Gelmiş geçmiş en iyi birkaç ölüm metali ekibinden biri olan İsveç’in doğal güzelliklerinden ENTOMBED’un çeşitli magazinsel olaylar sonrası ENTOMBED A.D.’ye dönüşmesi süreci her ne kadar İsveç usulü ölümlü metal sevenleri derinden yaraladıysa da yıllar içerisinde kendine pek çok fanatik toplamayı başarmış ölmeli metal tanrısı L.G. Petrov ve kurmayları tükenmek bilmeyen enerjileriyle farklı cephelerden taarruz edip death metal bayrağının her daim özgürce dalgalandığına emin olmak için ellerinden ne geliyorsa yapmaya devam ediyorlar.

Geçtiğimiz sene Entombed A.D.’den gelen “Dead Dawn” henüz tazeliğini korurken Petrov duramamış olacak ki geçtiğimiz Nisan ayı sonunda bir de Firespawn’dan The Reprobate geldi. Firespawn’da DARK FUNERAL, NECROPHOBIC ve UNLEASHED gibi çetelerle yıllarca yol kesip haraç toplamış kimi eski toprak eşkıyalara liderlik eden Petrov, The Reprobate ile bir kez daha aile terbiyesi almamanın o kadar da kötü bir şey olmayabileceğini göstermek istemiş bizlere.

Söz konusu İsveç işi can kaybı metalini yaratan ekibe dahil bir adamın yeni İsveç işi vefat metali müziğini değerlendirmek olunca haliyle başka albümleri değerlendirirken çektiğimiz o artist muameleyi çekme şansımız kalmıyor. Elitist tavırları, kemik çerçeve gözlükleri ve fularları filan bir kenara bırakıp dolaptan litrelik biraları çıkarmak ve acilen aç karnına zurna olup olur olmadık yerde sümkürme veya kusmaya, çok affedersiniz daha kim bilir neler yapmaya müsait bir halde hazır hale gelmek gerekiyor her şeyden önce; Petrov bu, başkasına benzemez!

Hemen hemen her biri 40 yaşını devirmiş ve ortalama 20 yıldır şeytan sevmeli, bira tüketmeli ve mahallede huzursuzluk çıkarmalı müzikle ilgilenen adamların yeni albümlerini incelerken elbette yeni neler sunmuşlar, ileriye dönük ne adımlar atılmış, taş üstüne taş koyabilmişler mi filan diye bakmanın bir alemi yok. Cevaplanması gereken tek soru “Halen bu oyunun içindeler mi?” türevi bir şey olur olsa olsa. Bunun cevabı da dolu dolu, etrafa tükürük saçmalı bir “Evet!”.

Kendisini ENTOMBED’dan bilenler için Petrov’un burada daha sert ve daha da vahşi bir brutal yaptığını söyleyerek başlayabiliriz. Özellikle enfes açılış parçası “Serpent of the Ocean” boyunca ve albümde kimi anlarda vokali neredeyse ara ara Johan Hegg kıvamına geliyor ki bu Petrov severler için tecrübe etmenin oldukça eğlenceli olacağını düşündüğüm bir durum. Bunun dışında da her zamanki sümüklü, hayvan evladı, pis Petrov karakterini yansıtan gayet sağlam bir performans çıkarmış üstat.

Dur durak bilmeyen davullar ve buram buram Stockholm ecel metali kokan enfes gitarlar ile The Reprobate’de soluklanmaya pek vakit kalmıyor. Şeytanı sevip birayı koruyan bir felsefeyi benimsemiş bu hasta ruhlardan Victor Brandt ve Fredrik Folkare’e ait gitarlar için söylenecek pek bir şey yok. Hem rif/melodi bazında hem de sololarda harika bir iş çıkarmışlar. Özellikle birbirleriyle paslaşıp durdukları “The Reprobate” ve “Nightwalkers” ile albümün canavarlarından “Damnatio Ad Bestias” bu işin nasıl yapılması gerektiği konusunda hızlandırılmış kurs tadında besteler. Genel olarak bas duyamamak ve bir noktada hangi şarkının başlayıp hangisinin bittiğinin karışması dışında (ki bu da bu roket müzik türü için pek dert değil elbette) bestelerde kusur bulmak pek mümkün değil zaten. Entombed A.D.’nin geldiği death’n’roll kafasından çok daha ayı bestelerle karşılaşacağınızı da ekleyeyim. Ha kaldı ki ben onu da severim.

İsveç-Stockholm death (bulamadım daha artık başka bir şey, döndüm normale) metali sevenler çoktan albüme atladılar zaten fakat ekstrem metale yatkın, patır kütür müzik dinleyip şöyle isi pası atmak isteyen diğer dinleyiciler için de işi hiç uzatmadan, hiç kem küm etmeden kesin sonuca ulaşan The Reprobate’in bu yıl için en iyi alternatiflerden biri olabileceğini ekleyeyim ve yorgunluktan bitap düşüp bayılana kadar “Nightwalkers” döndürmeye devam edeyim.

88/100

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇