyorlar), epey yüksek bir yerden girdi piyasaya. Sene sonunda listelerde görürseniz şaşırmayın.

88/100

Grubu desteklemek isterseniz BANDCAMP üzerinden albümü satın alan yüzlerce insanın arasına dahil olabilirsiniz.


Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

2 thoughts on “Yerli Pazarı: Serpent of Old – Ensemble Under the Dark Sun

  • Şahane albüm. Günün tür adına standartlarını yakamış ve hatta kendince dokunuşlar katmış müzikalite söz konusu. Yıl sonu listelerine girmek adına ise şöyle bir talihsizlik içerisindeler, bu sene baya iyi albüm yaptı. Buna rağmen o listelere girebilmek başarıyı perçinlemek olacaktır. Umarım ikinci albüm için çok beklemeyiz.

    Yanıtla
  • Turkiye’de metalin geldigi nokta bana dudak ucuklatiyor (iyi anlamda). Yillardir death metal anlaminda zaten dunya standartlarinda isler cikti (ozellikle BDM) fakat bu bambaska bir level. Ozellikle 2. sarkiyi dinlerken birbiri ardina giren partisyonlar “yok artik Lebron” noktasina getirdi resmen. Harika olmus. Derhal albumu ve bilimum merch’u satin almak istiyorum.

    Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.