Wraith – Undo the Chains
Merhaba.
Bir süredir albüm incelemelerini hayli boşladığımın farkındayım. Ekim ayının hemen başındaki ZİFİR konseri ve sonrasındaki birkaç günlük tatil derken Ekim ayında şu ana kadar sadece bir yazı paylaşabildim ama bundan sonra kritiklerin hızla artacağı sözüyle birlikte sizi yine biraz it-köpek metali övmeye davet ediyorum.
“Cart curt etmeden speed/thrash metal” gibi bir etiketle kendini tanıtan Amerikalı Wraith’ın tevellütü ancak 2016’yı gösterse de grup beş senelik kariyerine üç stüdyo albümü sığdırmayı başarmış bile. 80’ler METALLICA‘sı ve MOTÖRHEAD‘i üzerinden ilerleyen thrash tabanı, sadece VENOM gibi proto-black metal gruplarınınkiyle ölçülebilse de kendini hissettiren bir black metal havasıyla birleşiyor; Nusret’in dirsekten sektirdiği tuzlar tadındaki bir speed metal sosu eklentisiyle sunumu tamamlayıp tam Instagram’a koyup görgüsüz gibi hava atmalık bir tabak çıkarıyor önümüze.
Bir önceki Absolute Power‘ı dinlerken çok çabuk burun kıvırmış, grubun yapmak istediği müziğin muhtaç olduğu ruhtan uzak, samimiyetsiz ve sıkıcı bulmuştum. Hatta isterseniz isim şarkısına bir bakın diyeceğim ama gitarları dinlerken sıkıntıdan bayılır, Undo the Chains hakkında da önyargıya kapılırsınız diye demiyorum. Velhasıl bir HELLRIPPER hakimiyeti, bir BEWITCHER serseriliği yoktu asla bu elemanlarda. Neyse ki Undo the Chains, elemanların palazlanıp tecrübe kazanmasıyla birlikte çok daha olgun ve gerçek tınlayan bir albüm olmuş.
Her şeyden önce gruba 2. gitarın (Jason Schultz) gelmesiyle punk köklerinden sıyrılıp daha metal tınlayan gitarlar yazma imkanı bulmuş görünüyorlar. Böyle bir albüm için hayli anlamsız bulduğum bir dakikalık girizgah Undo the Chains‘i saymazsak çift gitar saldırısı hiç durmuyor neredeyse; ilk gerçek parça Dominator, üç dakikaya dahi ulaşamayan süresi içinde pogo alanını haraketlendirip ortalığı toz-duman edecek enerjiyi sağlarken araya kuduruk sololar sokuşturmayı da ihmal etmiyor. Geçişleri asla onlar kadar dikişsiz ve pürüzsüz olmasa da tam da Metallica’nın yaptığına benzer hareketlerle riften rife atlıyor Wraith. Dominator‘ı severseniz albümün kalanını da çok seveceğinize eminim.
Güncel türdeşlerinin aksine, Wraith’ın karanlık atmosfer, black metal uğursuzluğu veya benzer bir hava yakalama derdi yok pek. Akıllı olmaya, bunu dinleyiciye hissetirmeye veya epik bestelerle dramatik bir etki yaratmaya da çalışmıyorlar; yarım saatin azıcık üzerinde bir sürede, ortalaması 3 dakikayı aşmayan canavar şarkılarla pat-küt bir thrash yapıyorlar ve bunu yaparken duymanızı, bilmenizi istedikleri tek şey 80’ler tedrisatından geçmiş oldukları. Gitar-vokal Matt Sokol’un zaman zaman Venom’dan Cronos’u, sıklıkla da Lemmy Kilmister’ı anımsatan kirli vokali, müziğin bu tavrına cuk oturup Wraith’in umrumuzda değil tavrını daha da öne taşıyor. 2. gitar ise kesinlikle gruba sınıf atlatmış. Özellikle Gatemaster, Bite Back ve Cloaked in Black gibi parçalardaki soloların gazı, birayı alttan delerek açıp bir anda kafaya dikmelik bir coşkuya sahip.
Tabii satır aralarında söylediğim bazı şeyler, Undo the Chains‘i değerlendirirken, dinlerken sahip olduğum coşkuyu kontrol altına alma zorunluluğu da beraberinde getiriyor. Dediğim gibi asla akıllı olmaya çalışmıyor, olanın üzerine bir şey koymuyor Wraith. Geçişlerdeki solo bas yürüyüşlerinden tutun da Metallica’nın prime zamanında albüme almaktan vazgeçtiği fikirler seviyesindeki rif kalitesine ve sesi açtıkça kulağa batmaya başlayan prodüksiyon sorunlarına (bu anlaşılabilir tabii, daha çok yeniler ve finansal açıdan destek almadıkları ortada) kadar kurcaladıkça Undo the Chains‘i eleştirecek birçok şey bulmak mümkün. En iyi örneklerini tarihin en iyi gruplarının yaptığı, defalarca kez tekrar edilmeye çalışılmış ve özellikle hayranı olmayan dinleyici için hayli demode bir müzik ile tutunmaya çalışıyor Wraith. Hiç kolay değil tabii.
Ne var ki sevdiğim bir sürü grubun etrafında şekillenmiş, sadece yarım saat süren ve iddiasız bir thrash/speed albümü için o kadar da fularlı değerlendirmelerde bulunmaya hiç lüzum yok. Undo the Chains hakkındaki yapılabilecek en mantıklı ve objektif yorum 2. gitaristin katılmasının çok iyi sonuç verdiği yönünde olmalı; gerisi tamamen sizin beğeninize kalmış durumda. Umarım bu albümden aldıkları güçle ileride daha da yaratıcı ve old school damarını beslerken içimizde heyecan da uyandıracak bir şeyler yapabilirler. Şahsen ben, Wraith ismini biraz daha yakın takibe almaya karar verdim Undo the Chains sayesinde.
Yeni albümlerinin çıkışıyla birlikte dinlemeye başlayıp çok iyiymiş be diyerekten önceki albümlere de bakayım dedim ve bu albüme geldim. Sevdiğim tarz thrash anlayışı ve riff yapısına yakın karakterde müzik icra ediyorlar. Dinleyip de gaza gelmemek zor doğrusu. Daha fazla bilinir olmayı hakediyorlar.