Kritik

Fleshgod Apocalypse – Veleno

Merhaba.

Saf senfonik metalden veya anlatının merkezine neoklasik müziği koymaya çalışan ekstrem metal albümlerinden pek hazzetmem. Fazlasıyla tanıdık ve ucuz kopya gibi görünme tehlikesindeki yapılar dahilinde yeni anlatılar kurmak zordur ve metal ile birleştiği noktada ciddiyeti kaybetmesi an meselesidir. Üstelik senfoni ile metal kaydını organik bir prodüksiyon ile birleştirmek de aynı ölçüde zor ve zahmetli bir iş; Fleshgod Apocalypse’in kimi eski albümlerinde de gördüğümüz üzere.

Fakat İtalyan grup potansiyelini gösterdikten sonra kapağı Nuclear Blast’a attı ve şirketin gücünü de arkasına alarak yılmadan denemeye devam ederek teknik death metal ile senfoniyi kimilerine göre muhteşem, kimilerine göre idare eder bir seviyede birleştirerek ortalamanın üzerinde albümlere imza atan, önemli bir grup haline geldi.

Son olarak 2016’da King‘i yayımlayan grubun 5. stüdyo albümü Veleno, kadrosunda önemli değişimler yaşasa da neoklasik anlayışı benimsemiş iki gitarın armoni saldırısı ve Francesco Ferrini’nin orkestrasyonu üzerinde yükseliyor her zamanki gibi. Buna karşın Fleshgod Apocalypse için drama ve anlatı kurmak da en az metal yapmak kadar önemli ve Veleno da baştan sona tek bir şarkıymış gibi ilerleyerek aynı temanın etrafında dolaşan, müzikal açıdan da benzer yapılara sahip güçlü bestelerden oluşuyor.

İtalyanca zehir anlamına gelen Veleno, albümün temasının da işaretçisi. Bir kendinden kaçış ve tükeniş alegorisi şeklinde okunabilecek sözler dışında müzik de bir parça karamsar, karanlık. Ayrıca önden yayımlanan Sugar ve Monnalisa gibi şarkılarda görülebileceği üzere hem epik tınlayan hem de kolayca akılda kalabilen bölümler yazma konusunda sıkıntı yaşayan bir grup değil Fleshgod Apocalypse. Buna karşın grubun esas gücü, biraz mekanik tınlayan ve coşku anlamında olmasa da prodüksiyonuyla albümün havasını benim için bir tık söndüren davulun ve melodik, öfkeli gitarların sakinlediği, kalabalığın bir tık dağıldığı anlarda ortaya çıkıyor.

Grubun şarkı yazarken biraz daha sakin, biraz daha nefes aldıran bir tutumda olmasını dilerdim açıkçası. Her ne kadar müthiş performanslarla, bir kere çözüldü mü insanı sarmalayan enfes bir albüme dönüşse de şarkıları tam manasıyla kavramak biraz uzun ve yorucu olabiliyor. Fury, Monnalisa gibi şarkılarda yaratıcılığın doruklarında (Monnalisa‘da yok yok gerçekten) olsalar da biraz karmaşık ve kopuk gelebilir kimilerine. Virtüöz işi gitarlar, bam-güm death metal bölümler, soprano Veronica Bordacchini’nin öne çıkıp atmosferi değiştirdiği yumuşak anlar, Ferrini’nin akustik piyanosuyla epiklik seviyesini yükselttiği kısımlar derken allak bullak olabiliyor insan. Carnivorous Lamb, yalnızca gitarlarınız baz alınca başka bir grup gibi mesela adeta. Yine de bir önceki King‘den daha derli toplu olduğunu söylemek mümkün; o albüme dayanamamıştım bir noktadan sonra, hatırlıyorum. Tabii seveni için de insanın üzerine kürek kürek müzik atıyor grup. Ben sanırım arada bir yerlerdeyim şimdilik.

Bu ufak serzenişin geneli pek de etkilediği söylenemez aslında. Çünkü albümün çok iyi bir dengesi ve matematiği olduğunu söyleyebilirim. Güzel-çirkin öykülerinde olduğu gibi yumuşak-sert dengesini iyi kurmuş grup ve topyekün saldırdığı kaotik şarkıların hemen peşine daha sakin, hatta yaşanan kaosun bilançosunu ortaya koyan karanlık şarkılar giriyor. Absinthe, Pissing on the Score ve kapanıştaki Veleno gibi şarkılar albümün manevi ölçeğini genişletmekle kalmayıp dinleyicinin yorulup bunalmasının da önüne geçiyor.

Enstrümantal versiyonuyla birlikte yayımlanan ve epey sevdiğim bir de RAMMSTEIN yorumu (Reise Reise) bulunan Veleno, usta işi ve güçlü bir albüm. Pek ısınamadığım davul kaydı, Rossi’nin özelliksiz olmasına rağmen devamlı karşımıza çıkan temiz vokali ve bazı şarkılardaki fikir patlamaları dışında death metal ile neoklasik yaklaşımın dengeli bir birleşimi ve kendi türünde büyük ihtimalle yılın en iyisi, fakat abartacak da bir şey yok pek.

82/100

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.