Kritik

Silver Talon – Decadence and Decay

Merhaba.

Tek Atış köşesinin sıkı takipçilerinin gözünden kaçmamıştır muhtemelen ama Portland çıkışlı topluluk Silver Talon, sessiz sedasız çıkardığı ilk albümü Decadence and Decay ile heavy metalin modern tarafında taş gibi bir albüme imza atıp şimdiden kulislerde konuşulan, gizli toplantılarda masaya yatırılan bir isme dönüştü bile. Tabii tüm bu olanlar tesadüf değil; o yüzden gelin önce kim bu Silver Talon, ona bakalım.

2019’a damga vuran isimlerden IDLE HANDS, enfes bir ilk albümün ardından salgının da etkisiyle olacak, sessizliğe bürünmüştü ve bir süre sonra da gruptan isim değişikliği haberi (Unto Others) geldi. En son 2021 sonbaharında BEHEMOTH ve CARCASS gibi iki devle turlayacağını açıklayan topluluğun akıbeti henüz net değil gibi ama biliyorsunuz Portland sahnesi asla durmayan çılgınca bir ortam ve Idle Hands baş gitarcısı Sebastian Silva’nın Silver Talon diye yeni bir isimle stüdyoya girdiği haberini alır almaz kurcalamaya başlayınca fark ettim ki yalnızca Sebastian değil, Leatherwitch adıyla yola çıkıp SPELLCASTER‘a dönüştükten sonra üç kaliteli albüme imza atan Bryce Adams Vanhoosen (gitar) ve power/speed/heavy metal tarafında yine birtakım yeraltı gruplarda -albüm düzeyine çıkmadıkları için adını duymadığımız- çalmış müzisyenler de toplanmış Silver Talon’a. Kısacası işinin ehli çocuklarla karşı karşıyayız.

24-25 yaş ortalamalı bir heavy/power metal grubundan beklenmeyecek bir tür hakimiyetine sahip Silver Talon ve Decadence and Decay ilk notalarından itibaren ham, çiğ ve genç enerjisiyle yoğrulmuş bir işten ziyade gayet olgun ve oturaklı bir albüm olduğunu belli ediyor. Rob Halford vari bir çığlıkla açılan Deciever, I am‘in bol tom davullu ana rifi ve sonra da sözlerle birlikte vokal karakteri belli olunca insan hemen şöyle bir diklenip ceketini ilikliyiveriyor… NEVERMORE, SANCTUARY gibi isimleri, rahmetli Warrel Dane’i her hatırladığında yapması gerektiği gibi.

Vokalist Wyatt Howell’ın kendine kimleri rol model olarak seçtiği çok bariz ve Warrel Dane kadar olmasa da belirli bir karakter katıyor gerçekten Silver Talon’a. Özellikle blast-beat önünde “Deciever!” diye haykırırken Warrel’ı ve o kendinden geçerken sallanan titreşen kovboy şapkasını hayal etmemek çok zor. Ha, evet bu arada; bol bol blast-beat ve agresif rifler ile tahmin ettiğinizden çok daha ekstrem ve progresif bir heavy/power metal üretiyor Silver Talon ve Decadence and Decay, bu anlamda uzun zamandır dinlediğim en coşkulu albümlerden birisi tür içerisinde.

Üç gitar, enfes bir vokal ve ayaklarını da elleri kadar iyi kullanan bir davulcuyla işiniz çok kolaylaşıyor tabii ama utanmadan bir de KING DIAMOND ve nice güzellikten tanıdığımız usta gitaristi Andy Larocque’u konuk etmek (Resistance 2029) gibi çok havalı ve klas manevralardan da kaçınmamış Silver Talon. Yarım saati aşan sekiz parçadan oluşan -sözde- EP çalışmasına da Jeff Loomis’i almışlardı zaten… İşlerini biliyorlar gerçekten. Üç gitar demişken; tıpkı Nevermore gibi thrash’ten power’a, melodik death metal’den progresif’e uzanan bir aralıkta türden türe koşan bestecilikteki zeka, Divine Fury gibi parçalarda iyice parlamış. Daha doğrudan bir yaklaşımla, zaten tüm albüme de işleyen o sersemletici ve saldırgan tavrı iyice öne taşımışlar ve özellikle ilk dakikasında olan biteni özümsemek için birkaç defa dinlemek şart gibi. Altı dakikadaki değişim/dönüşüme hayran kaldım ve yarısını geride bırakmış olsak da 2021’in en çok dinleyeceğim şarkılarından biri Divine Fury olacak kesin.

Yalnızca topyekün taarruzda değil, sessiz gece baskınlarında da çok başarılı Silver Talon. Albümdeki iki orta/düşük tempolu beste, kapanışta tırmanışı zirveye taşıyor. Ballad havasıyla nostalji rüzgarı estiren What Will Be sonrasında giren Touch the Void, akustik/flamenko gitarları önce ritmik gitarlarla, sonra da tremolo ve blast-beat ikilisiyle birleştirip nihayet rahatsız edici radyo frekansı vokaller kesilip dörtlükler başladığında da bas ile destekliyor. Tabii son yılların gözde manevrası olan GOJIRA imzalı kaydırma hareketlerini de araya sıkıştırmayı ihmal etmemiş gira üçlüsü. Melodiden, araya serpiştirilmiş kısacık gitar şovlarından yorgun düşebilirsiniz bu parçada. BLIND GUARDIAN‘ın çıldırdığı besteleri hatırlatan bir mini solo zenginliğiyle albümü çok yüksek bir yerde kapatıyor.

Hit potansiyelli As the World Burns, lokomotif Divine Fury ve epik Touch the Void bile grubu 2021’in unutulmazları arasına sokmaya yetecek güçteyken eminim birilerinin favorisi olmaya aday beş güçlü daha şarkıya sahip bir ilk albümle şimdiden gönlümde taht kurmayı başardı Silver Talon. Tekerleği yeniden icat etmemişler belki ama özellikle Nevermore hasreti çekenler, WITHERFALL hayranları, “nerede kaldı kardeşim yeni Judas Priest?” diye hayıflananlar ve prog/heavy/power karışımınına bir tutam agresiflik eklenmiş işlerle gönül bağı kurabilenler için enfes bir keşif olabilir Decadence and Decay. Özellikle yabancı basında (ve Metalperver’de) sene sonu listelerinde görürseniz şaşırmayın.

88/100


Patreon’da hedef: 24/25
Metalperver’e destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp bir göz atabilirsiniz:

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.