Thy Catafalque – Alföld
Merhaba.
Macaristan’ın metal alanındaki en büyük gurur kaynaklarından biri Thy Catafalque. Usta müzisyen Tamás Kátai’nin büyük bir istikrarla sürdürdüğü proje, 20 yılı aşkın bir süre boyunca stüdyoya hapsolmuştu ama 2021 yazında, benim de katılma fırsatı yakaladığım bir konserle bu esaret sona erdi. Pek çok macar müzisyenin de desteğiyle Thy Catafalque tura çıkabilmeye başladı ve nihayet bu eklektik, avangart müziği canlı canlı dinleyebilmeye başladık.
Season of Mist çatısı altında yayımlanan Alföld, belki de canlı çalabilme imkanının bulunmasıyla birlikte, Kátai’nin ekstrem köklerine yeniden uzandığı, ana hatları itibariyle sert bir albüm olarak göze çarpıyor. Son 8 yıldaki 6., toplamda 11. stüdyo albümü konumundaki Alföld, hayli derin brutal vokaller ve sert death/black metal riflerinin yanında elbette Thy Catafalque’ın imza hareketi olan avangart geçişler ve tuhaf, eksantrik dokunuşlar da barındırıyor. Toplamda 12 konuk müzisyenin desteğiyle çıkan Alföld, karanlık, progresif, zengin ve dalgalı bir grafik çizen şeyler dinlemekten hoşlananlar için tıpkı diskografinin geri kalanı gibi epey heyecan verici.
Senfonik düzenlemeler, folk müzik ilhamı, psikedelik rock pasajlarıyla geçen son bir-iki albümün aksine Kátai net bir şekilde projenin black metal ile iştigal ettiği ilk günlere dönerek Alföld‘ü basitlikten güç alan bir bakış açısıyla kurgulamış. Tür bakımından hayli yanıltıcı olabilecek kapağına karşın albüm A scend hegyei‘nin ilk notalarında habis niyetini belli ediyor. Orta tempolu, Lambert Lédeczy’nin pes tonlu kükremeleriyle daha da yıkıcı bir hal alan açılış parçası, Testen Túl‘un retro black metal göndermeleriyle birlikte odadaki ışıkların kararmasını sağlıyor. Miks tarafı hala epey atmosferik, hatta gizemli bir hava yakalamayı başarmış ve cayır cayır blast-beat giden anlar dahi bir pus perdesinin arkasına gizlenmiş gibi hissettiriyor; fakat Kátai’nin öfkeli tremolo gitarlarını epey özlediğimi, bu nedenle de Testen Túl gibi aşırı basit parçalardan bile çok keyif aldığımı itiraf etmeliyim.
A Földdel Egyenlo ise projenin daha güncel işlerine hayran, progresif ve avangart mevzuların peşindeki dinleyicilerin de buradan eli boş ayrılmayacağını gösteriyor. Hangi black metal albümünde uzun uzadıya bir perdesiz bas gitar solosu bulabilirsiniz ki? Üst üste bindirilmiş kadın-erkek vokalleriyle gelen etnik folk hissiyatı, neredeyse BARIŞ MANÇO gibi, HAYKO CEPKİN gibi isimleri andıran bir klavye kullanımı derken Vadak‘ta aklımızı alan Thy Catafalque kimliği, yine ön plana çıkıyor ufak ufak.
Fransız kornosunun hızlı çift-pedal davulların üzerinde verdiği doom (müzik olan değil, öldük bittik anlamında) hissiyatı, ardından ilginç bir perküsyon & hızlı davul örüntüleriyle gelen post-black metal pasajı, onun akabinde Martina Veronika Horváth’ın bebeksi vokaliyle folk diyarlara yelken açış ve enfes akustik gitarlarla kapanış… İsim şarkısı Alföld, modern Thy Catafalque’ın neler sunabileceğinin en iyi göstergesi ve adına (Dağ) yaraşır bir epiklikle albümün en iyi bestesi.
Eski tabirle B yüzüne ise enstrümantal Folyondár‘ın baş döndüren salvolar gerçekleştiren flütü damga vuruyor. Yine folk ağırlıklı, fakat yer yer epey sertleşen bir yapısı var parçanın. Tamás Kátai’nin beste anlayışı çok kapsayıcı ve eklektik; Folyondár da onun ne kadar çok şeyden beslendiğini görmek adına iyi bir örnek.
Tek tek şarkıları konuştuğum kritik sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordur ama Alföld‘deki her şarkıda konuşmaya değer bir şeyler var. Her parçada keskin bir geçiş var mutlaka ama hiçbir Csillagot Görgető‘nun dramatik dönüşleri kadar çarpıcı değil bence. Temiz vokaller, belli belirsiz bir tremolo ve flüt ile açılan parça, son dönemde duyduğum en abuk (iyi anlamda) atmosferik black metal bestelerinden biri olabilir ilk yarısı itibariyle. NOCTE OBDUCTA gibi isimleri anımsatan bir bas davul kullanımının verdiği enerjiyle 2. yarıda daha da acayip bir şeye dönüşüyor ve flüt sololarının gitar sololarına karıştığı, efektli vokallerin havada uçuştuğu bir avangartlık şovu başlıyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi parçanın sonunda bir de ney üfleniyor. E kardeşim…
Tamás Kátai, bu defa da tersten giderek avangart müziğin sınırlarını genişletmeye devam ediyor kısacası. Daha sert, daha öfkeli ama en avangart işi kadar da avangart Alföld. Bu anlamda dinlediği şeyin metal ağırlığını daha çok hissetmek isteyenlere de hitap ediyor, o kavga dövüşün içerisinde eklektik bir anlam arayanlara da. En önemli eksiği olarak biraz dağınık ve lokomotif motifler bulunmadığından söz edilebilir ama şöyle bir düşününce Thy Catafalque diskografisi zaten böyle bir şey. Çizgisel bir şey arıyorsanız yanlış yerdesiniz ama oradan oraya savrulup dursa da bir şekilde merkeze dönebilen çatlak bir albümle başa çıkabileceğinize inanıyorsanız Alföld, 2023’ün özel işlerinden biri.