Kritik

Enslaved – The Sleeping Gods/Thorn

Progresif black metal ile viking metali harmanlayarak yaptığı müzikle gün geçtikçe ismini büyüten ENSLAVED, özellikle 2004 yılında çıkarttığı “Isa” ile başlayan süreçte gün geçtikçe daha önemli bir grup haline geldi. Birçoklarına göre çıkarttıkları her albümü o yılın en iyi albümleri arasına sokmayı başaran grup, artık kendi alanında neredeyse rakipsiz diyebiliriz.

Elbette ki subjektif bir konu olsa da çıkarttıkları belki en iyi albüm olan 2010 tarihli “Axioma Ethica Odini”den sonra 2011 yılında grup hayranlarına sürpriz yaparak iki adet EP yayınlamıştı. Bunlardan “The Sleeping Gods” yalnızca dijital ortamda ve ücretsiz olarak dağıtılırken, “Thorn” ise 7 inçlik bir plak formatında piyasaya sürülmüştü. Şimdi ise grup kuruluşunun 25. yılında devasa turnelerle neredeyse tüm dünyayı dolaşırken, bir yandan da bu iki EP’yi bir araya getirip bir albüm şeklinde piyasaya sürmeye karar vermiş. İyi mi yapmış? Bakalım.

Albümü (aslında albüm demek çok doğru değil, toplama diye bahsetmek lazım; ama böylesi kolayıma geliyor) açan ilk iki şarkı Heimvegen ve Alu Misyrki çıktıkları dönem ENSLAVED’ini birebir yansıtan şarkılar. “Axioma Ethica Odini”den fırlamış gibi duran iki parçada da bol bol krautrock ve progresif rock etkileriyle bezeli klasik ENSLAVED metalini bulabiliriz. Esas değişim ise bu iki şarkıdan sonra kendisini göstermeye başlıyor.

Üçüncü şarkı Synthesis, grubun kimi zaman şarkıların içinde yer verdiği uzun süreli drone rock-ambient kısımlarının ilk defa kendi başlarına bir şarkı haline gelmesini temsil ediyor. Henüz ilk saniyesinden elektronik efektlerle başlayan şarkı, altı dakikalık süresinin tamamını dinleyiciyi hava kirliliğinden rengini kaybetmiş fütüristik bir şehrin sokaklarında gezdirerek tamamlıyor; her defasında gözümün önünde Blade Runner’dan sahneler canlandırıyor bir şekilde. Grubun alışılageldik tarzının dışında denilebilecek bir atmosferde gezerken bile bir şekilde ENSLAVED kalmayı başaran, ilginç bir şarkı.

Madem şarkı şarkı başladık, kısaca öyle devam edelim. Baştan sona nefis bir groove’a sahip enstrümantal Nordlys’in ardından albümün en viking şarkısı The Sleeping Gods geliyor. 2010’lu değil de 1990’lı yıllar ENSLAVED’ine aitmiş gibi duran şarkı, grubun kuruluş yıllarına yaptığı bir saygı duruşu gibi, ve aynı zamanda toplamanın içindeki ilk EP’nin de kapanış şarkısı. Thorn plağının ilk tarafını oluşturan Disintegrator, orta temposu ve yoğun distortion’lı gitarlarıyla daha geleneksel black metale yaklaşan bir şarkı iken, diğer taraftaki Striker aynı havayı koruyup bir de bunun üzerine ambient kısımlar ekleyerek grubun nispeten daha “kvlt” tarafının kapanışını yapıyor.

Toplamda bence albüme koyulmaması isabet olmuş parçalar içeriyor “The Sleeping Gods – Thorn” toplaması. Özellikle Heimvegen ve Nordlys çok sevdiğim parçalar; ama buna rağmen genel ENSLAVED ortalamasını yakalayan bir iş olduğunu inanmıyorum bir araya gelen iki EP’nin de. Sonuçta ENSLAVED seviyor ve dinliyorsanız bir şekilde bunu da dinleyecek ve seveceksiniz, eminim; fakat “The Sleeping Gods – Thorn”un ne gruba başlamak için iyi bir nokta olduğu söylenebilir, ne de grup diskografisinin en iyi yahut önemli parçalarından biri olduğu.

71/100

enslavedsleepingcd

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Ertuğrul Bircan Çopur

Doydum ama aç gözlülükten yiyorum.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.