Obsequiae – The Palms of Sorrowed Kings
Merhaba.
2015’de yayımlanan Aria of Vernal Tombs sonrasında adını biraz daha sık duymaya başladığımız Amerikalı melodik black metal topluluğu Obsequiae, müziğinde kullandığı yoğun Orta Çağ teması ve sanki üzerine çok da düşünülmemiş gibi gösterip samimiyetini katladığı 90’lar melodik black metal anlayışıyla kendi kitlesini edinen, yeraltında tutulan bir isim. Haliyle dört yıllık bir aranın ardından gelen yeni albüm The Palms of Sorrowed Kings‘e dair beklentiler yüksek.
Albüme geçmeden biraz daha laklak edip grubun kadrosundaki değişiklikten bahsedelim. İlk olarak NECHOCHWEN‘de yaptıklarıyla radarıma giren bas/davul sorumlusu Andrew D’Cagna ayrılıp yerine hiçbir yerden tanımadığım Eoghan McCloskey dahil olmuş. Arpist… Hmm, olmadı. Arpçı… Bu ne be hapçı der gibi… Arbist? Hay adı batsın ne haltsa artık, arp çalan Vicente La Camera Mariño ve esas beyin, gitar ile vokalin yanında bası da üstlenen Tanner Anderson’dan oluşan üç kişilik bir kadronun elinden çıkmış yani albüm. Bu ansiklopedik, kuru bilgileri vermemin sebebi ise bu görkemli müziğin yalnızca böyle minik bir kadronun marifeti olduğunu vurgulamak.
Bir önceki albümde Orta Çağ’dan günümüze ulaşan müzikal eserlerden uyarlanan arp geçişleri sayesinde enfes bir atmosfer yakalayan grup, yeni albümde de kaldığı yerden devam ediyor. Grubun black metal yaparak pastoral bir manzara yaratıp dinleyici oraya monte etme konusundaki hüneri, onları zaten benzersiz bir konuma ulaştırdığı için grubun yeni bir şeyler deneyip farklı bir albüm yapmasını beklemiyordum zaten ve The Palms of Sorrowed Kings, olumlu anlamda, şaşırtmayan bir çalışma.
Yine gitar temelli, epik melodiler ve folk motiflerle bezeli bir black metal anlayışı hakim. Ani ritim değişiklikleri ve katmanlı, detaylı işçilik sayesinde progresif bir tat almak da mümkün ama fazla uzayıp zorlama sınırının diğer tarafına geçmiyor şarkılar. Şarkıların aralarında yer alan sade, melankolik arp geçişleri ise büyük bir derinlik katıyor her zamanki gibi. Gerçi biraz rol çaldığını, albümün metal tarafını baltaladığı da söylenebilir, zira bu tip tam beş parça yer alıyor albümde.
Lafı açılmışken, black metal türüne önyargılı dinleyicileri rahatlıkla ikna edebilecek, yumuşak başlı bir karakteri var Obsequaie’in. O yüzden black metal desem de öyle insanın yakasına yapışıp ağzından tükürükler saçarak bas bas bağıran şarkılar beklemeyin. İnsanın üzerinden akıp gidiyor adeta Obsequaie müziği ve devamlı değişen katmanlı gitarları, Tanner Anderson’ın çizgisel vokali ve progresif sayılabilecek davullarına rağmen sakin, dingin bir albüm The Palms of Sorrowed Kings.
Dozajındaki pastoral Orta Çağ yaşamı sosu ve dinamik melodilerine hiçbir sözüm yok belki ama genel olarak Obsequiae müziğinde, geri kalan parçalara nazaran, vokalin biraz zayıf kaldığını düşünüyorum. Tanner’ın belli belirsiz black metal vokali fazlasıyla özelliksiz ve duygudan yoksun olmakla birlikte arka planda kalması grubun yararına aslında. Belki albümdeki temiz vokal kullandığı bölümlerin sayısı artsa daha pozitif etki edebilir ama bu defa da müzik iyice uzaklaşacak black metal çizgisinden…
SAOR, WINTERFYLHETH ve hatta SACRAMENTUM gibi isimleri seviyorsanız Obsequiae ile mutlaka tanışmalısınız. Patlayıcı, akılda kalıcı anlar açısından bu isimler kadar etkili değil henüz ama o yolda ilerliyor bence. Bir önceki Aria of Vernal Tombs, gruptan duyduğum ilk eser olmanın da avantajıyla bir tık daha etkileyiciydi ve bu defa biraz daha dengesiz geldi ama daha yoğun davul kullanımı ve daha zengin gitarlarıyla The Palms of Sorrowed Kings de çok iyi bir albüm.
Aria’nın yeri hala ayrı ama bu da dinledikçe açılan cinsten. Aria direkt yüzüne vuruyordu (nazikçe tabii), bundaki melodiler biraz daha ince, tekrar ve dikkatli dinleyince daha hoş geliyor.
Obsekuai
Obseguay
Obseküay
Obseguya
Osbekua
Obseküa
Obeseküa
Obseküra
Obesekuay
Obesekuo
Obesekua
Obsegoi
Obsegoy
Obsegui
Obesekuya
Obsekuay
Obsegüay
Obsekea
Obsekyo
Hdhshaha müthiş bir yorum. Benim için artık Obsekyo bunlar, net.
Bu seneki muadili olarak gördüğüm Mystras’ı şiddetle tavsiye ederim. Kötü ses kalitesi ile kaydedilmese yılın albümü olarak bile görebilirim, o derece.