Kritik

Klasik Bir Cumartesi: Bathory – Bathory

Merhaba.

Klasik Bir Cumartesi’de o hafta canım hangi türden hangi albümü isterse onu yazıyorum ve bunun geçmişten günümüze gelmeye çalışan yeni dinleyiciler için kafa karıştırıcı olabileceği yönünde, üst üste birkaç geribildirim aldım yakın tarihte. Gelin şöyle 70’lerden 1984’e uzanan bir yol haritası çıkaralım bu hafta hadi: İşe tabii ki yılanın başından, BLACK SABBATH‘ın 1970 çıkışlı albümünden başlamak lazım. COVEN‘a da paye vermeli belki ama o kadar dallanıp budaklanmaya gerek yok şimdilik, çünkü 1979’da taş üzerine taş koyup her şeyi daha gürültücü bir hale getiren MOTÖRHEAD‘in Overkill‘ine baş selamı vermezsek askeri mahkemelerde yargılanırız. 80’lere girerken işler daha da karışıyor zaten, fakat VENOM‘un bu müziğe isim babalığı ettiği, o dönem eline elektrikli gitar alan herkese ilham verdiği 1982 tarihli Black Metal‘inde de kısa bir mola verdikten sonra 1984’e gelip yerleşelim buraya bu hafta. Neden? Çünkü bugün, BATHORY‘nin tüm bu saydığım eserleri tek bir potada erittiği, üzerine de İskandinav black metalinin şablonunu oluşturduğu ilk albümü Bathory‘i konuşacağız.

https://youtu.be/34ATdpFi95s

Quorthon’un bir vizyoner olduğu, tartışmasız bir gerçek. Saydığım isimler ve elbette NWOBHM akımının lokomotif isimlerinin yaptığı şeyleri bir sonraki aşamaya geçirmeye çalışırken ilhamını yine onlardan alması kadar doğal bir şey olamaz. Bu nedendir ki kendi ağzıyla “… İlk günlerimizde Motörhead etkisi çok yüksekti, sonradan Newcastle çıkışlı bir grubu (Venom’dan bahsediyor) dinledim ve bu müziğin daha da hızlı yapılabileceğini keşfetmiş oldum…” diyerek Bathory’nin DNA’sına işlemiş şeyleri açıksözlülükle anlatıyor. Grup elemanları SAXON ve IRON MAIDEN‘a gömülmüşken onları daha hızlı çalmaya ikna etmek kolay olmamış ama nihayet ortaya çıkan iş o kadar özel ki herhalde hepsi Bathory gibi bir grupta çalmış olmaktan gurur duyuyordur. Grubun yalnızca ilk günlerinde orada bulunmuş ve Sacrifice ile The Return of the Darkness and Evil parçalarında davul çalmış, ilk albüm öncesi Bathory’den ayrılmış, sonradan birçok ünlü grup için çektiği klipler ve elbette en çok da LORD OF CHAOS filmiyle tanınan Jonas Åkerlund bile Bathory’nin ekmeğini yiyor hala.

Haddinden çok daha uzun tutulmuş üç dakikalık atmosferik giriş sonrasında Hades‘in ilk notaları devreye girince black metalin Bathory’e ne kadar çok şey borçlu olduğu da çıkıyor ortaya. 37 yıl önce çıkan albümdeki lo-fi prodüksiyon, hakikaten ciyak ciyak vokaller ve füzyon gitar işçiliği, sonradan türün standart unsurlarına dönüştükleri için hiçbir yabancılık çekmeden dinlenebilecek, “bu kadar eski bir albüm; acaba bayar mı?” endişesini bertaraf edebilecek türden güncel bir kayıt Bathory. Bir DARKTHRONE kaydı dinleyip prodüksiyon kalitesinden şikayetçi olduysanız esas Bathory‘e bakın siz… “Prodüksiyon mu? O de ne?” gibi bir prodüksiyon çünkü bu; lo-fi demek, lo-fi kayıtlara hakaret olacak neredeyse, düşün!

Bir yandan da güncelliğini, kullandığı yöntemlerin asla eskimemesine borçlu tabii. Bugün hala Bathory’nin 1984’te yaptığı gibi black metal yapmaya çalışan binlerce grup var ve sahne ne kadar gelişirse gelişsin, temeli yine dönüp dolaşıp Bathory’e, Venom’a, Black Sabbath’a bağlanıyor ve bugün bile black metalin çirkin, habis ruhu, bu grupların kara büyüyle cana gelmiş eserleriyle şekilleniyor.

Bathory’de de Motörhead, Black Sabbath ve Venom etkisi, kesinlikle yadsınamaz. Quorthon’un birçok rifi Motörhead riflerinin farklı versiyonları zaten ve bir garajda, boğuk ve çiğ prodüksiyon yerine Motörhead netliğinde, gürültücülüğünde kaydedilmiş olsalar aradaki farkı anlamak daha da zor hale gelecekti eminim. Reaper, Armageddon gibi şarkılara Lemmy’nin ruhu işlemiş resmen ve eğer bu şarkılardaki etkisini duyamıyorsanız bu müzikte epey eksiğiniz var demektir. Ayrıca DISCHARGE gibi punk devlerinin kaotik hızından da bir tutam atıyor kazanına Quorthon, öyle kaynatıyor çorbasını.

İlk olarak anılma üzerinden Venom – Bathory savaşı bugün bile devam ediyor ama Quorthon’un o zamana kadar yapılan işleri bir adım ileri taşıdığı ortada ve önemli olan da bu. Bu köşenin sıkı takipçileri, o yıllarda çoğu grubun birincil motivasyonunun o güne kadar yapılmış en ekstrem müzikten bir kademe daha sapkın bir şey yapmak olduğunu biliyor zaten ve Quorthon da bunu black metal vokali diye bildiğimiz o rahatsız yöntemle, Venom’un aklına dahi gelmeyecek kadar şeytani sözlerle yapıyor. Tanrıları unutup meleklerin kanatlarını parçalamaktan, Cehennem güçlerine teslim olup kendini boynuzlu olanın hizmetine adamaya, bakireleri kirletip ölüleri diriltmeye, kendi kanında yapacağın bir banyoyla arınmaya varan şok edici sözlere sahip Bathory. Müzik istediği kadar punk tınlayan bozuk bir Motörhead-Venom kırması olsun, bu sözler sapına kadar black metal. Ha, Quorthon bu tabii, durur mu? Şeytan övücülüğünden birkaç albüm sonra sıkılacak ve İsveç tarihi, mitolojisi ile iç içe geçmiş yeni bir naratif belirleyecek Bathory için; böylece Viking Metal türü çıkacak ortaya. O albümleri de konuşuruz elbet.

https://www.youtube.com/watch?v=z7Y24bYGGQA

Heavy olmanın dışında neredeyse her şey Bathory. Cılız, çapsız prodüksiyon yüzünden sikleti düşüyor belki ama brutal, şeytani, hızlı ve kirli olmayı başarıp olamadığı tek bir şeyin karşılığında birkaç şey birden oluyor. Belki bir tek MERCYFUL FATE‘i bu derece şeytani olarak addedebiliriz ki onlara kıyasla da bambaşka bir müzik yaptığı için yine özgünlüğünü, öncülüğünü konuşturuyor Quorthon. Hal böyle olunca da girişindeki o üç dakikalik çan seslerini ekleyince bile yarım saate ulaşamayan bu kısacık albüm, ekstrem metal tarihinin açık ara en önemli eserlerinden birine dönüşüyor. Black metalin şartlarını sıralayacağımız bir liste olsa onun en üst sıralarından birinde, belki de ilk sırada Bathory yer alır. Haliyle kendinizi bir black metal hayranı olarak görüyorsanız Quorthon’u, onun yaptıklarını ve Avrupa black metal sahnesine etkisini görmezden gelmemelisiniz. İşe en başından, Bathory‘den başlamanız için işte size fırsat.

99/100


Patreon’da hedef: 27/35
Metalperver’e destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp bir göz atabilirsiniz:

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.