Sodomisery – The Great Demise
Merhaba.
2010 yılında, Norrman biraderlerden Mattias’ın yerine KATATONIA‘ya dahil olan İsveçli bas gitarist Niklas Sandin, yıllarca DIABOLICAL‘da çalmış Pär Johansson ve NETHERBIRD gibi bir ilginçliğin timsali Nephente tarafından kurulmuş Sodomisery var bugün karşımızda. Aslında grubun kuruluşu sırasında bir şekilde haberine denk gelmiş, biraz can sıkıntısı, biraz heyecan, biraz da İsveçlilik işte diye düşünüp çok da üzerinde durmamıştım. Çünkü antik bir Çin atasözünün de dediği gibi iki yahudi bir araya gelse şirket, iki türk bir araya gelince devlet, iki İsveçli bir araya gelince de grup kurarmış.
2017’deki ilk EP sonrası bir-iki sene ses sıkmayınca unuttum gitti Sodomisery’yi. Meğer o arada kurucu ekipten geriye pek kimse kalmamış. Besteci gitarist Harris dışında bu üçlü ayrılmış ve yerine başka müzisyenler gelmiş ve Sodomisery, tam zamanlı bir gruba dönüşüp ilk albümü The Great Demise‘a girişmiş. Herhalde albüm mesaisine vakit ayıramadı bu ağabeyler. Neyse, bölüne bölüne çoğalıyor metal bu şekilde; bize hava hoş.
Sodomisery, death/black metal şeklinde değerlendirebilecek bir müzik yapıyor. Son dönemde çok arttı bu iki türün kırmasından örnekler ama her grup da kendi usulünce bu iki türü harmanladığı için birçoğu da aslında gayet keyifli eserler. The Great Demise için de benzer övgülerde bulunacağım şimdi müsaadenizle.
Sodomisery bestelerinin zekasına hayran kaldığımı belirterek başlamak isterim. Grup DISSECTION vari bir melankoli-melodi dengesiyle melodik black metal yaparken araya da müthiş death metal rifleri, akılda kalıcı vokal kısımları yerleştirmeyi başarıyor. Kaldı ki death metal tarafında referans vereceğim ilk grup HYPOCRISY olur ki Hypocrisy’e bayılan biri olarak haliyle The Great Demise albümüne ne kadar coştuğumu tarif etmekte zorlanmam normal.
Arise‘ın girişine bir bakın örneğin: Blast-beat ile hızlı bir açılış yaptıktan sonra verse bölüme geçişi öyle Peter Tägtgren usülü yapıyor ki ilk dinlediğimde coşku nidası attım resmen. Köprüde iyice melodik death metale kayıp AMON AMARTH‘ın ilk dönemlerini anımsatıyor, nakaratta ise orta-tempo davullar üzerinde beş-altı notayla verdiği melankolik bir melodiyle atmosferi köklüyor. Tekrar vitesi yükseltirken Harris’in “Arise!!!” kükreyişinin o Hypocrisy rifleriyle, davullarıyla birleşimi… Metal be kardeşim! Zaten Harris’in rahatça anlaşılan ama bu anlaşılabilirlik uğruna ağırlığından, brutalliğinden bir şey kaybetmeyen kükremeleri, enfes gitar işçiliğiyle birlikte albümü taşıyor. Şarkının son bölümünde ise ağır mı ağır bir soloyla ilk üç-dört dakikada suratımızda patlayan şarkının demlenişine şahit oluyoruz. Saf müzikalite olarak sıfırdan bir şey kurmaya çalışmıyor, yeni denizlere yelken açmıyor belki ama o kadar akıllıca, o kadar doğru ki…
Arise, kısa enstrümantal kapanış öncesi albümün son şarkısıydı bu arada. Yani aslında Arise‘a gelene kadar daha neler oluyor neler. Açılış parçasında 1998-2004 arası Amon Amarth’ının ne kadar görkemli olduğunu yeniden hatırlatan melodiler, Into the Cold‘un hayvani vokalleri ve zamanında DIABOLICAL‘da çalmış cengaver gitaristlerin solo oyunlarıyla öne çıkışları, In the Void‘in karanlık açılışı ve oradan konuyu SODOM‘a bağlamaları, Until They Burn‘ün Dissection’a saygı duruşunda bulunan açılışı… Saymakla bitmiyor. The Great Demise‘ın beklenmedik ölçüde güçlü solosu mesela… İsveç melodik ekstremlikleri sevip de şu albümü sevmemek imkansız arkadaşlar. Resmen sistemde açık bulmuş, sömürüyor!
Tabii kusursuz bir albüm değil ve bir-iki parçada tutturdukları bu müthiş formül, aynı formülü tatbik eden görkemli isimlerin işleri kadar başarılı sonuç vermiyor. Ayrıca müthiş bir melodi bombardımanı ve hızlı, öfkeli anlarla dolu olsa da şarkılarda bir sabun köpüğü etkisi de yok değil. Dinlerken çok eğlenebilir fakat sonrasında aklınızda pek bir şey kalmadığını fark edip şaşırabilirsiniz. Sanki Sodomisery’nin kendinden de bir şeyler katıp olayı müthiş bir İsveç melodik death/black metal potpurisinden Sodomisery metaline döndürmek için biraz özgünlüğe ihtiyacı var. Albümün akılda kalıcılığı, direkt olarak gruptan ziyade spesifik türe, sahneye hakimiyetiniz/sevginizle ilişkili çünkü.
Kendi açımdan bu yıl dinlerken en çok eğlendiğim, en çok keyif aldığım albümlerden biri oldu The Great Demise. Sodomisery ismi yakın gelecekte yeni albüm haberiyle beni en çok heyecanlandıracak isimlerden biri olacak muhtemelen. Siz de mutlaka bir-iki tur şans verin ve ilk albümünden takip listemin üst sıralarına giren bu canavar grubu ıskalamayın.
85/100

Hedefimize ulaşmamıza yardım et, 12 kişi kaldı: