Kritik

Obscura – A Sonication

Merhaba.

Steffen Kummerer belli ki biraz hıyar bir kimse.

Şimdi bir anda böyle başlayınca şey oldu tabii ama eğri oturup doğru konuşalım: Çizgiyi ilk albümün çıkışından çekersek 19 yılda 17 eleman değişikliği yaşanması, bence biraz da sabit kalan müzisyenin sorgulanmasını gerektiriyor. Alman progresif/teknik death metal devi Obscura, Kummerer’in kurduğu ve besleyip büyüttüğü bir isim; burada herhangi bir şüphe yok. Ne var ki en cafcaflı zamanında bile kadro istikrarı sağlayamaması, ayrılanların hatırı sayılır bir kısmının da zehir zemberek açıklamalarda bulunmuş olması, Kummerer hakkındaki önyargılı (tanımıyorum sonuçta adamı) fikirlerimi güçlü bir temele oturtuyor en azından.

Neler neler var ama çok dağılmadan son dönemi kısaca özetlemek gerekirse 2021 çıkışlı -ve çok da başarılı- A Valediction‘ın harika perdesiz baslarına imza atan Jeroen Paul Thesseling zaten albümün çıkışından hemen sonra ayrılmıştı. Aralıklı olsa da toplamda 3 albüme dahil olarak Obscura diskografisinde önemli yer tutan teknik death metal erbabı Christian Münzner (hani şu Epitaph‘da çalmış olan) de kreatif farklılıklar ve başka şeylere odaklanma isteğini öne sunarak veda etmişti. Tek tek saymayalım ama A Sonication öncesinde Kummerer haricinde herkes gruptan ayrıldı kısacası. Fakat Obscura için alıştığımız bir şey bu, haber değeri yok.

Asıl ilginç olan Evenfall teklisi yayımlandıktan kısa bir süre sonra Kummerer’in eser hırsızlığıyla, intihal ile suçlanması. Hem EXIST insanı (CYNIC ve Death DTA’dan da tanıyanlar olacaktır) Max Phelps hem de aynı zamanda yine Exist’te çalan bas gitarist Alex Weber, gruptan ayrılmadan önce Kummerer’e sunduğu materyallerin kullanılmayacağına dair bir anlaşma imzalanmış olmasına rağmen Evenfall parçasında bariz bir fikir hırsızlığı olduğunu açıkladılar. Bayağı saniye, dakika vererek hem de. Yetmedi, 2 hafta kadar önce bu sefer de Münzner bir açıklama yapıp kendi solo EP’sinde kullanacağı fikirlerin “Mr. Tech Death Genius” tarafından çalındığını, bu işin peşini bırakmayacağını ve yasal yollarla hakkını arayacağını açıkladı.

4 elemanını birden kaybeden Kummerer’in albüm kaydına yetişme telaşı içerisinde elindeki yetersiz materyali tamamlayabilmek adına böyle bir yola gittiği söylense de bu davranışını haklı çıkaracak bir bahane olamaz tabii. Ha bir de madem kullandın milletin bestelerini/fikirlerini, albümü çıkardıktan sonra hiçbir şekilde onlara kredi vermemek, haklarını teslim etmemek denyoluk değildir de nedir.

Kısacası A Sonication çıktı çıkmasına ama bir gözü kör, bir bacağı topal çıktı. Paragraflarca sizi doldurup hep birlikte Kummerer ve Obscura’yı gömelim diye yazmıyorum tabii bu yazıyı, o yüzden olabildiğince tarafsız bir kulakla dinleyip kurcaladım.

klibin altında hala Kummerer’e sövüyor millet hshaha

Obscura tarihinin en kısa albümü A Sonication. Belli ki Kummerer Nuclear Blast ile anlaşmasına uymak adına biraz aceleci davranmış ki açıkçası parçalarda da belli oluyor bu durum. Kopukluklar, hadi bu da böyle olsun tarzı alakasız düzenlemeler ile karşılaşıyoruz bolca. Omurgasını melodiye oturmuş (A Valediction‘da da bu yöne doğru meyledildiğini görmüştük), teknik/progresif tarafı daha da törpülenmiş, daha kolay dinlenebilir bestelerden oluşuyor. Bu kulak dostu tavra rağmen, yine muhtemelen aceleye gelmesinden sebep, korkunç prodüksiyon nedeniyle tekrar tekrar dinlemekte epey zorlandığımı söylemem gerek.

Buradaki temel problem, dinamik aralık diye bir şeyle zerre uğraşılmamış olması. Zaten hiçbir anında ısıran, agresifliğini hissettiren bir gitar veya vokal duymak mümkün değilken her enstrümanın aynı seviyede, üzerlerine minnoş bir batteniye örtülmüş gibi tınlaması A Sonication‘ın ömründen bayağı bir götürüyor. Sadece kapanıştaki isim parçasının girişindeki hızlı taramalara kulak kabartmak bile yeterli bence. 0:44 – 1:12 arasındaki o canavar rifin doğru dürüst bir kayıtla, arkasında şöyle göğüs titreten davullarla çalındığını hayal etsenize. Albümdeki iyi fikirler ve gaz anlar da maalesef cılız prodüksiyon yüzünden eriyip gitmiş. Bu monokrom etki, bir süre sonra parçaların birbirine geçmesine, parçaların bulamaç gibi hissettirmesine yol açıyor. Şu an yazıyı yazarken dinliyorum, kaçıncı parçadayım emin bile değilim.

Bünyeyi zorlayıp ayrıntılı kurcalayınca yetenek ve potansiyeli görmek, dinleyiciyi içeri çekmek adına harika bir açılış sunan Silver Linings‘in hem enstrüman meziyetleriyle, hem melodik köprüleri ve nakaratıyla hem de akrobatik manevralarıyla albümün en parlak anlarını barındırdığını söyleyebilirim. Devamındaki Evenfall ise direksiyonu tamamen zıt yöne kırarak melodik death metal devlerine yanlamaya çabalıyor. Düzenlemeler, basit taramalar üzerindeki tek notalık klavye melodileriyle akılda kalıcı olmaya kasışı filan hiç Obscura’lık mevzular değil. Belli ki Kummerer bir hit yakalamak, melodik death metalin devlerine yaklaşmak istiyor ama bu esnada Obscura’nın özünden gidenlerin farkında değil. Onun üzerine de neredeyse Silver Linings‘in aynısı olan In Solitude girince zaten tecrübeli hayranların/death metal dinleyicilerinin ağızlarındaki tat, daha ilk 10 dakikadan kaçıyor.

Kummerer, Obscura tümüyle onun eseriymiş gibi hissediyor olabilir ama özellikle de grubun üst basamaklara tırmanmasını sağlayan albümleri (Cosmogenesis, Omnivium) düşünecek olursak, Christian Münzner, Hannes Grossman, Jeroen Paul Thesseling gibi dahi death metal ustalarının yaratıcı fikirleriyle, mahir elleriyle bu seviyelere gelindi. Elbette Kummerer de iyi bir müzisyen ve adamın yeteneğini görmezden gelecek değilim; saydığım bu büyük isimler Kummerer’de bir pırıltı görmeseler dahil olmazlardı sonuçta. Fakat standart isimlerle çalışsaydı Obscura’nın bugünkü şöhretine sahip olması çok da mümkün değildi bence. İnatla, egoyla, küçük hesaplarla, milletin hakkına girerek metal çalacaksan hiç çalma daha iyi kardeşim. Ortaya çıkan bu yarım yamalak şeyden kendi memnunsa yapacak bir şey yok ama herhalde o kadar da hıyar değildir, diye umut etmek istiyor insan. A Sonication bu konularda ders çıkarılması, örnek alınması gereken bir iş olarak değerli ama bunun ötesinde hiçbir mana, kıymet taşıyamadı benim için. Geçiniz.

60/100


Okur puanı:

Ortalama puan 1.8 / 5. 11

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.