Code Orange – Underneath
Merhaba.
Bir önceki hardcore ağırlıklı albümü Forever‘da da gördüğümüz üzere Code Orange ana akım ile flört etmekten çekinmeyen, ekstrem yönlerini endüstrinin alışagelmiş pratiklerinin arasına sıkıştırıp geniş kitlelere ulaşma çabasını bir tür davayı satma gibi görmeyen bir grup. 12-13 sene gibi çok da uzun olmayan bir süre içinde, hamuru kendi zevkine göre şekillendirip yaptım, oldu! mantığını içi dolu bir şekilde yansıttığı müziği sayesinde markasını metalin hem yeraltı hem de ana akım kanadında önemli bir yere taşımayı başardı.
Dev bir fenomen sayılan WWE (Amerikan güreş organizasyonu) içinde önemli bir güreşçinin sahneye çıkış parçası oldu mesela bir Code Orange şarkısı. SLIPKNOT vokalisti Corey Taylor’ın konuk olduğu iki parçaları var örneğin. DEFTONES gibi bir efsaneyle turlayıp THE DILLINGER ESCAPE PLAN gibi başka bir devin açılış grubu olmayı başardılar Forever sonrasında. Grammy adayı bile oldular. Underneath gelene kadar Code Orange ismi hakikaten de yıldızlar arenasına taşındı yani kısacası.
Code Orange’ın buralara nasıl geldiğinin sırrı ise, Underneath albümünün formülünde saklı. Geçtiğimiz yılın, özellikle Amerikan piyasasındaki, önemli olaylarından biriydi yeni Code Orange albümü ve pek ilgi göstermemiş gibi görünsem de bol bol dinledim Underneath‘i. Forever‘daki hardcore çizgisinin silinip yerine kalın bir endüstriyel çizgisi çekildiği tespiti dışında, aslında Underneath özelinde söylenecek çok bir şey olduğunu düşünmüyorum. Code Orange, yine Code Orange olmaya devam ediyor; bu noktada bir hayal kırıklığı veya aa, ne yapmışlar öyle şaşkınlığı yaşatacak bir şey yok albümde.
Ben daha ziyade Code Orange’ın nasıl ana akımın içine sızdığıyla ilgileniyorum ve bunu konuşmak daha cazip geliyor bana. Grubun Forever‘da hardcore punk temelini melodik üstyapı ve Amerikan dinleyicisinin genlerine işlenmiş bir ergen öfkesiyle aktarmayı başarması, yatıp kalkıp ekstrem metal tüketen bir dinleyici olarak kişisel seviyede beni o kadar heyecanlandırmadıysa da helal olsun, büyük iş demiştim gerçekten de. Underneath ise Code Orange’ın zeki ve konfor alanını terk etmekten çekinmediğini gösteren bir albüm bence. Yukarıda bahsettiğim başarıları, şöhreti yakaladıktan sonra Forever‘ın 2.0 versiyonunu çıkarabilirlerdi ama onlar Underneath ile başka bir yola sapmayı tercih etmişler. İşin ilginç ve güzel yanı ise bu yeni yolda da sekmeden, teklemeden, yardıra yardıra ilerlemeye devam ediyor arabaları.
Endüstriyel taban, synthesizer ile eklenmiş glitch, yani kısa, bozuk, tekrar eden sesler, neredeyse alternatif rock çatısı altına konumlanabilecek kadar yumuşak ve basit nakaratlar, grubun The Dillinger Escape Plan ile turlamasından kaynaklandığını düşündüğüm, bestelerde çok daha matematiksel bir yaklaşım benimsenmiş olması ve tüm bunların arasında kaybolup gitmek şöyle dursun, daha da yağlanıp palazlanmış bir hardcore coşkusuyla Code Orange’ın olgunluk döneminin en sulu, en besleyici meyvesi olmuş Underneath. Grubun büyük profesyonellerin yörüngelerinde çok vakit geçirmeleri midir, yoksa zaten çocuklar ilk günden beri müzik dahileri miydi bilmiyorum ama bu albümün ana akım yakınsamalı endüstriyel metal / hardcore yaklaşımında kusur bulmak çok zor gerçekten.
Metalperver’in konusu etmek istemiyorum bu tarz işleri aslına bakarsanız, çünkü çoğunluğun bu tip işleri ne yazık ki hakkıyla değerlendirebileceğini düşünmüyorum maalesef. 2019’da çıkan ve ortalığı sallayan yeni SLIPKNOT albümünü inceleme isteksizliğim de Underneath kritiğinin bu kadar gecikmeli çıkmasının da temel nedeni bu biraz. Bu sayfaları okuyan insanların büyük kısmı zaten 7/24 zorlayıcı, yıpratıcı, dayakşör ve tehditkar müzikler dinliyorlar. Haliyle ana akımdaki bir grubun yazdığı en sert partisyon bile çıtır-çerez geliyor muhtemelen. Bu nedenle de bir şey de yapmamışlar o kadar, abartılıyor, minvalli yargı cümlelerine çok hızlı ulaşılabilir, ana akımdaki bu tip önemli işler, hak etmedikleri biçimde indirgemeci değerlendirmelere maruz kalabilirler gibi hissediyorum. Biraz da o yüzden Underneath özelinden çıkıp bir bakış açısıyla, grubun kendini nasıl konumlandırdığıyla ilgili şeyler söylemek istedim.
Code Orange pek çok türü kendi formülü içinde asimile edip biricik bir albüm yaratmış. Evet, belki biraz ergence tınlıyor ve zaten günün sonunda bana veya Metalperver’in okur kitlesine değil (tabii çok genç arkadaşlar da var aramızda biliyorum ama ortalamadan bahsediyorum), en iyi ihtimalle 17-18 yaşındaki hallerimize yazılmış bir albüm. Ancak şunu söylemek gerekiyor ki o yıllarda ana akımda böyle katmanlı, detaylı ve kaliteli işlere denk gelseydim bugün o ana akım piyasasına bakışım çok daha farklı olabilirdi. Bu cümle önemli bence, çünkü yeni jenerasyonların müzik zevkinin şekillenmesinde Code Orange’ın da payı var/olacak belli ki ve Underneath gibi albümler yaptıkları sürece, bu konu özelinde geleceğe biraz daha umutla bakılabilir bence.
Çok çok iyi albüm. A Sliver geçen sene en çok dinlediğim şarkılardan biriydi. Tam duş alırken bağıra çağıra eşlik etmelik ayakişi yaparken mırıldanmalık şarkı. Forever’a çok ısınamamıştım da grubun Underneath’le girdiği yoldan çok heyecanlıyım. Bakalım ileride neler yapacaklar.
Ayrıca Rebecca Meyers <3. Kadın adeta seviye yükseltmiş daha mainstream şarkılara.
Ben Forever’in followup’i olarak cok iyi bulmamistim bu albumu. Tekrar tekrar dinlemem lazim belki de.
Follower – Hardcore / Underneath – Industrial ayrımı çok keskin, o yüzden sarmamıştır belki de.
2020 listesini şimdi yapsam bu albümü 3. sıraya koyardım.