Kampfar – Til Klovers Takt
Merhaba.
Söz konusu pagan black metali olduğunda Kampfar kadar istikrarlısını bulmak zor. 1994’te Norveç’te kurulan, karizmatik vokalist Dolk önderliğinde İskandinav mitolojisinden, tarihten, pagan geleneklerinden ve folklörden esinlenen black metalini günümüze taşırken bugüne dek 8 stüdyo albümü yayımladı ve her biri türü sevenleri tatmin edecek düzeydeydi. Hiçbir zaman diğer Norveçli diğer kötü şöhretliler kadar popüler olmadılar belki ama bu biraz da black metalin magazinine, 90’ların ilk yarısında ortamlara bulaşmamalarıyla ilgili; yoksa müzikleri tepedeki isimlerle birlikte anılmayı hak edecek cinstendi her zaman. 1991’de kurulsaydı eminim bugün başka türlü anıyor olurduk mesela.

Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan 9. albüm Til Klovers Takt, 2019’un başaltı işlerinden Ophidian Manifest‘in bıraktığı yerden devam ediyor. Neydi o nokta diye soranlar için çoğunlukla orta tempoda seyreden, hikaye anlatıcılığına dayalı ama dinamik ve modern bir pagan black metal şeklinde özetleyebiliriz. Daha saf, keskin ve ateşli black metal dinleyicileri için en doğru adres değil belki ama Dolk’un imzası haline gelmiş o içli çığlıklar ve haykırışlarla dolu, geçmişe ve fantastik diyarlara uzanan black metalden hoşlananlar için Kampfar son birkaç on yılın uğrak yerlerinden biri; Til Klovers Takt ise fırtınadan, gecenin şerriden kaçıp şöyle bir soluklanıp dinlenmelik ve dinlemelik bir han gibi. Tabii o handa da işler karışacak illa ki.
Pagan black metalindeki 30 yıla yakın hükümdarlığını onurlandırmayı seçmiş Kampfar bu defa ve 6 parçada kendi geçmişini, bugününü ve geleceğini kulaklar önüne sermiş. Her şarkı Dolk’un çaresiz ve bazen de gözükara vokalleriyle ilerliyor gibi görünse de tonal ve ritmik ilginçliklerle dolu besteler hem klasik Norveç black metalinin kuduruk anlarını hem de beklenmedik dönüşleri bir arada sunuyor.
Lausdans under Stjernene, keskin bir rifi tanıtmak için vakit kaybetmeyerek albümün daha agresif bir yerden açılmasını sağlıyor. Fandens Trall, Rekviem gibi parçalarda gürültücü bir bas gitarın desteklediği, bozuk tohumun çarpık meyvesi tadında leş gitar rifleri duymak mümkün. Bu kısımlar albümü daha MAYHEM vari bir Norveç black metaline, klasik anlayışa yaklaştırırken Urkraft, Dødens Aperitiff gibi daha modern bölgeleri keşfe çıkmış maceracı besteler Til Klovers Takt‘ı öne taşıyor. Urkraft‘ın girişindeki bas gitar toprağı uykusundan uyandırıyor. Dolk, kendine has acıklı vokal melodileriyle akılda kalıcılığa oynarken anlık blast-beat atakları da istediğinde Kampfar’ın hala ne kadar keskin olabileceğini kanıtlıyor. “Anno, anno!” tekrarlarındaysa havaya girip dövünmek çok olası. Albümün yıldızlarından biri Urkraft. Yakın/orta vadede konserlerin vazgeçilmezlerinden olacaktır mutlaka.
Tek kelimeyle epik kapanış parçasının katman katman synth. / gitar işçiliğineyse bayıldım. Durgunluk anlarındaki çıplak doom atmosferiyle hızlı bölümlerdeki bu katmanlılık arasındaki tezat kesinlikle dikkate değer. Dolk’un görkemli bir dağın dahi titretebilecek kadar yırtıcı, içten ve çiğ vokali her albümde şaşırtmaya, tüylerimi diken diken etmeye devam ediyor. Son anlardaki çılgınlık halini o pagan sınırlar içerisinde böylesi yüksek perdeden yansıtabilen başka bir black metal vokalisti tanımıyorum. Dolk’un öfkesinin içerisinde her zaman başka duygular da var ve bu onu favori black metal vokalistlerimden biri yapıyor. Bu arada yine o son bölümlerdeki ride zili oyunlarına diğer parçalarda da denk gelseymişiz; eminim Maciej Kowalski davulculuğuna hayran yeni nesil dinleyicileri çekmek adına önemli bir etkisi olurdu.
Kapanışa doğru -son iki parçada- düşen tempo bilinçli bir tercih ve bence bütünde anlamlı dursa da konsantrasyonu dağıtabilir biraz. Ayrıca son bir haftada yaklaşık 20 defa çevirdikten sonra fark ettim ki Til Klovers Takt biraz hızlı tükenmeye müsait. Profan‘daki, hatta Ophidian Manifest‘teki (benzer yapıda albümler oldukları için bunları söylüyorum) vokal melodileri ve rifler daha akılda kalıcıydı; burada birkaç parçada hakikaten harika işler dönse de Urkraft haricindekilerin ömürleri uzun olabilecek mi emin değilim.
Senenin en can alıcı, en heyecanlı yapıtlarından biri değil belki ama satanizmden veya nihilizmden sıkılıp paganlığa dönmek isterseniz Kampfar – Til Klovers Takt ilk başvurmanız gereken albümlerden biri olarak duruyor orada. Gitar tarafında old-school ile modern çarpışmasını, Dolk’un tek kelimeyle harika vokalini, tüm albüme yayılan gizemli ve karanlık atmosferi tecrübe etmek adına bir şans verin. Hiçbir şey olmasa bile Kampfar’ın daha iyi albümlerini merak ettirir, grubu kurcalatır size.
81/100
