Kritik

Rude – Remnants…

1980’lerin sonu, 1990’ların başı Amerika’da death metal için gerçekten altın bir dönem, değil mi? MORBID ANGEL, NOCTURNUS ve daha niceleri İskandinavya’nın metalin neredeyse her alt türüne koymakta olduğu ambargoya öyle bir akımla karşı koydular ki, etkileri bugünün modern sound’lu death metal gruplarını bile kavramaya devam ediyor.

Hem Avrupa’dan hem Amerika’dan işin teknik yönüne daha fazla ağırlık veren, pırıl pırıl prodüksiyonlu ve gittikçe artan tel sayısına sahip gitarların domine ettiği bir death metal yapan gruplar fışkıradursun, arada 90’ların başının o katıksız pislik yuvası müziğine saygı duruşu yapan kimi çıkıntıların baş gösteriyor olması beni ziyadesiyle memnun ediyor.

RUDE, adeta o zamanlardan fırlamış gibi, harika bir death metal yapıyor. 2014’te çıkarttıkları “Soul Recall” da öyleydi, “Remnants…” da aynen öyle. Hatrı sayılır bir ün edindikleri ilk albümlerinin de üstüne koyarak gelen Kaliforniyalı grubun adını çok daha fazla duyuracağını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.

Hem orta, hem hızlı tempoda müziğini dehşet bir pislikle icra ediyor RUDE ve adeta “işte gerçek death metal bu” dercesine her şeyi doğru yapıyor. Hiç teknik mastürbasyona dönmeyen; aynı zamanda hiç gereğinden fazla kullanılarak sündürülmeyen rifler, müthiş tonlanmış ve müziğin sürükleyiciliğini artıran davullar ve elbette ki beklendiği üzere bu ikisini zamk gibi birbirine yapıştıran nefis baslarıyla RUDE, öykündüğü dönemin death metalindeki en iyi kısımları hiç değiştirme gereği hissetmeden 2017’ye taşıyor. Bunların üzerine tam doğru yerlerde patlayıveren, belki teknik açıdan olmasa da müziğin ruhunu yakalama açısından kusursuza yakın, o ölümcül nefreti ortaya saçmakta çok iyi bir iş çıkaran gitar soloları da işin tuzu biberi oluyor.

Tüm enstrümantal doğrulukların yanında, grubun belki de en büyük kuvveti vokalist Yusef Wallace’ta yatıyor. Sanki 25 yıl önce diğer Amerikan death metal vokalistlerinin arasından kaçırılıp dondurulmuş da yeni çözülmüş gibi tınlayan vokalleriyle Wallace dersine inanılmaz çalışmış. Gırtlaktan gelen vokalleri müziğin dinleyicide yarattığı tüm beklentileri karşılıyor ve ortaya death metalin bir zamanlar ne olduğuyla ilgili adeta ders gibi bir albüm çıkıyor. Tüm bunlar da temizlikten uzak, albüm kapağının yarattığı atmosfere ve amaçlanan eski dönem tarzına uygun boğuk bir prodüksiyonla taçlandırılıyor.

Eğer ki yazı boyunca 50 defa tekrar ettiğim gibi erken dönem (old-school!) Amerikan death metalini özleyenlerdenseniz, ara sıra koleksiyonunuzdan “Blessed are the Sick” CD veya kasedinizi çıkartıp okşuyorsanız “Remnants…”a bayılacaksınız. Tercihiniz yeni dönem death metali ise de, en azından şu an size çekici gelen bir çok fikrin aslında nerelerden geldiğini ve günümüzde bu ruhun nasıl yaşatılabileceğini görmek için karşınızda harika bir fırsat var.

89/100

rude_remnants_cover-www

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Ertuğrul Bircan Çopur

Doydum ama aç gözlülükten yiyorum.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.