Au Champ des Morts – Dans la joie
Şüphe götürmez bir şekilde Fransa ile köklerden bağlı bir tür olarak ortaya çıkan blackgaze, ALCEST’in başını çektiği; DEAFHEAVEN, BOSSE-DE-NAGE gibi grupların da geniş kitlelere yayılmasını sağladığı, kartopu olarak başlayıp da çığa dönüşen bir halde hayatına devam ediyor. Yine Fransa kökenli, vokallerinde de meşhur senfonik black metal grubu ANOREXIA NERVOSA’dan tanıdığımız Stéphane Bayle‘yi barındıran AU CHAMP DES MORTS da bu türde şansını denemek niyetinde.
“Dans la joie” sıradan bir blackgaze albümüne göre işin black metal yönüne çok daha fazla ağırlık vermiş durumda; bu yandan benim gibi yavaş yavaş bu shoegaze gitarlarından içi bayılmış dinleyiciler için bu iyi haber olacaktır eminim. O kadar ki, albümün büyük çoğunluğını atmosferik/depresif bir black metal etiketi altına soksak daha uygun olabilir.
Hal böyle olunca, grubun müziğinin kuvvetinin çoğunlukla ortaya koyduğu atmosferden beslendiğini söylemek yerinde olacak. ALCEST’i bir türlü fazla sevememiş olmamın sebeplerinden bir tanesi olan müziğin neredeyse hiçbir zaman ciddi bir vahşiliğe bürünmemesi durumunu AU CHAMP DES MORTS bize yaşatmıyor. Direkt olarak ciğere çalışan gitarlar Bayle’nin yürek paralayan çığlıklarıyla bir araya gelince benzer türde müzik yapan grupların aksine iyiden iyiye duygusal bir katmanı olan bir hale bürünüyor bu Fransızlar.
Albümü açan ilk iki şarkı açıkçası barındırdıkları güzel melodilere rağmen biraz tekdüze iken, sonrasında albüm farklı sürprizler sunarak biraz kendini ayrıştırmayı başarıyor. Basçı Cécile G.’nin enstrümanını duymakta zorlansak da varlığını ek vokallerle belli edip, Bayle’in sesini oldukça farklı bir şekilde tamamlıyor ve bu da albümün güzel bir şekilde zenginleşmesine vesile oluyor. Albümü kapatan ballad La fin du monde gibi hoş ve hüzünlü bir şaşkınlık bile barınıyor hatta.
Bahsettiğim haşin anların AU CHAMP DES MORTS müziğinde tuttuğu yer, Fransızların uzun zamandır black metale olan yaklaşımından da izler taşıyor. Taa Les Légions Noires zamanından beri İskandinavya’ya göre oldukça “farklı” bir black metal yaklaşımı güden ülkenin bu bakış açısı buraya da yansıyor ve bu da blackgaze ilhamlarıyla birleşince Fransa’nın hem birkaç on yıl öncesinden, hem de yeni dönemden türe yaptığı katkıların bir aradalığını burada bulmamızı sağlıyor.
“Dans la joie” açıkçası daha dinamik, daha duygulu, heyecanlı olduğu anlarda daha çekici hale gelen bir albüm ve bu daha önce yapılmamış şeyler yapmasa da oldukça kaliteli şekil verilmiş şarkılarıyla iyi bir yerde duruyor. Daha “gaze” etkileşimli anları ise bence parlamayı fazla başaramıyor ve hatta albümün genel atmosferini zaman zaman sekteye uğratıyor. Yine de biliyorum ki son yıllarda oldukça popülerlemiş bu tarz işlerin meraklısı oldukça fazla ve eleştirel bir yandan bakmak değil de yalnızca keyif almak için dinlenecekse bunlar rahatsız olunacak şeyler değil. Eğer ki kendi tarzını biraz daha oturtabilirse türün önde gelen gruplarından olma potansiyelini barındırdığını düşündüğüm AU CHAMP DES MORTS bence takibe alınması gerek oluşumlardan.
80/100