Kritik

Cradle of Filth – Existence is Futile

Merhaba.

Zeitgeist, yani zamanın ruhu denilen hadise insanı güldürebiliyor bazen. Bir dönem yerin dibine sokulanlar başka bir dönemde göklere çıkarılabilirken bugün beğenmediğimiz şeylerin ne zaman kıymete bineceğini pek de bilemiyor olmamız, tüm bu mevzuların biraz da beyhude çabalar gibi göründüğü hissini kuvvetlendiriyor. Existence is Futile (varoluş boşunadır) ifadesi üzerinden aklım MGŁA‘ya ve karanlık yerlere kavıyerdi hemen ama bugün o kadar da karanlık olmayan başka bir black metal topluluğunu konuşacağız aslında. Neyse, ben lisedeyken Cradle of Filth dinleyen insana tepeden bakan kvlt ve trve metalcielr, bugün Cradle of Filth güzellemeleri yaparlarken 1991’den beri düzenli şekilde üretmeye devam eden İngiliz topluluk da hakikaten son bir-iki albümde kendini öyle bir toparladı ki artık evde yorganın altında, kimseye çaktırmadan Cradle’ını dinleyen yalnız CoF’ciler bile bugün göğüslerini kabarta kabarta Dani Filth övebilmeye başladılar nihayet.

Cryptoriana: The Seductiveness of Decay kritiğinde de belirttiğim üzere hayatımın herhangi bir döneminde CoF hayranı ve nefretçisi olmadım ama o albüm bana bu grup hakkında bilmediğim şeyler olduğunu, biraz daha detaylı bir bakışı hak ettiklerini hissettirdi fazlasıyla. O zamandan beri de aslında grubun bir sonraki hamlesinin ne olacağını merak ediyordum. Aradan geçen süre zarfında son iki albümde yer almış klavye, soprano vokal, arp… gibi departmanlardan sorumlu Lindsay Schoolcraft’ı kaybettiler ama Existence is Futile‘da gördüğümüz üzere gelenin gideni aratması gibi bir durum söz konusu değil pek; Annabelle Iratini hanımefendi de cuk oturmuş Cradle of Filth’e. Grup da övgü alan son albümündeki tarzı pek değiştirmeden, yine metal köklerine vurgu yaptığı, Dani Filth’ın kabiliyet sınırları içerisinde, olabildiğince metal bir albüme imza atmış.

Dani Filth hakkında bu yorumları yapmak zorundayım, çünkü her ne kadar bir önceki on yıla oranla çok daha iyi bir durumda olsa bile aslında vokali hayli cılız kalıyor hala ve özellikle yeni dinleyiciler için grubun en büyük handikaplarından biri olabilir ne yazık ki Dani. İlk parça Existential Terror‘de göreceğiniz üzere tüm albüm onun eksiklerini göstermeme üzerine mikslenmiş ve bu da Existence is Futile‘ı olduğundan daha hacimsiz, daha uysal ve black metale pek de yakışmayan bir hale büründürüyor. Kısacası Cradle of Filth etrafındaki son heyecan dalgasına şaşırıp gruba/albüme bir şans vermeyi düşünen yeni bir dinleyiciyseniz aşmanız gereken ilk bariyer bu olacak. Bir önceki albüme kıyasla zayıflamış gibi Dani’nin vokali. Neyse ki bunun dışında da çok bir sorunla karşılaşmayacaksınız, çünkü uyduruk radyo/MTV bestelerinden kendini arındırıp özüne dönen grup, bir süredir gayet oturaklı besteler üreterek yeniden albüm yazma mantığını benimseyebildiği için Existence is Futile‘ın eli yüzü hayli düzgün.

Dev bir yastıkla boğulmaya çalışılmış hissi veren prodüksiyonu aşmak o kadar da zor değil zaten; Existential Terror gibi hem dinamik hem de akılda bir şarkıyı başa koyarak ilk andan dikkat çekmeyi başarmışlar. Biraz daha bildiğimiz Cradle of Filth tadındaki, klavye ağırlıklı ve açıkçası çok da sevemediğim Necromantic Fantasies de grubun bu taraflarını daha çok seven dinleyiciyi cezbettiği için daha 10-15 dakika geçmeden yakalıyor dinleyiciyi albüm. Tabii bu esnada hayranlara ufak ufak Annabelle’i tanıtmayı da ihmal etmiyor.

Annabelle’in başarılı klavye desteği haricinde sesini duymak için ise 2. yarıya, Black Smoke Curling from the Lips of War ve özellikle de Dying of the Embers‘a kadar beklemek gerekiyor. Ben bu tarzın hala geçerli olup olmadığından emin olmadığım ve genç dinleyiciler cheesy buluyorlardır herhalde diye düşündüğüm için ne kadar az, o kadar iyi gibi bir yerden bakıyorum konuya ve her ne kadar Cradle’ın ruhuna yakıştığını, gruba uyduğunu düşünsem de Annabelle’in (ya da o pozisyondaki X kişisinin) mümkün olduğu kadar geri planda kalmasını istiyorum. Albümden en sıkıldığım anlar bu güzel & çirkin atışmaları ve Annabelle’in vokal düzenlemelerinde rolünün arttığı dakikalar oldu. CoF, Hammer of the Witches‘den (2015) beri, ciddiye alınmamalarına, tepeden bakılmalarına neden olan o saçma ekstrem gotik metal anlayışını bırakıp çok daha black metal odaklı işler yapıyor ve süre olarak hayli azalmış gotik numaralar artık giderek daha az batıyor kulağıma, çünkü bunların ötesinde enfes melodiler, blast-beat saldırıları ve güçlü orkestral düzenlemelerle doyurucu bir bestecilik de barındırıyor Cof albümleri. Zaten temel olarak da bu yüzden son 2-3 albümdür bir ikinci bahar havası esiyor grubun etrafında.

Şarkı yazımında Dani Filth’in diğer elemanlara alan açması, orkestral düzenlemeler ve gitar odaklı metal kısımlar arasındaki denge, 2014’te kadroya dahil olan iki gitaristin (Ashok ve Rick Shaw) sırf arkayı doldurmak, hacimlendirmek için değil de ciddi ciddi müziğe katkı veren, hatta önderlik eden fikirlerle müziği beslemeleri, Existence is Futile‘ı CoF diskografisinin önemli işleriyle karşılaştırabileceğimiz, yüksek bir seviyeye getiriyor. Örneğin Suffer our Dominion, baştan sona iki gitarın egemenliğinde ve özellikle ikinci bölümünde akılda kalıcı melodiler ve geçişlerle CoF’un eski tembelliklerinden hayli uzaklaştığını kanıtlıyor. Pandemi sürecinde kaydedilip ertelendiği, iki senedir devamlı üzerine kafa yorulduğu için midir bilmiyorum ama 12 parçayla 1 saate yaklaşan süresi biraz yoruyor insanı. Akılda kalıcılık sıkıntısı çekmeseler de her şarkı aynı kalitede değil bir de; haliyle bir süre sonra bu 12 şarkı içerisinden favorileri seçip (kaç taneyse; benim 7 mesela) onları döndürmek gibi bir yöntem tercih edilebilir gibi görünüyor. Bu da albümün puanını düşürüyor benim gözümde.

Cradle of Filth, zaman zaman kazanıp zaman zaman kaybetse de oyunu her zaman kendi kurallarıyla oynayan bir grup ve bu açıdan Dani Filth ve Cradle Of Filth isimlerine büyük saygı duyuyorum. Bu aralar eski popülerliğine bir daha kavuşamayacağını, zamanın ruhunun başka şeyler talep ettiğini fark edip sanki biraz daha rasyonel bir bakış açısıyla yaklaşıyor müziğe ve beş-altı yıldır da hayli olumlu sonuçlar almayı başarıyor. Existence is Futile bir başyapıt değil; hatta görkemli zamanlardaki Cruelty and the Beast veya Damnation and a Day‘in yanına yaklaşmıyor; fakat 30 yıla ulaşan kariyerinin bu on yıllık dilimi içerisinde de yeni dinleyicilere ulaşıp adını geçerli kılacaksa Cradle of Filth’in gitmesi gereken yol, Existence is Futile gibi albümlerden geçmeli gibi. Dani Filth ve ekibi de bunun farkında gibi. Kolay iş değil zamanın ruhunu kaybedip kaybedip geri yakalamak; tebrik ediyor, bir kez daha alkışlarla uğurluyorum kendilerini.

81/100


Metalperver’e destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp PATREON’a katılmayı düşünebilirsiniz:

Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.