The Spirit – Cosmic Terror
Merhaba.
‘S’ harfli grupların albüm çıkarma haftasını geride bırakırken inceleyeceğimiz bir diğer albüm de Alman melodik black/death metal triosu The Spirit’in kariyerindeki 2. uzunçalar olan Cosmic Terror.
2017 yılında grubun ilk albümü hakkında yazarken grubun DISSECTION gibi tartışmasız bir ismin hakimiyet kurduğu bir türde müzik yaptığından bahsetmiştim ve yeni albümde de grup aniden tarzını değiştirmemiş. Sounds from the Vortex‘te kaldıkları yerden devam ettiklerini söyleyebiliriz rahatlıkla.
Özgürleşmeye giden yolun izolasyon olduğundan bahseden, mizantropiden beslenen grup ilk albümde olduğu gibi yine albümün bazı bölümlerinde daha kozmik mevzulara da dalıp konseptini geniş tutmaya devam etmiş. Müzikal tarafta ise Cosmic Terror, standart melodik black/death metal çizgisinde ilerlese de tremolo – davul uyumu konusunda ders veren bestelerle çok güçlü bir açılış yapıyor. Zaten pat diye blast-beat ile albümü açmak bir beyan bence ve albüm boyunca asla durmayacaklarının habercisi; Strive for Salvation‘ın 2:45 civarında bir an sanki daha atmosferik, ağır bir yerlere gidecekmiş gibi oluyorlar ama sonra davulcu duramıyor yerinde, haha.
Acımasız sözlerle saldıran Repugnant Human Scum, DISSECTION ruhunun doğrudan sirayet ettiği bir beste ve özellikle vokalin girdiği anlardaki kısacık es vermelerle yine selam durmuşlar adeta. Zaten The Spirit ile ilgili en büyük eleştiri grubun Dissection olmadan var olamaması, Dissection konuşmadan konuşulamaması biraz da. Neyse ki lafı insanın ağzına tıkan bir melodi bombardımanı ile nefes aldırmadan saldırıyor Cosmic Terror ve kapılıp gidiyor insan bu akıl almaz devinim haline. En kaotik görünen anda bile melodi durmuyor; o dursa bas gitar susmuyor. Hepsi birden sussa davulcu zaten rahat durmuyor. The Spirit çok iyi ya, bırakın cart curdu.
Bir anda coştum ama The Path of Solitude çalarken coşmamak elde değil. Oradan oraya o kadar zahmetsizce savurup sonra 6. dakika dolaylarında başladığı yere öyle bir döndürüyor ki insanın başı dönüyor. Zaten bir albümlük rifi bir şarkıya doldurmuşlar; 7:50 süresiyle albümün en uzunu ama ilk bir-iki dinlemede açıp kontrol ettim yeni şarkıda mıyım diye, çünkü fikir bitmiyor The Path of Solitude‘da.
Bu nasıl bir membaysa albümün devamında da durmuyor grup ve enstrümantal Cosmic Terror‘da bile kozmik sesler çıkarıp atmosfer ittirmek yerine hayvan çocuğu blast-beat üzerine kazıma gitarlarla yine melodiyi dayıyor insana. Ben AOP Records olsam albümün basın bültenine ‘Dissection’ı çok seviyorlar ve asla durmuyorlar’ yazardım, çünkü en net tanım bu The Spirit için.
Gerçi madalyonun diğer yüzünde Cosmic Terror‘un tek boyutlu olduğundan bahsedebiliriz biraz. Muhteşem bir icra olsa da beste açısından formülize edilmesi kolay bir müzik ile, hep aynı noktaya ayı silahlarla saldırıyor The Spirit. İlk iki şarkıda albümü sevmezseniz kalanlarda da fikrinizi değiştirecek hiçbir şey olmuyor kısacası. Fakat ilk iki şarkıyı severseniz de an be an albümü daha çok seveceksiniz demektir; aynı şeyden, aynı güç ve yoğunlukta yarım saat daha var çünkü elinizde. Bu da aslında istikrarlı olduklarını gösterir.
Cosmic Terror ile ilgili bir diğer eleştirim ise tüm bu melodi bombardımanı içerisinde gerçekten öne çıkan, ilk dinlemeden zihne kazınan melodilerden yoksun bir albüm olması. Albümün farklı anlarında tekrar edilecek bir melodi, etrafında dolaşılacak bir fikir olsa, motiflerle yürüse başka bir seviyeye çıkabilirdi gibi hissediyorum. Çok iyi bestelere sahip ama hit barındırmayan bir albüm olarak lokomotif melodilerin eksikliğini yaşıyor maalesef biraz. Buna karşın prodüksiyon ilk albüme göre çok daha iyi (özellikle gitarlar çok berrak) durumda ve daha pes bir kayıt tercih etmişler. Ben severim ama kimisi de cızbız köfte kaydı sevdiği için bir şey diyemiyorum.
Dersine çok iyi çalışmış, her soruyu bilen, içten içe insanı uyuz etse de bir şey diyemediğiniz öğrenci gibi, ne bileyim Hermione Granger gibi bir grup The Spirit ve Cosmic Terror hakkında olumsuz bir şey söylemek zor. Evet, bir The Somberlain değil, bir The Storm of the Light’s Bane değil ama 2020 yılında onlara benzeyen işler yapan birini dinlemek isterseniz eldeki en iyi seçenek The Spirit ve son albümleri Cosmic Terror şu an için. Şu ana kadar dinlediğim en iyi 2020 albümlerinden biri.
Çok güzel analiz etmişsin. Ben de albümü fazlaca sevenlerdenim. Dissection gibi çığır açıcı bir grubun müziğine benzer (neredeyse aynı 🙂 ) bi yapıda olmaları zerrece umurumda değil. Dissection’ın Reinkaos’undan bile daha Dissection herifler. Sonuna kadar hakkını veriyorlar. Verdim şukularını 😀 \m/
Teşekkürler. \m/ Bence de Dissection kopyası olmanın ötesinde bir kalitedeler.