Aäkon Këëtrëh – Dans La Forêt…
Arada bir ziyaret etmeye çalışacağım Fransız Les Légions Noires, metal dünyası içinde kendine öyle ya da böyle bir yer edinmiş, hatta kimi şehir efsanelerine konu olmuş bir topluluk. Bu topluluk genelde black metal gruplarından oluşsa da, bu kritikte incelenen AÄKON KËËTRËH gibi, metale ucundan dahi dokunmamış projelere de ev sahipliği yapmıştı.
Dediğim gibi, ve bunu baştan belirtmek gerek, “Dans La Forêt…” kesinlikle bir metal albümü (daha doğrusu demosu) değil. Böyle olmadığı gibi, tüm demo boyunca ne kullanılan bir bas gitar, ne de davul var. Bunlar elektronik ortamda oluşturulmuş falan da değiller, yanlış anlaşılmasın; demoda yalnızca iki gitar, nadiren kullanılan bir klavye ve sadece ikinci şarkıda birkaç saniye duyulan ilahi tadında vokaller var. Prodüksiyon kalitesi anlamında da bir şeyden bahsetmek pek mümkün değil, zira büyük olasılıkla yalnızca bir mikrofonla yapılan bir kayıttan bahsediyoruz.
Tüm bu bahsedilenlerle ortaya çıkan şey, LLN içindeki en başarılı birkaç eserden biri ama. Genel olarak çok kaliteli eserlere sahip gruplardan oluşmasa da, LLN’in rezalet bir organizasyon olduğunu söyleyemem. Bu demonun başarısı, diğer eserlerin çok kötü olmasından değil, bahsettiğim sınırlı sayıda elementle ortaya muazzam bir atmosfer çıkartabilmesinden kaynaklanıyor.
Genel olarak Dark Ambient olarak etiketlense de, alışılagelmiş Dark Ambient türünden daha yoğun bir müzik var ortada (burada grubun kendi türünü Tlak olarak adlandırdığını da parantez içinde belirteyim. Tlak ise The Lord Aäkon Këëtrëh’in baş harfleri oluyor. Evet.). Yapılan müzikte herhangi bir yapmacıklık yok, ve “Ormanda” anlamına gelen bir isme sahip olan demo, katiyen herkese göre değil. Kimi anlarda iki gitarın birbirine olan inanılmaz uyumsuzluğu göze çarpıyor, kimi zaman ise yapılan bariz ölçü hataları, hatta basılan yanlış notalar. İlginç olan, bunların dinleyiciyi rahatsız etmekten ziyade kendine çekiyor olması. Yalnızca 22 dakika süren ve isimsiz sekiz adet şarkıdan oluşan demoda örneğin yedinci şarkı basit bir tonla başlarken bir anda sert bir soloya dönüşüyor ve solo gitarla ritm gitarın absürd ahenksizliği bir anda dinleyiciyi yerine mıhlıyor. Aşağı yukarı aynı tempoda giden şarkıların içinde böyle bir şeye rastlamak, bir kez daha dinleme isteği yaratıyor insanda, ve bir daha.
Tarifi oldukça zor bir eser “Dans La Forêt…”, çünkü ortadaki müzik aslında müzik olması için yaratılmamış. Ortada karanlık bir duygu var, hüzün belki, depresyon, ya da melankoli. Ama bu duygu sanatsal bir şekilde ele alınmıyor; yalnızca o duyguyu somutlaştırmak, kulakla duyulabilir hale getirmek amacı güdülüyor. Bunu başardığı bence su götürmez bir gerçek; ama daha önce de değindiğim gibi herkese göre olmayan bir eser bu, ve bir defa dinleyip yüzüne dahi bakmayacak, hatta artık müziğe erişimin çok kolay olduğu şu zamanda silip varolduğunu bile unutacak çok fazla kişi olduğuna eminim.
Lord Aäkon Këëtrëh’in tek kişilik projesi olan AÄKON KËËTRËH’in üç adet demosu var toplamda. Tüm demolar aynı formül üzerinden yaratılmış olsa da, gerek “Journey into the Depths of Night”, gerekse “The Dark Winter”, “Dans La Forêt…”in oldukça gerisinde kalıyor. Tamamen kendi açımdan bir not verecek olsam, mükemmele yakın bir puan verebilirim işin açığı; fakat vermemeyi seçiyorum, çünkü her ne kadar gözümde bir klasik olsa, bana bir duyguyu somut olarak hissettirmeyi başaran nadir eserlerden biri (belki de tek eser) olsa da, ortada mükemmellikten çok uzak bir demo var. Yitip giden “Kara Lejyonlar”ın varolduğuna şükretme sebeplerimden belki de en önemlisi olan “Dans La Forêt…” metale hiç dokunmadan black metal dünyasında kendisine saygıdeğer bir yer kazanmayı başarmış durumda. İçine girmeyi başaranlara çok şey vaadeden, giremeyecek çoğunluk için ise çöp olarak kalacak bir eser.