Kritik

Djevel – Natt Til Ende

“…Natt til ende, gece teması üzerine kurulu üçlemenin final bölümü ve nihai sonucu. Bu albüm, Hristiyanlık ve İsa’nın hem fiziksel hem de zihinsel anlamda yok oluşunu ilan ettiğim bir manifesto. Doğal olarak parçalar, Hristiyanlığın şer olarak nitelendirdiği güçlere dair fikir ve konseptleri yüceltiyor; zira ben bu güçleri doğal ve insani buluyor, öyle tanımlıyorum.

Tanrı’nın insanın içinde ve onun aracılığıyla yaşamaya devam ettiği fikri bana itici geliyor. Bu üçleme ve bu albüm, bu inanç ve düşüncelerin nasıl sona ermesi gerektiğine dair bakış açımı ifade ediyor. Natt Til Ende, saf bir black metal eseri; tüm sahte umutların ve ışığın sonu…”

Norveçli Djevelin arkasındaki temel yaratıcı konumundaki T. Ciekals, 15 Kasım’da yayımlanan son Djevel marifeti Natt Til Ende‘yi bu sözlerle açıklıyor. Yalnızca albümü değil, Ciekals ve Djevel’in black metal perspektifini anlamak adına da fazlasıyla açıklayıcı bulduğum için yazıya buradan başlamak istedim. Kadrosunda 90’ların en sansasyonel black metal figürlerinden Faust’u da barındıran Djevel, 15 yıla sığdırdığı 9 albümle son dönemin en üretken gruplarından biri. Taviz vermez bir 90’lar biçemi benimsemeleri, iki tarafı keskin bir kılıç gibi bir yandan beste tarafında işlerini rahatlatsa da öbür yandan sıkıcı ve kopya gibi tınlama riskini beraberinde getiriyor aslında. Fakat özellikle Kvitrim’in (MARE, VEMOD) gruba dahli ve mevzubahis üçlemeye giriştiklerinden beri Norveç’in ve Avrupa’nın en Norveç karakterli black metalini icra ediyor ve her albümde insanı 90’ların o soğuk, günahkar, puslu atmosferine gönderip tüyleri diken diken etmeyi başarıyor.

2022’de yılın albümü seçtiğim ve tüm zamanların en başarılı black metal albümlerinden biri olarak gördüğüm Naa skrider natten sort ile prestijli Edvard ödülüne aday gösterilmeleri, ondan önceki Tanker som rir natten‘in Norveç’in Grammy’si olarak görülen Spellemann’ı kazanması filan bir tesadüf değil kısacası. Tabii ilk iki bölümün ürpertici başarısından sonra Natt Til Ende‘nin seriyi nasıl sonlandıracağını merak ediyordum; hatta daha ne yapsınlar, yeter gibi bir yerden bakarak beklentimi de düşük tutuyordum ama Djevel hiç şaşırtmayarak yine çıtayı çok yukarılarda tutup 2024’e damgasını vurdu. Natt Til Ende, kusursuza yakın bir üçlemenin kusursuza yakın finali olarak çok, çok iyi bir eser.

Bespottelsen‘in ilk rifi, soğuk ısırığıyla sonun başlangıcını gerçekleştirirken Djevel’in tümüyle gitar ve tekrar odaklı, insana transa sokmaya müsait bestekarlığını da gözler önüne seriyor. Klasik İskandinav gitarlarının yarattığı gelenekselci black metal hissi, iki-üç dakika içerisinde atmosferik dokunuşlar ve vokal değişiklikleriyle Djevel’in karakterini ortaya koyuyor. Hayaletlerden oluşan korolar, kimi zaman İsa’nın olduğunu düşündürten, ölmek üzere olan bir ruhun son çırpınışlarıymış gibi hissettiren canhıraş çığlıklar ve biyük bir epifani hissiyle kendi güzelliğini keşfeden özgür bir ruhun zincirlerinden kurtuluşunu müjdeleyen haykırışlarla gitarın yanına muhteşem bir vokal performansı eklemiş Djevel. Tempoyu ayarlama konusundaki maharetlerini de düşününce bu vokal çeşitliliği, albümün ilerleyen dakikalarında parçalara büyük avantaj sağlıyor. En Vinter Efter Kommer‘in 2. yarısındaki hipnotik koro, Jesu Lidelse‘de şarkı söylemekten ziyade yakaran hırıltılı vokal ve epik bir kapanış gerçekleştiren Natt Til Ende‘nin son bölümünde, benim diyen depresif black metal solistine taş çıkaracak tiz çığlıklarla örneklendirebileceğimiz bu özel vokal performansı, halihazırda zaten tüyler ürperten Djevel müziğini daha da ruhani boyutlarda etkileyici kılıyor.

Çoğu üçlemenin kapanışı daha uzun, daha görkemli olma eğilimi gösterirken Natt Til Ende‘de bestelerin kısaldığını görüyoruz. 5-6 dakika bandına oturan parçalar, yaklaşmakta olanın momentumunu kaybetmemesini sağlayarak daha kolay kavranabilecek, daha vurucu bir albüm oluşturmuş. 15 dakikaya yaklaşan muazzam final parçasını bir kenara koyarsak, hiçbir beste atmosfer uğruna gerektiğinden fazla uzatılmamış ki kapanış parçası da o muazzam klavye/dsbm vokal kombosuyla insanı paramparça ettiğinden ona da söylenecek pek bir şey yok aslında. Karla kaplı, üzerinde ölüm sessizliği olan bir ormanın üzerine çöken karanlık hissini öyle bir veriyor ki, bitmesin istiyor insan.

Mükemmel düzenlemeler, klavyenin kattığı derinlik, huzursuz etse de akıldan kovulamayan kasvetli gitar melodileri ve o harika vokallerden konuştukça konuşulur ama Natt Til Ende‘nin biraz da izole bir deneyim sunduğuna inandığımdan uzatmak istemiyorum. Bu soğuk, kasvetli müziği tecrübe edebildiğim için gerçekten mutluyum ve Djevel’in dünyada da farklı şekillerde hemfikir olunduğunu görebileceğiniz üzere Norveç black metaline damga vurmaya devam ettiğine tanıklık etmek harika bir his. Modern black metal grupları ayrışmak, öne çıkmak için bin çeşit imaj çalışmasıyla uğraşırken veya enstrümanlarına takla attırmaya filan çabalarken Djevel sabırlı, babacan bir öğretmen gibi bakın aslında çok basit, şöyle yapacaksınız, diye ders veriyor adeta.

92/100


Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 4.8 / 5. 18

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

One thought on “Djevel – Natt Til Ende

  • Scream Bloody Gore

    Kesinlikle bu senenin en iyi 3 black metal albümlerinden birisi.

    p.s. 2022 yılının en iyileri listesinin yer aldığı sayfa açılmıyor???? düzeltilebilinir mi?

    Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.