Cryptopsy – As Gamorrah Burns
Merhaba.
Kanada denilince teknik death metal, teknik death metal denilince Cryptopsy… Son 30 küsür senedir bu böyle. Özellikle 1996’da yayımlanan 2. albümleri None So Vile‘ın bu tür üzerindeki etkisini ne kadar uzun anlatırsak anlatalım, bu hayvan adamların başardıklarını tarif etmeye yetmiyor. Dünyanın en önemli 20-25 ekstrem metal albümünden biri Cryptopsy etiketiyle çıktı ve bunun üzerine 25 seneyi aşkın bir zamandır hala enstrüman ile insan dövmeye devam ediyorlar.
1988-1992 arasında başka bir isim altında takılındığını, 1992’de Flo davulun başına geçtikten sonra Cryptopsy adına geçtiklerini düşünürsek kurucu da diyebileceğimiz Flo Mounier’in insanlık dışı davullarının önderliğinde, brutal/teknik arasında gidip gelen ve insanı dayak arsızına çeviren bir death metal çalıyor Cryptopsy. Tabii itiraf etmek lazım ki 1996’dan sonra pek çok eleman değişikliği ve haliyle farklı beste fikirleri nedeniyle bir istikrarsızlık sarmalına girerek death metal camiasında arka plana itildiler. -Core etkisiyle dönemin ana akım mevzularına yanladıkları için topa tutuldukları günler (2000’lerde herkes en az bir defa götü başı dağıttığı için affedilebilir bence) de oldu ama nihayetinde Mounier’in hızı ve tekniği sadece ileri doğru gidebilen (en azından görünen o) bir mekanizma olduğundan gaddarlıklarından çok bir şey kaybetmediler. 2012’de, grubun kendi adıyla çıkan albüm zaten en azılı istemezükçüleri bile hizaya getirmeyi başarmıştı. Haliyle yeni bir Cryptopsy albümünün gelişi, dayakşör death metalin mazoşist köleleri için çok heyecan verici bir haberdi.
10 yıllık bir aradan sonra gelen As Gamorrah Burns, grubun kaçırdığı o on yıllık dilimde dünyayı ele geçiren sosyal medyayı, insanı daha yalnız ve daha öfkeli bir hale sokan interneti, değişen insan ilişkilerini ve kabaca hayatı sorguluyor. Dede gibi “Eskiden ne güzeldi,” gibi bir romantizmi yok tabii asla; “Sizin yapacağınız işi sikeyim!” gibi bir öfke patlamasından söz edebiliriz ancak. Lafı uzata uzata yaşa ayrı, hürmete ayrı sokma isteği de uyandırmıyor üstelik. 33 dakikaya sığışmış 8 parçayla, derdini yumruk ve tekmelerle anlatıp gidiyor As Gamorrah Burns. Girişmiş, ara faslıymış, atmosferik enstrümantal pasajlarmış; böyle şeyler bekliyorsanız açılış parçası Lasvicious Undivine‘a bir bakın da görün bakalım nasıl giriyorlar konuya:
Son iki CATTLE DECAPITATON albümünde yer alan bas gitarist Olivier Pinard, sadece sivilceli bir ergenken dinlediği şeylerin iyi olduğunu zanneden dedebeyler tarafından inatla Lord Worm ile kıyaslanmaya devam etse de yıllardır taş gibi bir iş çıkaran vokalist Matt McGachy (tarzlarının farklı olduğunu kabul ediyorum ama yeter ya gerçekten, 20 yıl oldu be) ve her albümde üzerine koyan rifleriyle Christian Donaldson, Flo Mounier’in saççma sapan bir hız ve teknik şovu davullarına destek atan isimler. Bu kadro 2007’den beri beraber çalıyor ve kaba bir hesapla 11 senedir (çizgiyi 2012 çıkışlı Cryptopsy‘den çekelim) neler yapabileceğini bilen, rayına oturmuş bir kadro. Macera aramayıp çatır çutur çaldıklarında da işte ortaya In Abeyance gibi hayvanlıklar çıkıyor:
Ortada bu kadar hayvani bir performans varken prodüksiyon tarafında kirli, pütürlü kalmayı terch etmelerine uyuz olmanın dışında eleştirecek pek bir şey bulamıyorum açıkçası. Temiz gitarlarla, synth. desteğiyle veya diğer yan unsurlarla atmosfer yaratmak yerine her enstrümanı biraz daha dağınık bırakmayı seçerek o kasveti, gerginliği verme niyetini iyi anlıyor ve belirli bir noktaya kadar çok takdir ediyorum ama yine de her bir enstrümanın her akrobatik hareketini pırıl pırıl duymak, bu teknik/brutal gövde gösterisini en önden, olabilecek en berrak şekliyle deneyimlemek istiyorum. Bu olmayınca da biraz tadım kaçtı ama devede kulak diyelim. Bir de slam kısımların bazıları fazla alışageldik, senelerdir dinlediğimiz şeylerden oluştuğu için bazen Cryptopsy dinlerken girdiğim vay anam bunlar insan değil hissiyatını bozuyor diyeyim hadi.
Death metalin esas amacına uygun, hakikaten düşmancıl ve dayakçı bir şeyler arıyorsanız ve oldu da bir şekilde bugüne kadar Cryptopsy dinlemediyseniz As Gamorrah Burns iyi bir başlangıç noktası. Buradan 2012’ye, oradan da aradaki zibidilikleri atlayıp direkt ilk üç albüme zıplayabilirsiniz. Flo Mounier ve Cryptopsy şu an olduğu noktanın çok ötesinde olabilecek bir grupken inişli çıkışlı bir grafik çizip pek çok insan için, hadi hayal kırıklığı demeyelim de içini burkan diyelim, bir grup olarak kaldı belki ama işler yolunda gittiğinde de o kadar iyiler ki… Neyse, siz şu 5 albüme bir bakın da, haliniz kalırsa gelir bu yazının altına bir teşekkür edersiniz.