Yerli Pazarı: Carnophage – Monument
Merhaba.
26 Ekim’de Ankara – Telwe’de konuk edeceğimiz gruplardan Ankaralı Carnophage’in son albümü Monument‘i henüz sitede incelemediğimi, büyük bir şaşkınlık fark etmiş bulunmaktayım. Yurdun en damperli teknik/brutal death metal gruplarından Carnophage, 2016’da yayımladığı Monument ile yerli piyasaya tartıda da pahada da ağır bir abide bırakmıştı hatırlarsanız.
Carnophage’in türdeş gruplardan milenyum sonrasındakilere ait bazı özellikleri sahiplenerek death metal icra etmesini çok seviyorum. Geçtiğimiz yıl senenin albümlerinden birini yapan HATE ETERNAL gibi, geçenlerde istek doğrultusunda geçenlerde yeniden gündeme taşıdığımız DECAPITATED gibi onlar da kurmayı, germeyi, tansiyonu ayarlamayı çok iyi biliyorlar. Tamamen tekniğe, hıza sırt yaslamadan, groove ve orta temponun da gücünü kullanan, bu esnada da büyükbaş hayvancılıktan ödün vermeyen Monument, bu açıdan Türkiye’den bu işi yapmak isteyenlerin önünde zamansız bir rehber olarak duruyor.
Monument‘in esas gücü kesinlikle death metalin farklı kollarına temas ederken kurduğu hassas dengesinde; Ode to Corruption gibi gitar işçiliği bakımından fazlasıyla üst düzey, teknik şarkılarla konserlerin vazgeçilmezlerinden Same Old Circle gibi daha tokatçı şarkıları çok iyi sıralıyor albüm ve ağırlığının tümünü iki taraftan birine vermeden, teknik, brutal ya da ritmik bir death metal dinlemek isteyen herkesi belli bir ölçüde tatmin edebiliyor. Her şarkıyı birbirine benzer yapıda blast-beat‘ler ile doldurmayıp çeşitliliği gözetmiş olmaları, aynı şekilde gitarda da teknik riflerle melodik sololarla birleştirerek yine zengin bir palet kurup arada da NECROPHAGIST selamı duran sapkınlıklarla kulaklarda havai fişekler patlatmaları, okullarda okutulması gereken türden hareketler.
Bu sağlam dengeyi sağlamak için fazlasıyla açık bir müzik algısının yanında enstrüman hakimiyeti de gerekiyor tabii. Carnophage dışında BURST APPEAL ve CIDESPHERE gibi gruplardan da tanıdığımız Oral’ın enerjik vokalleri, Mert-Serhat ikilisinin gitar saldırısının üzerinde kumandan görevi görüyor. Kendi çapında davul döven biri olarak elbette davullara bir tık daha fazla dikkat ediyor olabilirim ve BLACK OMEN‘da da keyifli işler yapan Onur, sabir bir görev adamlığının dışına çıkıp ritmi nefis belirleyerek güçlü bir performans sergiliyor. Zaten Unique Leader Records kanatlarının altına giremezsiniz başka türlü. Prodüksiyon tertemiz olsa da ideal seviyede değil yalnız, buna karşın performanslar o kadar üst düzey ki iki-üç şarkıdan sonra kaptırıp gidiyor insan pek bir şey düşünmeden zaten.
Bir aksilik olmazsa 2020’de yeni albüm gelecek ve tüm beklentim tıpkı 2016’da Monument ile yaptıkları gibi yerli piyasada çıtayı biraz daha yukarıya taşımaları. O zamana kadar Monument ve 2008 çıkışlı ilk albüm Deformed Figure / Genetic Nightmare ile beden bütünlüğüne zarar verecek hal ve tavırlar içerisinde oradan oraya savrulmaya devam. Tadını çıkarın ve destek olmayı ihmal etmeyin!
