Uneven Structure – La Partition
Merhaba.
Daha önceki yazılarımdan birinde Patreon abonelerinin isteklerinin beni müzik dinleme alışkanlıklarımın sınırlarını zorlamaya ittiğinden ve bunun olumlu yönlerinden bahsetmiştim. Yine bu tip bir inceleme geldi elime ve eminim türü/grubu sevenler şimdiden heyecanlanmışlardır, zira 2008’de düzenlenen ve son geceki isyanıyla meşhur Uni-Rock’ta tanıştığım, kısa sürede değerli dostlarımdan biri haline gelen Eren’in ta Amerika’lardan verdiği Patreon desteği şerefine Fransız post-metal grubu Uneven Structure’a dalıyoruz bugün.
2008 yılında kurulan Uneven Structure’ın 2011’de yayımlanan ilk albümü Februus‘u dinleyişimi net bir şekilde hatırlıyorum: Vokalde VILDHJARTA insanı Daniel’in olması cezbetmişti beni gruba ama dinledikçe bugün djent olarak bilinen müziğin sunacağı en müthiş eserlerden biriyle karşı karşıya olduğumu anlamış ve poliritim belasının çılgın örneklerinden bazılarıyla oradan oraya savrulup durmuştum bir süre. Fakat hem djent türüne çok meraklı olmadığım için hem de Uneven Structure bu muhteşem albümün üzerine yenisini yapma konusunda epey çekingen ve tembel davrandığı için grubu ve Februus manyaklığını unuttum gitti. Tabii ilk albümün yarattığı coşku nedeniyle giderek artan beklentilerle başa çıkabilmek hiç kolay olmasa gerek. Neyse, o kadar radarımdan çıkmışlar ki altı yıl aradan sonra nihayet ikinci albümü yaptıklarını bile atlamışım kısacası. O yüzden her ne kadar 2017’de yayımlanmış olsa da La Partition benim için yeni sayılır.
Grubun Wikipedia sayfasında bile yazıyor bu bilgi, o nedenle burada benim tespitimmiş gibi davranmayacağım ama Uneven Structure hangi gruba benziyor sorusunun tek ve kesin bir cevabı var: MESHUGGAH. Tabii aslında bu müziğin nasıl tınladığından ziyade daha derinde, kelimenin tam anlamıyla işin matematik kısmında geçerli olan bir benzerlik bu. Aynı kulvarda koşup da progresif müziğin gidişatını değiştiren İsveçli deliler topluluğundan etkilenmemek mümkün değil zaten ama Uneven Structure’ın gitar tonlarından yukarıda bahsettiğim poliritim çılgınlıklarına kadar kendine örnek aldığı, idol bellediği isim Meshuggah ve bunu hiç saklamıyor olmaları kesinlikle onlar için bir avantaj. Ayrıca Meshuggah albümlerine kıyasla göre daha yumuşak başlı, sakin ve kimi zaman tamamen ambiyansa odaklanıyor La Partition.
Arkada çalsın diye açıldığında tamamen aynı düşük-orta tempo aralığında seyrediyormuş hissinin ağır basabileceği bir albüm La Partition. Özellikle gövde kısmındaki bariz düşüş nedeniyle, atıyorum çalışırken ya da bir şeylerle uğraşırken dinlendiğinde sonuna gelmeden başka bir şeye geçmek isteyebilirsiniz. Burada genel atmosferin biraz statik olmasının da payı var aslında. Fakat sözlere ve gitarlara daha çok odaklanmaya çalışarak, başka bir şeyle ilgilenmeden dinlendiğinde albümün aslında birer interlude ile birbirine bağlanan, üçer şarkıdan oluşan üç perdelik fantastik bir anlatı sunduğu ortaya çıkacak. Uzun lafın kısası dinledikçe açılan, açıldıkça büyüyen bir albüm La Partition.
Februus havasındaki yüksek tempolu ve aksak ritimli şarkılarla açılsa da hikayesinin uzay boşluğuna ulaşmasıyla albümün havası değişiyor. Bu arada albümün enfes bir hikayesi var ve müzik de sözlere uygun bir anlatıyla duygular arası geçişler yapmakta hiç çekinmiyor. İlk albümdeki o sert, har hör metalcilik burada hikayenin de gerektirdiği şekilde daha dinamik ve değişken bir yapıya dönüşmüş ve Meshuggah’tan ziyade çok daha HYPNO5E havasında bir şeylere evrilmiş Uneven Structure. Açıkçası Februus ayarı agresif bir albümü tercih ederdim ama bu kesinlikle La Partition kötü demek değil.
Biraz geç açılıyor ve açıldıktan sonra da aslında müzikten ziyade öyküsüyle sürüklüyor La Partition. Örneğin Incube ya da Succube gibi düşük tempolu, atmosfere odaklanan parçalar tamamen albümün geneline hizmet ettiklerinden tek başlarına pek bir anlam ifade edemiyorlar gibi, o nedenle doğru zamanda, dikkatle ve bütünüyle tüketilmesi gerekiyor biraz. Tepe noktası Februus kadar yüksek değil ama Februus‘un inemediği derinliklere inebilen, keşfedilmeyi bekleyen iyi bir hikayeye sahip, bazen irtifa kaybetse de fazlasıyla başarılı bir albüm La Partition.
82/100
Her zamanki gibi kritikle ilgili düşüncelerinizi yorumlara yazmayı; bu inceleme ve sitedeki diğer yazılar hoşunuza giderse sağda solda paylaşmayı ihmal etmeyin. Metalperver içeriğinin katlanarak çoğalması ve zenginleşmesi için Patreon sayfası üzerinden Metalperver’e ulaşabilir ve destek olabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler.