Terror – Pain into Power
Merhaba.
2002’de Los Angeles’da kurulan Terror, daha ilk albümünden 40.000 gibi bir satış rakamı yakalayıp hardcore sahnesine sert bir darbe indirmiş, sonraki 20 yılda da herkesi haraca bağlayıp hükmünü sorgulayanı dayak arsızı ederek dünyaya nam salmış bir isim. 8 stüdyo albümü, onlarca EP ve kıtadan kıtaya durmadan turlayarak geçen bu 20 yılın sonunda öyle rafine, öyle keskin bir şeye dönüşmüş durumdalar ki, Mayıs ayının başlarında çıkardıkları Pain into Power, sadece 18 dakika uzunluğunda.
Yeni albüm diye 18 dakikalık bir şey çıkarmak, her şeyden önce güven, özveri ve tecrübe isteyen bir hareket. Mesajını bu kadar kısa süre içerisinde noksansız bir biçimde iletmek için kullanılan araçlara hakimiyetin en üst seviyede olması lazım. Neyse ki Terror, ilk günden beri (Lowest of the Low 22 şarkı / 45 dakikaydı) kısa, vurucu işler yapma konusunda ders verecek bir mahirlik sergiliyor ve Pain into Power da beatdown hardcore türünün en kemiksiz, en kılçıksız, en saf ve yoğunlaştırılmış bestelerinden oluşan bir dayak festivali.
Terror’un şarkı yazımını hep NASUM‘a benzetmişimdir. Grubun akılda kalıcı ve parlayan rifleri müziğin geneline hakim olan kaotik akışa çok iyi yedirdiğini ve bu sayede de dinleyiciyi yorgun düşürmeden, perişan etmeden dövebildiğini düşünüyorum. Pain into Power‘da da Scott Vogel’in nefret dolu tükürükler saçan vokalinin bütün yıpratıcılığına rağmen gitarlar da pırıl pırıl parlıyor. Kurucu üye olmasına rağmen kısa bir süre Terror’de çaldıktan sonra NAILS‘ı kurup oraya kanalize olan Todd Jones’un geri dönüşü sadece gitar işçiliğine değil, prodüksiyona da yansımış ve çok daha patlayıcı bir iş çıkmış ortaya. Son bir-iki albüme göre çok daha yüksek tempolu bestelerin yanında bas yoğun (Unashamed ve Prepare for the Worst mesela), yüksek tonajlı ağır siklet yumruğu tadındaki kısımlar da çok güçlü duyuluyor. Ayrıca Jones’un The Hardest Truth parçasındaki vokal katkısı da gözardı edilmemeli bu arada; yaralı hayvan gibi canhıraş, isyankar ve öfkeli Jones.
Scott Vogel’ın kimsenin yardımına ihtiyacı yok ama vokal tarafında ona destek olan tek isim Todd Jones değil. CANNIBAL CORPSE insanı Corpsegrinder da Can’t Help But Hate şarkısında enfes bir katman atıyor albüme. Bu arada boyun beyi öyle bir böğürüyor ki Cannibal Corpse diye de duyulabilir, Cannibal Hate diye de. Çok keyifli bir detay olmuş işin kalibresinin ne kadar yüksek olduğunu sırf Corpsegrinder’ın destek atışından bile anlayabilirsiniz bence.
Masif dur-kalk bölümler, kuduruk ve powerviolence sınırındaki yüksek tempo kısımlar, uç uca tutturulmuş harika rifler ve bağlamı içerisinde kesinlikle kusursuz bir vokal performansıyla Pain into Power 2022’de dayakşör hardcore türünde zirveye oynuyor. Birlikten güç doğacağı inancıyla sahneyi gözeten, muhalif ve lafını esirgemeyen tavrıyla her zaman saf ve samimi tavrıyla Terror son 20 senede bu müziğin başına gelen iyi şeylerden biri gerçekten. Yeni bir şey yapmadığının bilincinde hareket edip parça sayısı ve çalma süresini buna göre ayarlamış, yaratıcılıktaki açığını duygusunun şiddetiyle kapamış enfes bir hardcore albümü arıyorsanız Pain into Power‘dan başkasına gitmenize gerek yok. Nefis albüm.
87/100
Metalperver’e destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp PATREON’a göz atabilir, ayda bir bir kahve, bir bira ısmarlayabilirsiniz:
Terror yine Terror. Hardcore sahnesinin en iyi gruplarindan biri kesinllikle. Bir sekilde hardcore dinlemeye baslayacak metalcileri icin de giris grubu olabilecek nitelikte diye dusunuyorum.
Muazzam bir albüm. Hardcore türüne olan ilgimi biraz daha arttırdı diyebilirim.