Diablo Swing Orchestra – Pacifisticuffs
Tuhafın ve abuğun müziğini yapmak da kolay değil arkadaşlar. Genelde her şeyi ve herkesi çok ciddiye alan bir müzik kolundan bahsettiğimiz bu sayfaların azıcık renklenmesi için de bu abukluğu notalara en iyi döken gruplardan biri olan DIABLO SWING ORCHESTRA’nın yeni albüm çıkartması fırsatını kaçırmak olmazdı elbette. Azıcık ciddiyeti bir kenara bırakıp biraz eğlenmek istiyorsanız devam edelim hadi. İstemiyorsanız da buyurun ULCERATE var.
Trompet, trombon gibi enstrümanlar dahi kullanan ve yakın bir tarihe değin uzun süre grupta vokal görevini üstlenmiş eski opera sanatçısı AnnLouice Lögdlund’in büyük katkısıyla neredeyse oralara varan bir karnaval metali yapan grubu tanımlayacak en iyi kelime belki de şamata. Lögdlund’un gruptan ayrılması ve vokal görevine diğer bir hanımefendi Kristin Evegård’ın geçmesiyle grup hafifçe, özellikle albümün ilk yarısında tarz kayması yaşıyor olsa da ruhlarındaki şamatadan zerre ödün vermiyor; yalnızca belki biraz metal unsurlarından kısıyor.
Belki herkes benim kadar bayılmayacak bu albüme; ancak şamataya biraz bile açsanız açıp bağıra çağıra eşlik etmeniz de hiç uzak ihtimal değil. Tüm senfonik, hatta operatik altyapının üzerine Evegård enerjetik, zaman zaman çocuksu vokaliyle nefis bir uyum tutturmayı başarmış ve kart sesimle bile katiyen olmayacak şekilde sürekli tizleşip pesleşen ses oyunlarını takip etmeye çalışmak inanılmaz eğlendirdi beni. “Kendinizi sevgi ile silahlandırın!” diye başlayan albüm The Age of Vulture Culture ile senfonik hünerlerini, Superhero Jagganath ile adeta karikatürize bir operet atmosferi ve Lady Clandestine Chainbreaker ile bir nefes de olsa daha ciddi bir yanını gösteriyor ve her adımda başka bir sürprizle tıpkı kapağı gibi rengarenk çarpıyor.
“Sing-Along Songs for the Damned and Delirious” (kafayı yemişler için eşlik etmelik şarkılar, gibi bir şey aşağı yukarı) gibi dünyanın en iyi ismine sahip albümün de altında imzası olan grubun önceki işlerine aşinaysanız ve Lögdlund’un karakteristik vokallerinin hayranıysanız -ki neden olmayasanız- belki olagelen değişikliklerden pek hoşnut kalmayabilirsiniz başta ancak inkar edilemeyecek bir farklılığa rağmen her şeyin hala fazlasıyla DIABLO SWING ORCHESTRA olduğunu görecek ve sevecek bir şeyler bulacaksınız eminim. Interruption’ı, Karma Bonfire’ı falan sevmemek mümkün mü ya gerçekten? Evet çok fazla gaza geldim.
Sürekli değişen yapısı ve enstrümantal zenginliğiyle göz doldururken kendinden zerre ödün vermemeyi başaran “Pacifisticuffs”’da DIABLO SWING ORCHESTRA en önemli unsurlarından bir tanesini kaybetmesinin üstesinden tam bir patron gibi gelmiş. Neyi kaybettiklerinin yanında yeni bir vokalistle neyi kazandıklarının da farkında olan Daniel Håkansson ve saz arkadaşları repertuarlarına bu defa country müzik de eklemişler ve grubun hamurunda varolan Latin ilhamlarının yanına bunu da bir şekilde yedirmişler. Arada gereğinden fazla durağanlaşıp ileriye sarma ihtiyacı hissettirir olsa da büyük çoğunluğu “olur o kadar” dedirtecek kadar güzel albümün. Cidden arkadaşlar, Interruption nedir öyle ya Sauron aşkına?
85/100