Memoriam – For the Fallen
Her ölüm zamansızdır denir hep de, bazıları diğerlerinden daha zamansız oluyor sanki. İngiliz death metal efsanesi BOLT THROWER’a yalnızca 17 yaşında katılmış, grubun neredeyse 20 yıl kadar davulculuğunu yapmış Martin Kearns‘ın ölümü örneğin; yalnızca 38 yaşında, çok sevilen bir kişiliğin kaybı epeyce zamansız gibi. Her ne kadar 2005 tarihli nefis albüm “Those Once Loyal”dan beri yeni materyal yayınlamamış olsa da aktif haldeki BOLT THROWER’ın diğer elemanların hem grup, hem de kendileri için böylesine değerli bir kişinin ölümünden sonra artık devam edemeyeceklerini ilan edip grubun dağıldığını açıklamaları da pek şaşırtıcı değil elbette.
BOLT THROWER tarihin sayfalarına karışırken kazık gibi sesiyle ünlenmiş vokalist Karl Willetts ve eski davulculardan Andrew Whale, yanlarına bir başka İngiliz death metal devi BENEDICTION’dan Frank Healy ve Scott Fairfax‘i de alarak, ilk albümleri olan “For the Fallen”ı geçtiğimiz günlerde piyasaya süren MEMORIAM’ı kurdular. MEMORIAM, adının da ip uçlarını verdiği gibi aslında Martin Kearns‘ın anısına kurulmuş bir grup ve ilk albümün adı da açık açık kendisine ithaf edildiğini bağırıyor zaten.
Grup elemanlarına bakınca tahmin edeceğiniz üzere MEMORIAM tam bir death metal grubu. Jilet gibi gitarların dinlerken burnunuz ile çeneniz arasındaki mesafeyi giderek kısaltacağından emin olabilirsiniz. Old-school death metalden fazla ödün verilmese de, eldeki malzemeyi mümkün olduğunca yeni dönemin imkanlarıyla yeniden yorumlama yoluna gitmiş diyebiliriz MEMORIAM için burada. Death metalin daha modernleşen sound’una kaymadan, müziğin içine klavyeler, trigger’lar sokuşturmadan hala eski bir ruhla hareket ediyorlar; fakat bir yandan da albümün daha başlarında da olsa akla LAMB OF GOD benzetmeleri getirebilecek kısmi breakdown’lar, chug’larla tamamen “eski kafalı” kalmamayı da seçiyorlar. Şu kurduğum cümledeki İngilizce tabirler silsilesi için de gerçekten özür diliyorum ya ahah, eğer ki bir gün bunlar için münasip Türkçe karşılıklar yakalayabilirsek çok mutlu olacağım.
“For the Fallen” albüm kapağının yarattığı o ölümcül; fakat saldırgan olmayan imajı albümün genelinde de benimsiyor. Birkaç şarkı dışında hep alt çeneyi yukarı çektirip yavaş yavaş kafa sallatacak şarkılardan oluşuyor albüm. Reduced to Zero bu yönden favori şarkılarımdan bir tanesi oldu bile; insanlığın kendisine yönelttiği korku ve nefretle nasıl olup da kendi kendini tükettiğini irdeleyen sözleri insanın etini aheste fakat emin darbelerle yarıp kan akıtan gitar tonları ve Willetts‘in herhangi bir melodiden yoksun bir hiddetle bağıran vokalleriyle birleşince death metal’in adının neden ölümden geldiğini sorgulama ihtiyacı hissettirmiyor.
Albümün en seri ve zaman zaman bir nebze thrash tadları da alınabilen şarkıları Corrupted System ve Surrounded (By Death)‘te ise gitarların yüksek tempoya çıktıklarında bile riflerden de atmosferden de ödün vermeden dinleyiciyi tepelemeye devam ettiğine tanık oluyoruz. Scott Fairfax ekstra parlamasa da zorlanmadan taşıyor şarkıları.
“For the Fallen” en uzun ve en ihtişamlı şarkısını ise albümün sonuna saklıyor. Temaya uygun olarak son sözler olarak adlandırılan şarkı old-school death metal sınırlarının dışına taşmadan olabileceği kadar bir ağıt havasında. Bir şekilde akla bir cenaze törenini getiren rifler ve Willetts‘in sesinin yer yer belki de ilk defa hüzünle titrediğini hissetmek albümün arkasında yatan trajedinin iyiden iyiye su yüzüne çıkması anlamına geliyor. MEMORIAM elemanlarının yakın arkadaşlarından birinin zamansız ölümünden ne kadar etkilediğini sadece bu şarkıyı bir defa dinleyerek bile anlamak çok kolay. Last Words‘ün sonlarına doğru SACRILEGE vokalisti Lynda Simpson da konuk oluyor, şarkıya adını veren son sözleri konuşma sesiyle okuyarak albümün kapanışını yapıyor.
“For the Fallen” bir ölüm ve dağılan bir grubun ardından kurularak aslında tüm kaybolanların bir reenkarnasyonu gibi. Köküne kadar bir death metal albümü olmasına rağmen ardındaki hikayenin kapağa da yansıyan hüznü sayesinde son şarkı hariç müzikal olarak olmasa da duygusal olarak bir şekilde acılı bir albüm aynı zamanda. Arkasındaki duygu umurunuzda olmasa bile, çatır çatır bir death metal albümü dinlemek istiyorsanız daha fazla beklemeyin derim.
81/100