2021’in En İyi 20 Albümü
Merhaba.
2019 ve 2020 gibi metal adına muhteşem geçen iki senenin ardından hayli sönük kalan 2021’i kapattık nihayet. Pandemi sonrası büyük patlama beklenen bir yıl, hayal kırıklığı olarak geçti kayıtlara. Pandeminin bitememesi, tur / festival işlerinin muallaklığı derken herkes hala tedirgin tabii ama bir yandan da var olanı sürdürmek, normali unutturmamak şart olduğundan hayatı daha fazla ertelememe motivasyonuyla arka arkaya birçok büyük albüm geldi. Geldi gelmesine ama neredeyse hiçbirinden beklediğimi alamadım ben açıkçası. Metalperver kitlesinin de aynı fikirde olduğunu gördük yıl içinde ve şuraya gelen yorumlarda. Giderek daha huysuz bir şeye dönüşüyoruz, hayırlısı olsun bakalım haha.
Neyse ki metal ucu bucağı olmayan bir okyanus ve yeraltından her gün yeni bir cevher çıkabiliyor. Haliyle memur gibi aynı grupların etrafında dönüp durmayan, araştırmaya ve yeniliğe açık tayfa için pek çok kaliteli iş vardı 2021’de de; lafı uzatmadan listelere doğru geçelim o yüzden.
Senenin sönüklüğü yorumlara da yansıdı ve anket başlığına çok az yorum geldi bu yıl. Pandemi yüzünden sokağa çıkamayıp ekonomi yüzünden de doğru dürüst bu kültürü yaşayamayınca haliyle alışkanlıklar da değişti galiba ve metale ayrılan zaman daraldı belli oranda. Kitleleri etrafına toplayıp tavaf ettire ettire kendini övdürecek dev bir albüm çıkmaması da tetikledi bence bu mevzuyu. Liste yapacak kadar vakit ayıran sadık okuyucunun emeğini gözardı etmek istemiyorum asla ama toplamda sadece 25 civarı liste gelmişken geçen yıllarda olduğu gibi “Metalperver Okuyucularının Belirlediği 2021’in En İyi 20 Albümü” gibi bir liste çıkarmak anlamsız geldi. Günde ortalama 300’ün üzerinden farklı insanın ziyaret ettiği siteden 25 liste çıkması biraz üzmedi dersem de yalan olur.
Metalperver’in en iyilerine geçmeden önce ise en azından yıl içerisinde olan bitenden kabaca bahsetmek isterim. Sene içinde en çok beğenilen kritiklerden biri KAUAN – Ice Fleet olmuş mesela. CARCASS – Torn Arteries ve TRIVIUM – In the Court of the Dragon takip etmiş Kauan’ı. Arada da hem tekrar okunma sayıları açısından hem de okur yorumlarından gelen bir DESASTER ilgisi olduğunu fark ettim. Kritik denemeyecek kadar alakasız bir yazıydı ama pek çoğumuzun benzer psikolojilerde olduğunu görüp birbirimizden güç almak adına önemliydi sanırım. Yazarken çok tedirgindim ama yazıya gelen yorumlardan sonra anlaşıldığımı hissederek rahatladım ve yalnız olmadığımı fark ettim.
Açık ara en çok okunan yazı ise IRON MAIDEN – Senjutsu kritiği oldu. Mümkün mertebe göte göt demeye çalışan biri olduğumdan herhalde, epey ilgi görmüş bu yazı. Özellikle kritik tarafında kurcalamadığınız yazılar varsa şuradan göz gezdirebilirsiniz. Dile kolay, toplamda 851 yazı yayımlanmış bu sene Metalperver’de. Spotify’daki bagirmalimuzik hesabında da hoş şeyler oluyor, onu da atlamayın.
Ayrıca sitede olan bitenin sürdürebilirliğini büyük oranda PATREON destekçileri sağlıyorlar, onlara da teşekkürü bir borç bilelim o yüzden. Bunca ekonomik belirsizliğe rağmen yıl boyunca ortalama 25 farklı okuyucu, her ay maddi anlamda destek oldu Metalperver’e. Bu gerçekten şaşırmayı hiçbir zaman bırakamayacağım bir şey, sonsuz teşekkürler her birinize.
Eh, bu kadar gevezelik yetsin artık. Metal camiasının nefesini tutup beklediği o listeyi açıklamanın vakti geldi de geçiyor. İçime sindi mi emin değilim ve bazı albümler yokluktan mı girebildiler bu listeye diye kendim sorguladığım anlar bile oldu ama neyse ne. İşte huzurlarınızda 2021’in En İyi 20 Albümü:

20: Funeral Mist – Deiform
Kafamda 83-86 puan aralığına oturttuğum pek çok black metal albümü geldi bu yıl ve diğer türlerde bu derece yüksek, ilk 20’ye rahatça sokabileceğim albüm sayısı çok düşüktü. Zaten elimde bir dolu black metal albümü varken yılın son günlerinde Funeral Mist sürprizi geldi bir de. Ben ne Hekatomb kadar yırtıcı ne de önceki iki albüm kadar korkutucu buldum Deiform‘u ama kendi içinde farklı bir tadı, değeri olduğunu düşünüyorum. Marduk insanı Mortuus veya şu an mevzubahis Funeral Mist olduğu için Arioch, ne yapsa üstüne atlamalıyız zaten bir şekilde, Deiform‘dan haberdar değildiyseniz hemen koşun siz de o yüzden. Favori şarkı için tık!

19: Seth – La Morsure du Christ
Fransa black metalinin önemli isimlerinden Seth’in geri dönüşü muhteşem oldu gerçekten. Melodik/atmosferik black metal tarafında, Notre Dame yangınını merkeze oturtan agresif bir albümle saldırıyor Seth ve son 17 senedeki sadece 2. albümü olmasına rağmen La Morsure du Christ‘ın olgunluğu her halinden belli ediyor kendisini. Favori şarkı için tık!

18: Kanonenfieber – Menschenmühle
1914 furyası ortalığı kasıp kavuradursun, ben I. Dünya Savaşı temalı black metalde Kanonenfieber’ci oldum bu sene itibariyle. Alman, Noise rumuzlu tek bir müzisyenin elinden çıkan Menschenmühle‘nin sözlerini kurcalamak, melodik gitarlarını dinlemek, zaman zaman despotlaşan marş ritimleriyle ürpermek çok keyifliydi. Kanonenfieber, artık çok yakından takip ettiğim/edeceğim bir isim. Favori şarkı için tık!

17: Mare Cognitum – Solar Paroxysm
Portland menşeli, Jacob Buczarski’nin tek kişilik black metal projesi Mare Cognitum, sene içerisinde sıkça geri dönüp dinlediğim bir iş oldu. Solar Paroxysm inanılmaz yaratıcı veya atmosfer anlamında boğucu değil belki ama özellikle de tek kişinin elinden çıktığı düşünüldüğünde hayli etkileyici. Melodik, geleneksel bir şeyler arayanlara ilaç gibi gelebilir. Favori şarkı için tık!

16: Alustrium – A Monument to Silence
Biraz The Black Dahlia Murder‘ın vahşi melodikliği, biraz The Faceless ve Necrophagist‘in gitar hakimiyeti, biraz da mosh-pit’te kudurtma hareketleri Alustrium formülü tam ağzıma layık bir sonuç verdi. A Monument to Silence melodik, teknik ve modern, çok da gaz bir albüm. Daha yukarılara alabilirdim belki ama biraz daha yaratıcılığa, biraz daha az tekrara ihtiyaçları var gibi duruyor. Bir sonraki albümde çok daha büyüyebilirler gibi hissediyorum, umarım beklentilerimi boşa çıkarmazlar. Favori şarkı için tık!

15: Craven Idol – Forked Tongues
Black/thrash paçozluğundan keyif almadığım gün, metali bırakacağım gün olacak sanırım. Uzun zamandır dinlediğim en saf, en kaliteli black/thrash albümlerinden biri oldu Forked Tongues ve bu ayarda giderse Craven Idol’ı Aura Noir‘in tahtına oturtmayı bile düşünecek kadar sevdim adamları. İngiliz grup dev isimlerden aldığı ilhamı kopyacı görünmeyen bir yaratıcılıkta sunmayı başarıyor, o yüzden türe biraz olsun ilginiz varsa Forked Tongues 2021’in unutulmazları arasına girecektir mutlaka. Favori şarkı için tık!

14: Dödsrit – Mortal Coil
Tek kişilik projeden gruba evrildikten sonra yayımlanan ilk Dödsrit albümü Mortal Coil, önceki iki albümde neden tek tabanca takılındığını sorgulatacak kadar iyiydi. Azalan crust punk etkisi, onun yerine gelen melankoli/ gitar armonili atmosferik yapılar grubu üst seviyeye taşımış. Jack Shirley’nin prodüksiyonuyla her şey daha berrak ve crust punk temposunda takıldıkları anların coşkusu katlanıyor bu sayede. Mortal Coil‘in pek bir eksiği yok kısacası, crust punk tavında dövülmüş melodik, melankolik bir black metal arıyorsanız ilacınız Mortal Coil‘di bu yıl. Favori şarkı için tık!

13: Kayo Dot – Moss Grew on the Swords and Plowshares Alike
Toby Driver garip bir müzisyen ve kendisi her zaman, her fikriyle bana iyi gelen biri değil ama bu defa turnayı gözünden vurmuş. Moss Grew on the Swords and Plowshares Alike, sadece vokal performansı için bile dinlenebilecekken bir de yıllardır uğramadığı yerlere uğrayıp yapmadığı şeyleri yapmış Driver. Deneysel müzikle, progresif metalle aranız varsa sadece teknik taktik değil duygu da işin içinde olsun istiyorsanız Kayo Dot 2021’in en kaliteli albümlerinden birine imza attı, ıskalamayın. Favori şarkı için tık!

12: Empyrium – Über der Sternen
İnsanlar geleneksel Empyrium Empyrium’culuğundan mı sıkıldılar, yoksa The Turn of the Tides‘daki modernlikten sonra köklere dönmeyi bir geri adım mı olarak değerlendirdiler bilmiyorum ama Über der Sternen‘in neden bu kadar gözardı (kulakardı?) edildiğini anlamakta zorlanıyorum. Bildiğimiz, sevdiğimiz Empyrium’a dair her şey mevcut bu albümde ve kış aylarında defalarca dinlediysem de bugün açıp dinlerken sıkılmıyorum hala. Bence senenin hakkı yenenlerinden biri oldu Empyrium. Favori şarkı için tık!

11: Mānbryne – Heilsweg: O udrece ciala i tulaczce duszy
Aslında bu albümü buraya taşıyan esas şey Paweł Marzec’in vokali. Mānbryne kaliteli bir black metal icra etse de bestecilik açısından o kadar aklımı almıyor ama Marzec’in vokali, kritikte de belirttiğim üzere tüylerimi ürpertiyor ve hipnotize olmuş gibi adamı dinlemek zorunda hissediyorum kendimi. Tutkuyla yazılmış, duygusal bir birikimin aktarıldığı belli bir albüm Heilsweg ve o samimiyetin üzerine Marzec’in vokali eklenince müzik büyüyüp Polonya black metalinin güçlü albümlerinden birine dönüşmüş. Favori şarkı için tık!

10: Obscura – A Valediction
Obscura kabuk değiştiriyor ve büyümesini, yayılmasını sağlayacak doğru hamleleri attığı A Valediction sonrasında, eğer bu pandemi illetinden kurtulabilirsek tabii, çok daha fazla duyacağız grubun adını. Ful teknikten daha melodik ve rahat dinlenen yapılara kaymakta sorun yok ama çok az grup bu ince ipin üzerinde dengeyi kaybetmeden yürüyebilir; Obscura ise bunu çok rahat, doğal bir biçimde başarmış. Eğer ileride yapacaklarıyla üzerine koymazsa A Valediction‘ın samimiyeti sorgulanabilir belki ama bugün itibariyle her şey çok doğru gibi görünüyor. Favori şarkı için tık!

9: Bewitcher – Cursed Be Thy Kingdom
2019’un en iyilerinden birine imza atan black/speed üçlüsü Bewitcher, zaten sadece iki albümle favori genç gruplarımdan birine dönüşmüştü ama Cursed Be Thy Kingdom ile şimdiye kadarki en kaliteli albümlerini yapıp iyice taht kurdular gönlüme. 80’lerden, şeytanlı ve alkollü sert müzikten hoşlananlar için bulunmaz nimet Bewitcher, umarım uzun yıllar bizle birlikte olurlar. Favori şarkı için tık!

8: Silver Talon – Decadence and Decay
Listenin yarısı Portland çıkışlı işlerle doldu ama hakikaten müthiş bir sahne ve her türde standart yükselten işler çıkıyor son yıllarda. Silver Talon da heavy, progresif ve power metal üçlüsünün uğursuz bir kombinasyonunu yapan ilginç bir grup olarak bu yıl en çok dinlediğim isimlerden biri oldu. Decadence and Decay henüz ilk albümleri ama JUDAS PRIEST, NEVERMORE, KING DIAMOND gibi ustalardan alınan dersler (Andy LaRocque da konuk zaten) meyvesini vermiş daha ilk albümden. Bol bol blast-beat ile vitesin yükseldiği anlar da azımsanmayacak ölçüde bu arada, o yüzden ciyak ciyak bir şeyler beklemeyin hemen. Albümden en az dört-beş parça ezberimdeydi sene boyunca, önümüzdeki dönemde de aklımdan çıkacaklarını hiç sanmıyorum. Favori şarkı için tık!

7: Trivium – In the Court of the Dragon
Trivium gibi bir ismi buralarda değerlendireceğimi hiç ummazdım ama In the Court of the Dragon ile Matt Heafy’e olan saygım ve sevgim o kadar arttı ki eleme yapmaya başlamadan önce ezberden bu listede yer vereceğim grupları düşünürken kağıda ilk yazdığım isimlerden biri oldu Trivium. Orkestrasyon ve synth. desteği IHSAHN tarafından sağlanmış, Heafy’nin olgunluk dönemi vokalleriyle öne çıkan, her parçasıyla grubun imza karakterini yansıtan harika bir metal albümü Trivium. Grubu 20 sene öncesinden, Heafy’nin emo kılıklı hallerinden bilip de önyargı taşıyorsanız büyük yanlıştasınız derim. Favori şarkı için tık!

6: Dordeduh – Har
Oh be kardeşim ya. Negură Bunget’ten ayrılan elemanların kurduğu, 2012’de bir tane albüm yapıp kendine hayran bıraktıktan sessizliğe gömülen Dordeduh, nihayet 2. albümünü çıkarabildi. Neredeyse 10 sene bekledik ama açıkçası Har o kadar iyi ki insan kızamıyor da neredesiniz lan bu saate kadar diye. Tüm albüm Rumence olduğundan başta bağlantı kurması zor olabilir ama müzik o kadar dolgun ki bir şekilde bağlıyor kendisine. Hem atmosferik, hem progresif hem de ekstrem olmayı başarmış bir şekilde Har ve sene içinde en çok dinlediğim albümlerden biriydi kesinlikle. Favori şarkı için tık!

5: Cannibal Corpse – Violence Unimagined
Bu nasıl oldu bilmiyorum ama 2021 senesinde hiç kimse Cannibal Corpse’dan daha iyi bir death metal albümü yapamadı. 34. yılına giren koca çınar, Erik Rutan desteğini de arkasına alıp taş gibi, taş ne kaya gibi bir albüm yaptı sene ortasında. Cannibal Corpse olduğu için biraz tepeden bakıldı ve görmezden gelindi belki ama sıfır şakayla, büyük bir rahatlıkla söyleyebilirim ki Violence Unimagined‘den daha iyi bir death metal albümü dinlemedim bu yıl. Yeri gelmişken sene başında enfes bir albüm yapan ama zamanla ilk 20’nin gerisinde kalan ASPHYX‘e de buradan selamlarımızı gönderelim hadi. E Asphyx demişken yine ilk 20’den o kadar uzakta olmayan bir başka death metal neferi, bu topraklardan çıkma DIABOLIZER‘ın adını da anmadan olmaz sanki. Neyse, Cannibal Corpse aman hep aynı har har hör hör diye bakmayın, Violence Unimagined‘e yeteri kadar zaman ayırmadıysanız mutlaka geri dönün. Favori şarkı için tık!

4: Dvne – Etemen Ænka
Dvne’un tarzı Türkiye’ye pek uymuyor aslında. Progresif soslu, sludge odaklı, arada post-metale kaymalı bir metal icra ediyor Dvne ve bu türler ne yazık ki bizde pek bilinen, takip edilen türler değiller. Buna karşın bilen için Etemen Ænka bu senenin en kıymetli albümlerinden biriydi ve neredeyse 70 dakikaya yaklaşmasına rağmen (bilen biliyor uzun albüm fobimi) kaç defa döndürdüm sene içerisinde, hatırlamıyorum bile artık. Cult of Luna, The Ocean, Mastodon, ISIS gibi isimlerle haşır neşirseniz 2021’de daha iyi bir albüm dinleyebilir miydiniz emin değilim, o yüzden sakın kaçırmayın Etemen Ænka‘yı. Türe yeni yeni giriyorsanız da en kaliteli örneklerinden biriyle başlamak için yine doğru bir adres Etemen Ænka. Varsa yoksa Etemen Ænka. İlle de Etemen Ænka. Favori şarkı için tık!
3: Between the Buried and Me – Colors II

Ya bunlar bu işin altından nasıl kalktılar, ben hala tam anlayabilmiş değilim. Colors resmen metali evrimleştirdi ve böylesi dev bir albümün devamını yazma fikri kağıt üzerinde ne kadar saçma ve zor görünüyorsa kulaklarımızdan içeri nüfuz eden Colors II de bir o kadar rahat ve zahmetsiz bir şekilde kalplere dokunmayı başardı. Bir tane bile olmamış yorumu görmedim ki bu tip konularda ne kadar tutucu olunabildiği herkesin malumudur. Kendi diskografisine, metalin farklı zamanlarına göndermelerle dolu, dolu dolu bir albüm Colors II ve Between the Buried and Me’nin kendini bile rakip olarak görmediğinin kanıtı galiba. Yav siz nasıl be kardeşim.
2: Kauan – Ice Fleet

Mükemmel kapağından harikulade konseptine, atmosferinden post rock/metal sınırlarının ne kadar geniş olabildiğini gösteren bestelerine kadar her şeyiyle kusursuza yakın bir albüm Ice Fleet. Belki bu sıralarda çok daha metal metal albümler görmeyi bekliyorsunuz ama açıkçası ilk sıraya mı koysam diye bile düşündüm Kauan’ı ben. Kritikte zaten uzun uzadıya konuştum ve daha fazla övebileceğimi sanmıyorum. 2021’den uzun yıllar cebimde taşıyacağıma emin olduğum ender albümlerden biri Ice Fleet.
1: Iotunn – Access All Worlds

Ne yalan söyleyeyim, Access All Worlds‘den daha iyi bir albüm gelsin de bekledim durdum tüm sene. Bence ilk sırada olmayı hak etmiyor ama 2021’de dinlediğim 250’nin üzerindeki yeni albüm arasında kendi adıma en etkileyici bulduğum iş de bu, o yüzden yapacak bir şey yok pek. Kaldı ki Iotunn överken de vicdanım rahat zaten epey, zira Access All Worlds‘deki BARREN EARTH‘ten tanıdığımız harika vokalist Jón Aldará’nın performansı bir yana, power metal, death metal ve progresif metal karışımı bestelerin her biri zihnimde kazınmış durumda. Danimarkalı grup enfes bir debut çıkardı ve gördüğüm kadarıyla pek çok yabancı basın organının listesinde de kendine yer bulmuş. Daha iyi bir senede ilk 5-10 sırada olur ve tepeyi zorlamazdı muhtemelen ama bu da onların şansı oldu diyelim.
Bunlar haricinde ilk 20’yi zorlayan pek çok isim de vardı tabii. DER WEG EINER FREIHEIT, metal olmasa da MUSK OX, FIRST FRAGMENT, MØL, STORTREGN, DORMANT ORDEAL, AMENRA, AUTOKRATOR, THY CATAFALQUE ve ATVM, bu listeyi hazırlarken bir şekilde elemek zorunda kaldığım isimlerden bazılarıydı mesela. Kurcalamak isterseniz diye onlardan da bahsetmiş olmak istedim. Fırsatım oldukça incelemelerini eklemeye çalışacağım siteye. Ayrıca tür geçişlerini yumuşak tutmaya çalıştığım, 2021’de çıkmış işlerden derlediğim şöyle devasa bir Spotify listesi hazırladım, takibe alıp yeni şeyler keşfedebilirsiniz:
Şimdilik benden bu kadar. Liste hakkında fikirleriniz varsa yorumlara beklerim. Metalperver’de olan bitenden memnunsanız sağda solda karşınıza çıkarmaya çalıştığım PATREON bağlantılarına tıklayıp destek olabilirsiniz. Dilerim 2022 bu sayfalara göz gezdiren herkes için çok daha mutlu ve huzurlu geçer. İyi seneler, görüşürüz!
Archspire Bleed the Future albümünün ilk 20’de yer almasını beklerdim.
Archspire bana çok iyi bir gösteri gibi geliyor ama bir defa izledikten sonra tekrar tekrar izleyesim de gelmiyor açıkçası, heyecanı kaçıyor. O yüzden bu tarzı bu çizgide devam ettirdikleri sürece ilk 10 veya 20 albüm listelerimde yer almaları zor gibi. 40-50 albümlük listeler yapsam mutlaka yer verirdim ama, çünkü deli işi bir şey yapıyorlar günün sonunda.
Kesinlikle, benim için yılın en iyi albümü. Bir sonraki Archspire albümü için şimdiden sabırsızlanıyorum.
Hani Lock Up nerede?!! Haha, saka bir yana kesfedilecek bayagi grup var bu listede. Soyle bir kulak kabarttim butun listedeki gruplara ve kendi adima Dvne, Silver Talon, Bewitcher ve Alustrium’u cebe attim. Digerlerini de ayrintili dinlemeye calisacagim ama ilk dinleyiste bu gruplar bana daha yakin geldi.
Silver Talon yeni Nevermore olmaya aday gorunuyor, zaten EP’lerinde de Jeff Loomis varmis. 80ler, black, speed. bu kelimeler yan yana gelince zaten otomatikman Bewitcher bana el salliyor. Alustrium Black Dahlia benzerligiyle sevdirdi. Dvne ise alternatif metal seven bunyem icin bicilmis kaftan zaten.
1-2 album disinda populer isim barindirmamasi acisindan onemli bir liste olmus. Tesekkurler Metalperver 🙂
Haha ya şu çift vokal işine hala tam ısınamadım ben, o yüzden kusuruma bakmasın lokap beyler. Yeni keşiflere vesile olmasına sevindim, afiyet olsun🤘
If your whole universe contains itself, can you see you are the same chasm you feel inside?
-Ad Nauseam