Kritik

Aenaon – Mnemosyne

Merhaba.

Söz konusu metal olduğunda kural kitabını duvara fırlatıp kafana göre iş yapmak herkes için uygulanabilir bir yöntem değil. Kuralları yıkmak için önce onları iyi anlamak lazım ki bu da bilgiyle ve sonrasında da yetenekle, yaratıcılıkla ilgili bir hadise. Üstelik deneysel, avangart müziğin de kalıpları oturmaya başladı yıllar içerisinde; bu nedenle bu dünyalarda uzun yıllar ayakta kalabilen gruplara ayrı bir saygı besliyorum.

2006’da kurulan Yunan deneysel/progresif black metal topluluğu Aenaon da olumlu bir önyargıyla yaklaştığım gruplardan. Yunanistan piyasasında deneyim kazanmış, tecrübeli müzisyenlerden oluşan grubun bugüne kadar yaptığı tüm işler sınırları mümkün olabildiğince genişletmekle, geniş açıdan bakabilmekle ilgiliydi. VARATHRON‘dan çok iyi tanıdığımız Achilleas C., yine Varathron’da baget sallayan Haris ve KATAVASIA‘nın baş mimarlarından Astrous üçlüsü, saksafoncu Orestis ile güç birliğine gidip alışageldik Helenistik black metalin ötesine geçerek farklı türlerle içlı dışlı, avangart türünün hakkını veren albümler yazıyorlar. Klavye/piyano ve saksafon gibi zenginlik katan enstrümanları kompozisyon tarafında maksimalist bir yaklaşımla değerlendirip SIGH gibi devlerle anılmalarını sağlayan bir seviyeye ulaştılar kısa sürede.

Yeni albüm Mnemosyne, hatıraların ve anmaların Yunan tanrıçasından ilham alıyor. Noir/kara film estetiğiyle ekstrem duygu-durumları birleştirip huzursuz bir dünya tasvir ediyor. Enerjik açılış parçası Psyche direkt blast-beat ile girmesine rağmen (Achilleas’ın tarantella gitarları mükemmel değil mi?) 3. dakika civarında dinleyiciyi karşılayan saksafon, albümdeki agresif tansiyonun zaman zaman süblimleşip zarif, nazik ve yumuşakbaşlı atmosferlere geçileceğini ilan ediyor. Post-rock parçalarındakine benzer inşa kurguları, 70’lere uzanan progresif rock klavyeleri, Pleiades, Clark Nova gibi tümüyle caz ruhlu geçiş besteleri derken oradan oraya koşturmaktan zamanı unuttuğunuz bir lunapark tecrübesine dönüşüyor albüm zaten. Cartesian Eye‘daki OPETH vari beste yapısı ve yine onları andıran klavyeye coşarken Synastry of Heartbeats‘in 3:25’indeki mükemmel SIGH rifi ne ara girdi; Hysteria‘nın adının hakkını veren blast-beat‘leri ne zaman Doppelgänger‘in boş bir gece kulübünde, kendi kendine dans eden güzel bir kadın için çalan, hafif hafif salınacağınız klavye/saksafon kombosuna bağlandı, kestirmek o kadar kolay olmuyor. Her saniyesi dolu ve pek çok ışıltılı ana sahip Mnemosyne.

Prodüksiyon tarafında daha uçucu, örneğin 2016 çıkışlı Hypnosophy‘e kıyasla daha yumuşak tercihler albümün o noir havasını, “ne yaşadık ya biz?” halini besliyor. Aenaon albümlerindeki tiz, çiğ, saldırgan prodüksiyon beni yoruyordu biraz açıkçası ve bu değişimi çok başarılı bulduğumu söylemeliyim. Aynı şekilde bu defa daha karanlık, daha karamsar bir Aenaon var karşımızda ki deli sirki tadında işleri gruba yakıştıramayan biri olarak bu da kesinlikle artı yazıyor benim için. Vokalist Astrous’un tiz temiz vokalini duymayıysa daha çok isterdim. Synastry Of Heartbeats gibi parçalarda menzilini göstermekten çekinmiyor ve farklı tarzlardaki vokalini müziğe çok iyi oturtmuş ama önceki albümlerdeki histerik hali yok pek. Biraz da Mnemosyne‘nin karakteriyle ilgili bu tabii.

İki yemek arasında damak temizleyici görevi gören enstrümantal ara fasılları ve kapanış parçaları, albümün ruhuna direkt etki ediyor. Normalde bir süre sonra atlamaya başlarım bu tarz geçişleri ama Mnemosyne‘de öyle olmadı. Hatta yukarıda da bahsettiğim, trip-hop havasında geçen Doppelgänger‘daki ULVER benzerliğine bayılıyorum hala. Nefes aldıran, boşluk hissi veren bu geçişler sayesinde her saniyesinde başka bir çılgınlık dönen ana parçaların muhtemel yoruculuğu da azalıyor.

Kısacası hem ekstrem metal, hem caz hem de trip-hop vari elektronik işler sevenlere hitap edebilecek, dolu dolu bir albüm bu ve Aenaon’un bugüne kadarki en olgun işi. Yazıda da birkaçından bahsettiğim üzere bazı gruplardan aldığı ilham bazı anlarda biraz fazla belirgin olabiliyor ama toplam materyal kendi ayakları üzerinde durabildiği için buna takılmaya gerek yok bana kalırsa. Agonia Records çok duyuramadı ama senenin en değerli albümlerinden biri olabilecek kalibrede Mnemosyne. Şiddetle tavsiye.

87/100


Metalperver’e destek olmak için aşağıdaki düğme üzerinden PATREON’a ulaşabilir, aylık abone olmayı düşünebilirsiniz:

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.