Scour – Black [EP]
Merhaba.
2018’in ilk günlerinde, Red adlı EP çalışmaları hakkında bir şeyler karalarken Scour’u tanıtmıştım ama aradan geçen zamanda grup ön plana çıkacak bir icraatta bulunmadığı için biraz kitabi başlayıp Scour’un kim olduğu hakkında birkaç laf etmek gerek diye düşünüyorum. Şöyle ki:
PIG DESTROYER‘dan Adam Jarvis, MISERY INDEX‘ten Mark Kloeppel, PHILIP H.ANSELMO & THE ILLEGALS‘dan Derek Engemann, AGORAPHOBIC NOSEBLEED‘den John Jarvis ve DOWN ile PANTERA‘dan Phillip H. Anselmo’dan oluşan bir süper grup Scour… Bir daha sayayım mı, yoksa bir kerede sindirebildiniz mi bu ağır mı ağır isimleri? 2015’te kuruldu Scour ve ertesi yıl Grey adındaki ilk EP çıktı. Ardından 2017 sonunda Red adını taşıyan 2. EP çalışmaları çıktı ve şimdi de Black EP ile bir kez daha karşımızdalar. Ha bu arada; bu defa HATE ETERNAL‘dan Erik Rutan, CANNIBAL CORPSE‘tan Pat O’Brien ve Aquaman filminden tanıyabileceğiniz Jason Mamoa da konuk olarak yer alıyor Black‘te. Yüzük Kardeşliği kadrosu gibi kadro; gidin kötülüğü filan yok edin kardeşim siz ne metali daha.
Scour’un black metali grindcore ve uçucu bir punk ilhamıyla birleştirip ilginç, çok formülize tınlamayan bir müzik yaptığını söyleyebilirim. Önceki iki EP’deki bu anlayış, Black‘te biraz daha rafine bir hale gelmiş ve tutarlılık, bütünlük gibi açılardan Black, şimdiye kadar bu ekibi elinden çıkan en oturaklı iş. Buna karşın Scour’un black metal anlayışı öyle saf, çiğ bir İskandinav black metali gibi değil. Örnek vermek gerekirse bolca ANAAL NATHRAKH ilhamı bulabileceğinizi düşünüyorum bu EP’de mesela. Uyarı niteliğindeki siren sesleriyle açılan Doom itibariyle de bu referans/benzetmenin haklılık noktalarının hızlıca yakalanacağına eminim. Yalnız Scour’un bu defa hiç şakası yok gibi ve elindeki bütün silahlarla saldırıyor.
Birincil vazifesi onun seçilip göreve gelmesinde rol oynamış bütün insanları korumak, halkının refahını düşünmek olan yönetimin ihmalci, bencil ve açgözlü davranışları nedeniyle sessiz ve derinden ilerleyen mikropların, virüslerin vatandaşlarını sessizce avlamaya başladığı kaçınılmaz ve korkunç bir sürecin fon müziği tadındaki geçiş parçası Microbes dışında, Scour hiç geri vitese takmadan ilerliyor. Diğer iki EP’de de 5. parçalar hem atmosferik, enstrümantal geçiş parçaları olmuştu ve burada da gelenek bozulmamış. Diğer beş parçanın beşi de benzer iskeletlere sahip olduğu için tekrar eleştirisi getirmek mümkün olsa da hem EP’nin kısa süresi hem de parçalardaki yüksek enerji, bu tür temellere sahip hayıflanmaları bertaraf edecek derecede hızlı ve keskin saldırılara neden olduğundan, parça yapılarına takılacak vakti bulamıyorsunuz çoğunlukla; ben bulamıyoum en azından kafa sallamaktan. Önceki iki EP ile karşılaştırınca Scour’un kendi sesini bulduğunu, kaos ve yıkım temsilciliği noktasında gayet oturaklı bir gruba dönüştüğünü söyleyebilirim. Black metal, pek çok farklı yöntemden sonuca gidilebilen bir tür ve Scour, tavizsiz bir hız ve güdüsel bir vahşiliği yöntem seçmiş kendine. Çok da iyi etmiş doğrusu.
Hem ritmik nakaratı hem de konuklarının kolektif saldırısıyla (Erik Rutan’ın solosu enfes!) bu yıl dinlediğim en iyi açılış parçalarından birine dönüşen Doom haricinde kapanış parçası Subprime‘a da çok coştum. Biraz daha melankolik, mizantropik gitarlar eşliğinde EP boyunca zaten çılgın atan Adam Jarvis ayısı iyice kendinden geçiyor davulun başında. Herkes ayrı yıldız, herkes ayrı canımız ciğerimiz ama Black‘in bir yıldızı varsa o da blast-beat davulculuğunda ANAAL NATHRAKH‘ın program davullarını andıran performansıyla insanın ağzını açık bıraktıran hayvan çocuğu Adam Jarvis kesinlikle. Ciğersiz köpek ya.
Parçaların birbirinden çok ayırt edilememesi ve tekrar hadisesine kafayı takmazsanız Black bu yıl içinde dinleyebileceğiniz en gaddar işlerden biri bence. Philip Anselmo’nun yeraltı sahnesinde varlığı ve desteği zaten yıllardır bilinen bir hadise ama Scour ile yaptıkları hakikaten başka bir seviyede. İster üç EP’yi arka arkaya sıralayıp bir albüm dinliyormuş gibi yapın, ister bir gün Grey‘i, öteki gün Red‘i, ertesi gün Black‘i çevirin ama ne yaparsanız yapın black metalin grindcore ile harmanlanmış haline, ekstrem manyaklıklara okeyseniz Scour denen canavarı hayatınıza katın bir şekilde. Arada kaynamaz umarım, on numara iş çünkü Black.