Kritik

The Haunted – Songs of Last Resort

Çevrenizde bir ayrılıp bir barışan, her görüştüğünüzde farklı bir ruh halinde olan garip çiftler bulunmuştur illa ki. Hiçbir istikrar içermeyen ilişkileri dengesiz bir Richter ölçeği gibi yukarı aşağı oynarken çevrelerindeki insanları da ne tepki vereceklerini şaşırdıkları saçma bir hale getirirler. İşte The Haunted bana tam olarak bunu yapıyor senelerdir.

AT THE GATES‘in 1996’daki ilk dağılışı sonrası Björler kardeşler ve Adrian Erlandsson’dan oluşan, haliyle ATG’in %60’ına tekabül eden bir ekip yeni grup kuracağını duyurunca elbette koşa koşa gitti herkes peşlerinden. Tabii tevellüt yetersizliğinden ben kendilerini ancak 2004’te keşfedip dinledim ama The Haunted kurulduğu günden beri ilgi odağı olmuş, merak uyandıran bir gruptu kısacası. Malum İsveç gitarlarını daha thrash ağırlıklı taramalarla bezeyip çizgiyi death/thrash noktasına çeken, hardcore soslu vokaller ve ritmik bölümlerle enerjiyi yükseltip biraz da modernleşen grup başta harika sonuçlar veren formülü – Peter Dolving sağ olsun- bozup piyasaya oynayınca seneler içerisinde hem çok kaliteli hem de çok vasat işler çıkardı ve kadrosu hep sağlam kaldıysa bile yaşadığı ve yaşattığı istikrarsızlık, bir süre sonra beni eşe dosta “ya onlar öyle değişik, boşver sen,” dedirtecek bir ruh haline getirdi. En son bir The Haunted albümüne heyecanlandığımda Kemal Derviş hala Türkiye’deydi, öyle düşünün.

Kısacası yıllar sonra The Haunted dinlerken keyiflenmeyi, gülümsemeyi, “özlemişim bee,” demeyi beklemiyordum doğrusu. Songs of Last Resort dünyanın en iyi albümlerinden biri değil tabii, hatta The Haunted’ın bile en iyi albümü değil asla, fakat yolda yürürken lisede çok gülüp eğlendiğimiz, fakat senelerdir koptuğumuz eski bir arkadaşla karşılaşmış gibi hissettirmeyi başardı. Telefonlar verildi, Instagram’larda ekleşildi hemen ama tekrar eskisi gibi olur mu derseniz o da mümkün değil tahmin edeceğiniz üzere.

Björler kardeşlerden Anders gruptan ayrılalı, hem bir internet insanı, hem bir gitar üreticisi (Solar) hem de yaratıcı, ritmik gitarlar çalma/yazma konusunda hünerli Ola Englund ve ilk vokalist Marco Aro geri döneli yaklaşık 14 yıl oluyor. Uzun süredir grubu yakından takip etmeyen benim gibiler için bunlar hep bilgidir, araya sıkıştıralım. Bu defa biraz da eskileri anımsatan, death/thrash arasında gidip gelen, melodik gitarları öne çıkan besteler yapmışlar ve ortaya uzun süredir çıkmış en iyi The Haunted parçalarından bazıları çıkmış.

Jensen, Björler ve Englund arasında bölüşülmüş besteler. Jensen biraz daha thrash tandanslı, gaz parçalar yazarken Englund hardcore/groove odaklı takılmış. Björler ise özellikle In Fire Reborn ve Unbound‘da imzasını bırakmış. Bu üçlünün farklı tarzları aslında albümü çorbaya çevirebilirmiş, fakat Marco Aro’nun sabit kavgaperver karakter yansıtan vokali, şarkıları tek çatı altında toplayıp albüme net, agresif bir kimlik vermiş. Bu bir tercih mi, Aro’nun ısrarı mı bilmiyorum ama bence albümü olduğundan bir, iki basamak yukarı taşıyor. Şakası olmayan, saldıracak yer arayan bir şey dinlediğinizi sonuna kadar hissediyorsunuz.

Öte yandan şarkı şarkı bakınca tamamının aynı kalitede olmadığını, özellikle sonlara doğru biraz güç kaybı yaşandığını ve lokomotif şarkıların bile aslında o kadar da sürükleyici olmadıklarını söylemek mümkün. The Haunted yeni, taze fikirler beklemek için iyi bir seçenek değil tabii, o yüzden ortalama bir The Haunted dinleyicisi bence burada duyduklarından büyük oranda memnun kalacaktır. Daha önce denenmiş ve başarıya ulaşmış pek çok fikir, bir tür kopyacılık veya retro sevicilik samimiyetsizliğine düşmeden, sapasağlam bir prodüksiyon ve kendi sinirinden düşüp bayılacakmış gibi hissettiren güçlü vokallerle tekrar vücut buluyor Songs of Last Resort‘ta. Melodik death metal, death/thrash seviyorsanız gönül rahatlığıyla girişebilirsiniz. Umuyorum grup için biraz daha pozitif şeyler konuşacağımız bir dönemin başlangıcı olur, diyelim ve bitirelim o zaman.

74/100


Okur puanı:

Ortalama puan 3.6 / 5. 5

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

3 thoughts on “The Haunted – Songs of Last Resort

  • duodenum

    Baştan sona albümü dinlemek çekilmiyor da ilk 7 şarkı gayet iyi. Özellikle Hell is Wasted on the Dead’i kafamın içinde çalarken buluyorum gün içinde. Ola’lı albümler arasında net en iyisi, bundan önceki iki albüm o kadar kekremsi bir tat bırakmıştı ki ağzımda sıfır beklentiyle açmıştım. Bunun dışında bu albümün benim için en iyi yanı grubun Dolving’li zamanlarını merak ettirip dinlettirmesi oldu. Marco Aro’yu öyle içselleştirmişim ki benim için grup Made Me Do It ve One Kill Wonder’dan ibaretti. Yıllardır bu iki albümü çok büyük keyifle dinlememe rağmen Dolving’li albümleri nedense hiç merak bile etmemiştim. Merak edip Revolver’ı açtım, muazzam bir albümmüş.

    Yanıtla
    • Revolver pek çokları için The Haunted’ın en iyi işi zaten, doğru yerden dalmışsın. Ben ilk albümü de severim.

      Yanıtla
      • Ilk album ve Revolver gercekten Dolving’li en iyi albumler. The Dead Eye birkac sarki disinda kotu, Versus meh, ama Unseen direk pas gecilecek album herhalde.

        Bu son album gercekten sahane. Ben sahsen Ola’nin rifflerine bayiliyorum, hem Haunted icin yazdiklarina hem de kendi solo islerine. Uzerine koyarak devam ederler umarim.

        Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.