Kritik

Midnight – Let There Be Witchery

Merhaba.

Jamie Walters, veya metal dünyasında bilinen ismiyle Athenar, geçmişe bağlı bir insan. Akıllı telefon kullanmayı reddediyor; müziğini hala fiziksel baskılarla dinlemeyi tercih ediyor; en önemlisi de black/speed metal müziğinde olabildiğince geçmişe öykünerek bestelerini yazıyor. Kısacası, eğer daha önce bir kez olsun bile Athenar’ın Midnight’ını dinlediyseniz, bugün konuşacağımız yeni albümü Let There Be Withcery‘de de sizi hiçbir sürpriz beklemiyor.

metaaaal!

2003’te başlayıp gerçek bir koleksiyoner ve metal geek‘i gibi uzun süre EP ve Split çalışmalar paylaşarak yeraltında takılan, ancak 2011’den itibaren albümler çıkarmaya başlayan ve 2020’de Metal Blade‘e geçişle birlikte çıkan Rebirth by Blasphemy‘e kadar da öyle adı sanı o kadar da duyulmayan bir projeydi Midnight. Bugün ise Spotify’da aylık 37-40 bin civarı dinleyiciyle kendi kitlesine sahip, uzun yıllar verdiği emeğin karşılığını nihayet alan bir Midnight var karşımızda.

Daha güçlü bir plak şirketine geçmenin etkisi yadsınamaz elbette, fakat Midnight adını daha çok duymamızı sağlayan esas şey Athenar’ıın metal anlayışı elbette. Eskiden de retro aşığı besteler yazıyordu zaten ama özellikle son iki albümde çok daha geniş zamanlı, tabiri caizse her yerden çekebielcek türden bir 5G metali yazıyor. Geçtiğimiz aylarda yayımlanan 5. Midngiht albümü Let There Be Witchery de MERCYFUL FATE, MOTÖRHEAD, DARKTHRONE ve VENOM gibi her biri metale damga vurmuş gruplardan aldığı ilhamı göğsünü gere gere gösteriyor.

Motörhead ilhamının üst seviyede, bu nedenle de rock’n’roll (black’n’roll diyelim) coşkusunun tavan yaptığı albüm d-beat varyasyonları üzerine kurulu. Frothing Foulness‘ın 2. yarısında, In Sinful Secrecy‘nin başında ve Nocturnal Molestation‘da olduğu gibi old school sololar, Athenar’ın çalmaktan büyük keyif aldığını söylediği gürültülü Motörhead basları (bir röportajında bir metal grubunda yapılabilecek en eğlenceli şeyin bas çalmak olduğunu söylüyor; sakin sakin takılıp müziğin keyfini çıkarılabildiğini savunuyor ki amatör bir davulcu olarak ÇOK HAKLI demek istiyorum buna haha), More Torment‘te olduğu gibi zaman zaman muzip black metal dozunun arttığı anlar derken 35 dakikanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.

Tahmin edilebilir ve tekdüze olmasına rağmen Athenar’ın bu besteleri nasıl satabildiği konusu, galiba zamansız grupların işlerine çok yakın durmakla ilgili. Ayrıca gitar tonundan prodüksiyonuna, vokalin kirliliğinden sözlere kadar tüm paket içerisinde samimiyetsiz duran tek bir unsur dahi yok. Metal Blade çatısı altında prodüksiyon biraz daha temiz ve ayırt edilebilir hale gelmiş; bence hava hoş. Elemanın aile evindeki plak koleksiyonu yetiyor da artıyor tutkusunu görmeye ama şüphesi olan varsa gelmiş geçmiş tüm metal şarkılarının potpurisi gibi tınlayan şu Szex Witchery‘e kulak kabartması yeterli olacaktır:

Albümün sadece başındaki ve sonunda yer verilmiş düşük tempolu kasvetli kısımlar ve bu ikisinin arasındaki gövdenin tutarlılığı Let There Be Witchery‘i dengeli, oturaklı ve planlı bir eser kılıyor. Athenar’ın ne istediğine dair çok net bir fikri var ve istediğini almasını sağlayacak silahları nasıl ateşleyeceğini çok iyi biliyor. Bir-iki şarkıda vitesi biraz daha yükseltse veya birkaç yeni numara denese genele yayılan o retro heavy metal havası kaybolacak muhtemelen, o yüzden de yeni neslin bireyselci, özgürlükçü tavrındansa atalarının izinden giden gerçek bir metal neferi olarak takılmayı tercih ediyor. Metal dünyası çoktan bağrına bastı zaten Midnight’ı, siz de henüz kucak açmadıysanız bence tam sırası.

83/100


Metalperver’de olan bitenden memnunsanız aşağıdaki düğmeye tıklayıp PATREON’a gidebilir, destek olabilirsiniz:

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

2 thoughts on “Midnight – Let There Be Witchery

    • Çok deniyorum, hep uğraşıyorum ama çıplak tenin üzerine deri ceket kadar giyip gezecek kadar serseri olamayacağım herhalde hiçbir zaman ya. 20 yıldır nasıl geziyor bu herif böyle, kokudan pişikten mişikten ölmüyor mü aklım almıyor.

      Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.