Kritik

Unreqvited – Disquiet

Nefis kapaklı albümleri inceleme serimin bu ayağında UNREQVITED ile birlikteyiz. Kanada’dan bizlere merhaba diyen tek kişilik bu projenin ilk uzunçaları “Disquiet” 2016 yılının Eylül ayında piyasaya sürülmüş, insanı epeyce üzen bir eser.

İnternette göreceğiniz depresif black metal etiketlerine konu “Disquiet” olunca pek katıldığımı söyleyemeyeceğim; zira bu içine azıcık kekik kattığınız bir yemeğe sadece “kekik” demek gibi oluyor bana sorarsanız. UNREQVITED ambient, neoklasik, post-rock gibi türlerin devasa bir hüzün şelalesi (kapakla bağlantı kuracağım diye çok bayat benzetmelere gidiyorum) altında birleşmesinin müziği aslında. Kimi tempo yükselişleri ve vokaller bu black metal etiketinin UNREQVITED’in üzerine yapışmasına sebep oluyorsa da asıl oluşumun yalnızca bundan ibaret olduğundan bahsetmek gülünç.

Hazır lafı geçmişken, vokallerden biraz bahsedelim. Bence (grubun tek elemanı) müziği için mükemmel vokaller seçmiş. Manevi yüklerin altında büyük acılar çeken bir delinin çığlıkları gibi tınlayan vokaller etkiyi arttırmak istermişçesine asla kimi şarkı sözlerine bağlı kalmadan; ait olduklarına dinleyiciyi rahatlıkla inandırabildikleri bir akıl hastasının kendini duvardan duvara fırlatırkenki haykırışları olarak kaydediyor kendilerini dinleyenin kulaklarına. Sözlerin zincirinden kendilerini böylesine özgürleştirebilen vokaller aslında vokal olmaktan çıkıp, müziğin bir diğer enstrümanı haline geliyor; ve nihayetinde UNREQVITED adeta vokalli fakat enstrümantal bir müzik haline geliyor. Dinleyen şarkılara eşlik etmek için değil de, bestecinin acısına ortak olmak için orada bulunuyor.

Kanada deyince gözümüzde canlanan donuk doğayı tuvale neredeyse mükemmel bir ustalıkla çiziyor . “Disquiet”ın beyaz ve grinin yalnızca birkaç tonunu kullanan kapağı bu manzarayla birleştikçe UNREQVITED’ın müziği adeta göz önünde somutlaşıyor. tarafından hissedilen, müziğe aktarılmış tüm duygular her bir enstrümandan ayrı ayrı birer ırmak halinde akıyor, birleşip yatağını genişletiyor ve dinleyicinin üzerine çöküyor.

Nefis İtalyan grup ASHRAM’ı bilenler onların kimi zaman aritmikleşen neoklasik müziğinden, GHOST BATH’i dinlemiş olanlar onun tüyler ürperticiliğinden, TOTALSELFHATRED dinleyicileri onların depresifliğinden bir şeyler bulabilir “Disquiet”ta rahatlıkla. Bazı minimalist ambient kısımlarda ise İskandinav akımlarından etkiler hissetmek mümkün. Tüm bunları bir araya gerçek bir ustalıkla getirmiş UNREQVITED,ve Birth (doğum) ile başlayıp Death (ölüm) ile biten bu albümün kimi zaman blast beat’lerle, kimi zaman yalnızca birkaç notadan ibaret klavye melodileriyle, kimi zaman yürek parçalayan çığlıklarla, kimi zaman ise kuş cıvıltılarıyla nasıl akıp gittiğini anlamak dahi bazen zor oluyor.

Her mevsim kulaklarda dönebilecek; ama en çok da bolca karla ve monokrom şehirlerle muhatap olduğumuz şu günlerde anlam ifade edecek melankolik bir yolculuk “Disquiet”. Hayattan eksik olmaması gerektiğine inandığım bir tutam hüznünüzün sizi ele geçirmesine izin vermemeniz dileklerimle.

87/100

Not: Albümün tamamını yukarıdaki Youtube videosundan resmi kanaldan dinleyebilir, ya da grubun bandcamp sayfasından satın alabilirsiniz.

a1649732258_10

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Ertuğrul Bircan Çopur

Doydum ama aç gözlülükten yiyorum.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.