Year of No Light – Consolamentum
Merhaba.
Post-metal adına enfes bir sene geçiriyoruz. Genellikle diğer türlerle iç içe geçtiği ve sludge, black metal, post-rock, post-hardcore veya doom metal ile birlikte düşünüldüğünden bir anda akla gelmemesi anlaşılabilir ama aslında BOSSK‘undan AMENRA‘sına, CULT OF LUNA‘sından KAUAN‘ına, IMPURE WILHELMINA‘sından DOLA‘sına kadar pek çok isimden gelen ortalama üstü albümle heavy metalin geleneksel kalıplarını yıkıp deneysel besteciliği ekstrem metalin yoğunluğuyla birleştiren bu garip tür özelinde 2021, dopdolu bir yıl oluyor. 21. yüzyılın başında kurulan ve sekiz sene aranın ardından Temmuz ayının başında kariyerinin 5. stüdyo albümünü paylaşan Fransız topluluk Year of No Light’ın da 2021’in post-metal ile hatırlanmasında katkısı olacak gibi görünüyor.
Consolamentum, aslında grubun 20. yılını kutluyor aynı zamanda. Ahşap set dahilinde Fransız altılının çıkardığı birçok yapıt, şık bir tasarımla satışa çıkmış durumda. Normalde bu tip şeyleri çok konu etmediğimi biliyorsunuzdur ama bu defa bahsetmek istedim, çünkü arkasında böyle bir motivasyon bulunması ilk etapta albümün samimiyetini sorgulamama neden olmuştu. Neyse ki kısa süre içerisinde Consolamentum‘un kendi ayakları üzerinde durabilen güçlü bir iş olduğu çıktı ortaya. 55 dakikayı aşan süresi içerisinde hayli yoğun, kasvetli ve hatta kimi zaman bunaltıcı bir post-metal seansına kendinizi hazırlayın yani eğer bu topa girmeyi düşünüyorsanız.
Objuration‘ın ilk dakikalarındaki boşluk dahi bir süre sonra “atmosfer brom!” ötesine taşınıp anlam kazanıyor. Grubun salınma, süzülme anlarında bile rahatsız edici bir hava yakaladığını söylemek mümkün ve bu nedenle sadece beş parçadan oluşsa da uzatılmış, zorlama hissettiren ve yetkim olsa kırpacağım bir kısım bulmakta zorlandım. Year of No Light, inşa kısmında işi aceleye getirmekten hoşlanan bir isim değil ve Consolamentum özelinde albümün akılda kalan, zirve anları da gergin iplerin, yayların koptuğu patlama anlarından ziyade bütünün verdikleri. Interdit aux Vivants, aux Morts et aux Chiens gibi davulun etkin, tempo ve ritmin görece ön planda tutulduğu parçalarda bile mevzu o on küsür dakikanın bütünüyle ilgili. Çoğunlukla climax ile ilişkilendirilen bu türde Year of No Light’ın farklı bir açıdan yaklaşıp kendini özgünleştirdiğini düşünüyorum. Elbette post-metal artık NEUROSIS‘in zamanındaki gibi besteciliğiyle insanı şaşırtan bir tür değil ve Year of No Light da türün kurallarına uyuyor büyük oranda; ancak minimalist melodilerinde kendine ait bir tını yakalamışlar Consolamentum‘da ve albüme dair en sevdiğim şey bu oldu. Réalgar, bu minimalist melodicilik kafasını anlamak için çok uygun bir parça.
Yine Réalgar‘da olduğu gibi rif, melodi işlerine uzun aralar verip puslu, bulanık katmanlarla içe dönük, dinleyen ne anlarsa tarzı atmosferik bölümleri fazla tutmuşlar. Yaz ortasında dinlemek için en iyi seçim değil tabii ama türü sevenlerin, şöyle arkaya yaslanıp müziğin düşüncenin kıvrımları arasında dolaşıp oralardan bir şeyler çekip çıkarmasına izin vermekten hoşlanan dinleyicilerin ilgisini çekeceğine eminim. Bu tür bir bölüm sonrası güçlü davullarla (davul prodüksiyonu özellikle tom tarafında kuvvetli ve devreye girdiğinde etkisini daha gerçek kılıyor, çok iyi tercih) giren Came‘de, ilk gerçek melodisine dördüncü dakika civarında kavuşurken o garip synth.‘i duyduğumda neredeyse şarkının ortasına geldiğimizi, albümü ve şarkıyı birkaç defa dinledikten sonra anlayabildim mesela. Ayrıca bir ilginçlik olarak bu parçanın (ve albümün) finaline doğru hayli sert bir noise kısmı eklemişler. “Ya bu cuk oturmak deyimi tam ne anlama geliyor?” diye sorarsa biri, açar dinletirsiniz.
Bu noktada grubun bir melodiye takılıp dakikalarca onu tekrarlarken etrafına bir şeyler kurmasındansa sesleri katmanlar halinde kullanıp kilit anlarda melodiye başvurmasını çok mantıklı bulduğumu da ekleyeyim. Çok iyi bir melodiden, fazla tekrar ve o melodiye bel bağlama hali yüzünden soğumaktansa kısacık tutulmuş güçlü bir melodiye ulaşmak için on dakikalık bir yol tepmeye daha gönüllüyüm bu aralar ve bu açıdan Consolamentum, çok iyi hissettirdi açıkçası.
Dediğim gibi yaz ortasında dinlemeye çok uygun görünmüyor ve kaynaması muhtemel ama Consolamentum, bu sene dinlediğim post-metal işleri arasında kasvetini süresinin tamamına yaymayı başarıp atmosferini hiç kaybetmeyen bir albüm olarak ayrı bir yere koyduğum bir albüm oldu. Yazının başındaki isimlerle kıyaslamak doğru değil, çünkü Year of No Light daha farklı bir perspektif sunuyor ama türe ilgisi olan herkes için ayrılacak zamana değeceğini söyleyebilirim.
85/100
Metalperver’e destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıkayıp PATREON’a dahil olmayı düşünebilirsiniz:
Perişan oldum dinlerken. Ders çalışırken normalde en leşş Blackened death, milyon notanın basıldığı teknik/progresif işler hatta funeral doom, uyumak için The Synarchy Of Molten Bones açıp mışıl mışıl uyuyan bir insanım ve hiç rahatsız olduğumu ya da odağımı kaybettiğimi hatırlamıyorum. Staj defterini doldurmaya çalışırken kulaklığı takıp arkaya açtım bu albümü ancak 1 paragraf bile yazı yazamadım.
Aşırı derecede rahatsız edici bir albüm (bunu iyi anlamda kullanıp kullanmadığımı henüz bilmiyorum) bu kadar detaylı, ince işlenmiş bir albümde bunun tesadüf olma ihtimali yok. Katmanları aşmak ve mevzunun ne olduğunu kavramak için biraz daha dinlemem lazım albümü.
Kritik için teşekkürler.
Haha biraz mayına basmışsın gibi olmuş ama gerçekten zorlayıcı albüm. Afiyet olsun \m/
Rahatsız herifler…