Unto Others – Strength
Merhaba.
2019’un en iyi çıkış yapan metal gruplarından Idle Hands, gotik müziğin yapı taşlarını heavy metalin itici gücüyle birleştirip yeni sayılmasa da güncel metal için taze sayılabilecek bir albümle hafızalarda yer etmeyi, hatta bunun ötesine geçip 2019 listelerinde üst sıralarda kendine yer bulmayı başarmıştı. Son 20-25 yılda metale hükmeden sahnelerden biri konumundaki Portland sahnesinden çıkmış olmaları da pazarlama konusunda işleri kolaylaştırdı tabii; aynı müziği burada yapsalardı Roadrunner Records ile anlaşabilirler miydi, tartışılır.
Çok iyi bir debut sonrası hayli talihsiz (Idle Hands isminin hakları 2014’te alınmış meğer) bir şekilde grubun adının Unto Others’a değişmesi bir handikap yaratsa da Roadrunner Records çatısı altında tüm diskografisini yeniden yayımlayan Amerikalı ekibin Mana‘nın rüzgarı kesilmeden yeni albüm çıkarmak istemesi (ya da Roadrunner’ın bunu istemesi diyelim), insanların bir an evvel grubun yeni adına alışmalarını sağlamaya çalışmak çok mantıklı ama açıkçası Strength, Mana‘nın yarattığı heyecan dalgasını devam ettirebilecek güçte mi, bu da tartışılır.
Öncelikle Strength‘in muhteşem duyulduğunu, bu sayfalarda sık sık adını zikrettiğim Arthur Rizk‘in prodüksiyonunun albüme “büyük metal grubu” kalibresinde bir güç verdiğini söylemek lazım. Zaten Mana‘ya kıyasla biraz daha sert tınlıyor Strength ama bunda Sebastian Silva’nın göçmenlik statüsündeki sorunlar, grubun isim değiştirmesine neden olan mevzular, Gabe Franco’nun dünyaya karşı öfkesi ve pandemi koşullarının etkisi ne kadar fazlaysa Arthur Rizk ve Gabe Johnson’un (senenin en iyilerinden SILVER TALON‘da da imzası var) prodüksiyon masasındaki dokunuşlarının etkisi de o kadar fazla. Cowbell‘in sürüklediği (-_-;) Summer Lightning ve Instinct dahi enfes bir bas-davul kaydı sayesinde kulağa batmıyor asla. Bu noktada grubun ortalama dört dakikayı aşmadan nasıl beste yapılabileceği konusunda da hayli başarılı olduğunu söylemek lazım. Akılda kalıcılık konusunda sorunlu bir iş Strength ama en azından 45 dakikayı geçen süresinde hiç hadi artık, anladık, baygınlığı yaratmıyor besteler. Uzatma, doldurma hiçbir an yok.
Enfes kaydı dışında aslında Strength üzerine bu kadar net bir şekilde, olumlu olarak söyleyebileceğim pek bir şey yok zaten. Mana‘daki hamuru alıp sert sert kısımları daha sert, yumuşak kısımları ise daha yumuşak olacak şekilde açtıktan sonra fırına vermişler gibi görünüyor kabaca. Açılış parçası Heroin, No Children Lauging Now, Destiny gibi parçalar ve genel olarak rif seçimlerinde çok daha öfkeli bir Unto Others var karşımızda. Gabe Franco ise Mana‘daki gibi sadece gotik melankoliye, sanatsal bir karanlığa değil; ciddi ciddi depresyon ve öfke belirtileri taşıyan, iyice suratsız ve karamsar bir kanala geçmiş durumda. Daha ağırbaşlı ve düşük tempolu parçalarda ise melodik tarafı öne taşıyıp iyice KILLING JOKE‘luğa soyunuyor. En sevdiğim parçalar da zaten When Will Gods Work Be Done ve Summer Lightning ikilisi oldu ki Killing Joke sevenlerin de benzer favoriler seçeceklerine eminim.
12 parçadan oluşan Strength‘in her parçada aynı gücü koruduğunu söylemek zor. Enerjik açılış, Mana‘dan fırlamış gibi duran ve albüme ısınmayı kolaylaştıran Downtown ve şu ana kadar en çok dinlenilmiş parça konumundaki (hak ettiğini söyleyebiliriz) Where Will Gods Work Be Done sonrası, orta bölüme geçerken güç kaybetmeye başlıyor Strength. Tekrar ile akılda kalıcılık sağlamaya çalıştığı Destiny gibi şarkılar (nakaratta öten kuş yüzünden dinleyemez oldum bir noktadan sonra) hayli zayıf bence ve ısrarlı orta tempo tercihi de albümün enerjisini düşürmüş fazlasıyla. Sonlara doğru Instinct, Summer Lightning gibi şarkılar, Strength‘i hayal kırıklığı olmaktan kurtarsa da bütüne bakınca Mana‘daki gibi bir etki veremiyor Strength. Müziği hakkında hiçbir fikrimin olmadığı PAT BENATAR hanımefendinin Hell is For Children yorumu, Amerikalı dinleyici için bir anlam ifade ediyordur mutlaka ama bende o da çalışmadı.
Mana sonrası Strength, hem grup hem Roadrunner için iyi bir hamle gibi görünse de ben ne Mana kadar sevileceğini ne de Mana kadar gruba çığır atlatacak bir albüm olduğunu düşünmüyorum. Gerçi yapacaklarını yaptılar ve şimdiden KING DIAMOND‘ın altında sahne alır duruma geldiler bile, o yüzden kendi standartlarını koruyup bir-iki tane de crowd-pleaser hit şarkı ürettikleri sürece Unto Others ismi hayatımızda, gündemimizde olmaya devam eder gibi duruyor. Bu açılardan bakınca Mana kadar saf ve güçlü bir albüm daha dinleyemeyeceğimiz için üzülüyorum tabii ama iki-üç senede bir gelip önüme Downtown, When Will Gods Work Be Done, Summer Lightning ayarında birkaç şarkı atıp gideceklerse sanırım buna da razıyım galiba.
2021’in en iyi albümlerinde ilk beşe kafadan girer benim için. Çok çok çok başarılı bir albüm olmuş. Üç gün ara verip dinlemediğimde, resmen özlüyorum albümü.