Wormwitch – Wolf Hex
Merhaba.
5-6 senelik kısa bir geçmişe sahip olmasına karşın üretim hızı ve doğru hamlelerle adını yeraltında yeterince duyurmayı başaran ve geçtiğimiz haftalarda da 3. albümü Wolf Hex‘i yayımlayan Kanadalı Wormwitch, bir süredir yakından takip ettiğim bir topluluk. Black metalde melodi ve agresifliği doğru oranlarda birleştirmekle kalmayıp 90’lardan (hatta daha yakın zamanlardan da) pek çok grup ile benzeştirilebilecek, böylece alışması ve sevmesi kolay bir müzik üretiyorlar. Şimdilik tek sorunları Wormwitch adına ait, benzersiz bir müzik yapmamaları; ne 2019’daki Heaven That Dwells Within‘de ne de ilk albümünde henüz özgün bir ton yakalayamamışlardı. Wolf Hex için durum nasıl, onu da hemen şimdi anlatmaya başlıyorum.
Black metalin temel prensiplerini sürekli tekrar etmektense speed metal, rock’n’roll, folk gibi farklı türleri black metal ile birleştirip hem eski ve kvlt tınlamayı başarıyor hem de basit bir black grubundan daha kapsamlı bir şeyler sunabildiğini göstermek istiyor Wormwitch. Kurtadam temasına sahip Wolf Hex, bilinçsizce oradan oraya kendini savuran bir yaratık gibi her şarkıda farklı bir yöne kırıyor direksiyonu. Bu çeşitlilik sayesinde normalde dinleyeceğimden belki 10-15 kez daha fazla dinledim albümü ama bir tema etrafında şekillenen black metal denilince zihnimde canlanan o bütüncül, yekpare müzik bu değil kesinlilke, onu da açık açık söyleyeyim.
Hal böyle olunca tek tek şarkıları değerlendirmek daha mantıklı geldi gözüme. Grubun başarılı olduğu taraf, baştan sona etkileyici bir albüm yapmaktan ziyade akılda kalıcı birkaç rif, her malzemenin doğru miktarda eklendiği bir-iki şarkı ile Wormwitch adını zihnimizin bir köşesinde tutup potansiyeline ulaşacağı gün geldiğinde bunlar da nereden çıktı şimdi, demememizi sağlamak zaten. Başlangıçta yola bir hardcore punk grubu olarak çıktıkları bilgisine sahip olunca, bestelerin gen dizilimindeki punk tavrı anlamlandırmaya başlıyor insan ve bunun üzerine inşa ettikleri black, speed, gotik, folk harmanı müziği benimsemek için ilk şarkı Canadian Denim Mountain Attack‘ı bir-iki defa dinlemek yetiyor. Kot ceketli deli deli adamlar dağlardan aşağıya koşturmuyor belki ama ondan biraz daha kontrollü ama benzer bir his yakalamak mümkün. Punk ve black metal denilince aklınıza gelen o deli deli crust gruplarını unutun kısacası.
The Wolves of Ossory ise İrlanda taraflarından aldığı kurtadam mitini folk harmanlı, enfes melodilere sahip bir black metal ve orta tempo chugging rifler üzerindeki melodik sololarla süslüyor. Farklı yollara sapmak ve beste akışını ani, keskin şekillerde bozmak konusunda Wormwitch’in neler yapabildiğini görmek adına iyi bir şarkı bence. Birçok farklı türe ait dinamiği ve hissi aynı anda verebiliyor; özellikle son 40-45 saniyesine hayli şaşırdığımı söyleyebilirim.
Thrash/speed metalin baskın olduğu Hammer of the Underworld ve kuşların öttüğü enstrümantal Grail gibi yine farklı farklı Wormwitch’ler dinledikten sonra gelen Leering Crystal Effigies ise albümdeki favorim. Abracadabra ile birlikte Wolf Hex‘in en soğuk, en black metal parçası ve albümde açılışta yarattığı atmosferi bozmadan ilerleyen, çizgisini bozmayan ender şarkılardan biri. Wormwitch’in macera aramayı bırakıp black metale odaklandığında iyi işler çıkarabildiğini düşünüyorum ve açıkçası bu iki parçayı dinledikten sonra bu fikrim daha da sağlamlaştı. Buldukları iyi fikirleri zorlama başka şeylerle birleştirmeye çalışıp piç etmektense kök fikrin üzerine gittiklerinde gayet başarılılar.
Ne tam anlamıyla black metal ne de tam anlamıyla başka bir şey olarak değerlendiremeyeceğim Wolf Hex‘in sorunu da bu zaten. Eminim birçok black metalci için fazla yumuşak gelecek ve black metal ile arası olmayan dinleyici de başta hmm güzelmiş aslında, diyecek ama tekrar tekrar gruba/albüme dönmesini sağlayacak bir hit bulunmadığı için albümü çabuk unutacak. Bu durumda da Wormwitch bir kez daha kısmetse bir sonraki albüme, hayırlısı olsun bakalım, kategorisine düşüyor benim için de. Zaten yarım saatin altında çalma süresiyle akılda kalıcı olabilmek pek kolay değil. Albümün sonuna METALLICA – Hit the Lights (ki ben beğendim bu yorumu) koymak yerine bir-iki tane daha beste eklense en azından süresi sayesinde biraz daha ağırlık kazanabilirdi belki ama bu haliyle Wolf Hex‘in dimağlarda uzun ömürlü yer edeceğine pek ihtimal vermiyorum. Ezcümle: “Bir – iki güzel şarkı var işte.”