Kritik

Sonata Arctica – Talviyö

Merhaba.

Çağı yakalamak denen kavram artık olur olmadık her bağlamda konuşulup anlamından bağımsız bir antipati yaratsa da maalesef aslında çok doğru ve önemli bir hadise. Her şey, sabit olmayan hızlarda devamlı değişip dönüşüyor ve belirli bir süre sabit durup etrafta olan bitene kayıtsız kalmak, başka bir dünyada uyanıp uzaylı muamelesi görmeye eş değer.

Power metal de bir türlü zamana ayak uyduramayan bir tür. Geleneksel heavy metalin speed metal ve senfonik ögelerle zenginleştirilip fantastik temalarla sunulması şeklinde özetleyebileceğimiz bu müzik, temellerinin atıldığı 70’lerden (huzur içinde uyu DIO) günümüze gelirken elbette teknik açıdan birçok değişim geçirdiyse de özünü bir türlü modern çağa adapte edemedi ve her dönem tepeden bakılan, pek kaale alınmayan bir alt tür olarak kaldı.

Bunda türün pazarlanma biçiminden power metalin kodlarında yer alan ve adıyla tezat oluşturan o uçucu, tüy siklet yapısına kadar birçok sebep sıralanabilir tabii ama bence en büyük sorun bu müziği yapan insanların kendilerini güncelleyememeleri. Bu konu uzar gider ama toparlayacak olursak olduğu yerde sayan ve giderek dibe çökmeye başlayan grupların başında da Sonata Arctica geliyor bana sorarsanız.

Avrupa power metalinin belirleyici isimlerinden biri oldukları yıllar geride kaldı ve ilk albümleri Ecliptica‘nın 20. yılını kutladığı senede gelen, grubun 10. stüdyo albümü Talviyö‘yü dinlerken kafamda müzikten, şarkılardan ziyade çok daha genel, ne olacak bu power metalin hali, cümlesi etrafında dolaşan düşünceler beliriyor. Çünkü yani, Sonata Arctica Bey ne yapıyorsunuz? Hangi yılda olduğumuzun farkında mısınız?

Bir saate yakın süren albümün hiçbir anında heyecanlandıracak bir fikre rastlamamak, power metalin adını aldığı o dramatik, duygusal gücü görememek ve hatta genel anlamda bir metal albümü dinliyormuş hissini bile alamamak, Talviyö‘nün sorunlarının en büyükleri olsa da Tony Kakko’nun tutkusuz ve tutarsız vokal performansı, sıkıştırılıp cansız bir şeye dönüştürülmüş rezalet prodüksiyon ve özellikle ikinci yarısındaki hepsi birbirine benzeyen ve iç içe geçip kaybolan besteler… Yok ya, saymakla bitecek gibi değilmiş. Yok Talviyö kış gecesi demekmiş de albüme donuk, mesafeli bir karakter katmak istemişler de bilmem ne… De get!

Kakko’nun power metal yapma tutkusunu kaybettiği, kendi ağzından cümlelerle ayan beyan ortada zaten ama madem öyle, elektronik şarkılar besteleyip sonra bunu neden power metale dönüştürmek için yırtınıyorsun? Bu kadar lafın üzerine albümü açasanız gelirse Cold‘a bir bakın mesela. Bir tek açılış parçası Message from the Sun benziyor power metale; o da geçen yüzyılın power metaline… Bir Saat Uzunluğunda Albüm Yapıp En Yüksek Tempolu Şarkıyı Başa Koymak başlıklı bir makale yazası da gelmiyor değil insanın…

Aslında daha geniş bir zaman olsa detaylandırıp son dönemde canımı sıkan şeylerin acısını çıkardığım bir kum torbasına çevrilmeye çok müsait Talviyö ama yeterince zaman kaybettim bile. Aslına bakarsanız, büyük bir bölümünü sevdiğim power metalin bu şekilde temsil edilmesine katlanamadığım için yazdığım bir inceleme oldu bu zaten. Bu ara birbirinden acayip albümler gelip duruyor ve Sonata Arctica’nın üzerine toprak atıp konuyu kapatmak en iyisi gibi. Power metal bu değil, uzak durun.

35/100

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.