Strapping Young Lad – SYL
Merhaba.
Okur ve PATREON destekçilerimizden Duodenum, Devin Townsend’in kariyerine, akıl ve ruh sağlığının dalgalı yolculuğuna odaklandığı yazı dizisinde Devin’in aynı sene içerisinde üç farklı isim altında üç ayrı albüm yayımladığı 2003 senesine geldi. Birçok metal sever için en iyi Strapping Young Lad albümü SYL‘i kendisinden okuyoruz. Buyursunlar:
“Birisi bana kendimi hayatımın geri kalanında da bu müziği yaparken görüp görmediğimi sormuştu ve ona ‘Umarım öyle olmaz! Böyle hissetmek berbat!’ diye cevap vermiştim. Kim sürekli öfkeli hissetmek ister ki?”
Yukarıdaki cümleler Devin’in City çıktıktan sonra 1997’de verdiği bir röportajdan. 6 yıldır bu zihinsel durumdan uzak durmasına rağmen 2003 yılında ise artık deli gibi büyümüş Century Media’nın baskısıyla istemeye istemeye Strapping Young Lad’e geri dönmek zorunda kalacaktı. Grup, ilk albümü Heavy As A Really Heavy Thing’den beri Century Media’ya bağlıydı ve her ne kadar konserler dışında Devin, SYL müziğini yazmak için gereken kafa yapısından kaçmak için elinden geleni yapsa da hukuki zorunluluklar gereği yeni bir albüm yazması gerekiyordu. Bütün bunlar olurken solo işleri de tanınırlık kazanmış, Inside Out Records’la da bir anlaşma imzalamıştı. Herkesin aynı anda iki albüm yapamazsın itirazlarına inat iki farklı grupla iki albüm yapar, üstüne bir de ambient EP çıkarırım diyen Devin, aynı yıl içinde Devin Townsend Band adı altında bir grup kurup Accelerated Evolution’ı Strapping’le SYL’i ve Project EKO adıyla synth tabanlı bir müziği de tek başına yazıp kaydedecekti. Terria döneminde iyice yerleştiği konfor alanından çıkması gerekiyordu. Bununla beraber hala Strapping Young Lad için bir şeyler yazmak istemiyordu, adeta başından savarcasına bir albüm yazmaya başlamıştı.
City’nin çok katmanlı, sample’larla desteklenmiş müziğinin aksine SYL’deki müzik oldukça sade. Arada bir girip kendini belli eden synthler haricinde müziği gitarlar ve davul taşıyor. Bahsettiğim başından savma durumunun dolaylı bir sonucu olarak City’deki mükemmelliyetçi, her elemanın ne yaptığını yakından denetleyen Devin ve saz heyeti durumunun aksine tüm grup elemanlarının hem müziğe hem de sözlere katkıda bulunduğu, hatta gitar kayıtlarının çoğunu Jed’in aldığı bir albüm. Devin haricindeki grup elemanlarının daha metalci olması sebebiyle de grubun en metal tınlayan icraatı. Buna rağmen müzikte çok baskın bir eksiklik hissi var. Sanki şarkılar tamamlanmamış, iskelet halinde kalmış gibi. Örneğin Aftermath’ın ilk yarısıyla ikinci yarısını her dinlediğimde başka şarkılar sanıyorum. Birbirinden oldukça kopuk iki fikir olarak bırakılmış. Sözlerse City’deki derinliğin aksine çoğu zaman karikatürize derecede basit ve özensiz.
Bu sadelik ve metallik durumu SYL’i bazı dinleyicilerin favori Strapping albümü haline getirse de geçmişte yaptıklarını ve çok değil iki sene sonra yapacaklarını düşününce ben SYL’i tam anlamıyla bir Strapping albümü olarak göremiyorum. İçinde tabii ki çok güzel şarkılar var; Consequence, Rape Song, Dirt Pride ve favorim olmasına rağmen yine de potansiyelini gerçekleştiremeyip girişinde tanıttığı motifin etrafında dönüp duran Bring On The Young, oldukça iyi şarkılar. Fakat bunların dışındaki şarkılarda hep bir çok daha iyi olabilirdi hissi yaşıyorum.
Eleştiremeyeceğim ise iki nokta var: her zamanki gibi muazzam Gene Hoglan performansı ve Devin’in vokalleri. Devin’in solo albümlerindeki daha usturuplu müzikte oldukça yaratıcı işler yapmasına rağmen death metal aşkıyla yanan bir adam Gene ve SYL’de 6 yılın acısını çıkarırcasına dövüyor davul setini. Nerede durup nerede kalkacağını acayip temiz kontrol eden çift bas davulu, zillerdeki malum yaratıcılığı ve harika tuşesiyle albüm boyunca şov yapıyor. Devin’se her zamanki gibi mikrofon başında harikalar yaratıyor. Sürekli kendini geliştiren bir vokalist olarak hala kirli vokalin kralını yapabildiğini göstermekle kalmayıp Force Fed’de Darrel Wane’i andıran çok tatlı nüanslar katıyor.
Albümü tanıtmak için çıktığı ilk turnede Century Media’nın maddi desteğiyle biraz daha özense ne kadar harika bir iş çıkarabileceğini farkeden Devin büyük bir pişmanlık yaşayacaktı. İlk defa bir albüme kendini tamamen vermemişti. SYL’i tabir-i caizse aldattığı Accelerated Evolution’a da istediği vakti ayıramamış, bir senede kendi gözünde iki eksik albüm yapmıştı.
Tarzları aşırı hoşuma gitti, teşekkürler bağırmalı müzik \m/