Kritik

Black Curse – Endless Wound

Merhaba.

Sene başında çıkan ilk GODTHRYMM albümü Reflections, benim için all-star, yani kadrosunda hali hazırda hayli başarılı, önemli grupların elemanlarını barındıran gruplar kategorisinde 2020’nnin zirvesine yerleşmişti. Hem incelemede hem de grupla yaptığım röportajda, albümü öve öve bitirememiştim hatırlarsanız.

Tabii tüm bunlar, Black Curse’ün ilk albümü Endless Wound‘u dinlemeden önceydi.

Black Cruse kadrosunu yakından tanıyalım: BLOOD INCANTATION ve SPECTRAL VOICE‘ta bas çalan Morris Kolontyrsky, KHEMMIS ve DAGON davulcusu Antinom, PRIMITIVE MEN gitaristi Jonathan Campos ve son olarak gitar-vokalde SPECTRAL VOICE‘ın davul-vokal (evet) sorumlusu Gravetorn. Denver, Colorado sahnesinin dünyaya açılmayı başarmış güçlü ekstrem gruplarının elemanlarını bir araya getiren, kütür kütür bir kadro var yani elimizde.

Haliyle konumuz death metal. Hem de öyle kozmikli, progresifli, bol soslu füzyon bir death metal değil; kaotik, karanlık, eski ve alabildiğine tanıdık bir death metal. Black Curse’ün tek bir amacı var ve o amaç doğrultusunda üretilmiş Endless Wound, elemanlarının ana gruplarında yaptıkları işlerden hayli farklı.

Charnel Rift‘in gümbür gümbür davulları ve saldırgan gitarlarının arasında rahatlıkla seçeceğini bas gitar, Endless Wound‘un tonunu ve atmosferini belirleyen en önemli unsur. Black Curse müziğine sludge havasını verip ortamı karartan bas, özellikle Enraptured by Decay gibi monolitik, ağır parçalarda iyice önem kazanıyor. Bu gibi parçalardaki efektler de tam yerinde.

Gitar tarafında ise sololar ön plana çıkıyor. Primitif sayılabilecek şarkı yapıları içerisinde bir anda ısırıp koparmaya başlayan sololarla denge kuruyor Black Curse. Özünde it gibi, köpek gibi bir müzik olsa da death metalin modern tarafında da fantastik işler yapabildiklerini çoktan kanıtlamış elemanlar, Endless Wound‘a da tam kararında bir progresiflik yedirerek hem albümü bir throwback olmaktan kurtarmışlar hem de hayvanlar gibi reverb ve delay arasında nefes aldıran harika kısımlar yaratmışlar. Seared Eyes gibi kısacık süresi içinde insanı parça pinçik eden canavar bestelerdeki gelenekselci anlayışları da mis gibi bu arada. Gitar ikilisine puanım yüksek epey kısacası.

Prodüksiyondan da bahsetmek şart, çünkü Endless Wound‘u bu kadar etkileyici kılan şeylerden biri de kaydı klostrofobik bir hale getiren, özellikle davul ve vokal sayesinde MARDUK‘un ilk albümlerindeki atmosferi anımsayan ürkütücü, çarpık, bozuk atmosfer ve tabii ki onu sağlayan prodüksiyon. Prodüksiyondan sorumlu Arthur Rizk (SUMERLANDS)’in sadece bu yıl yaptığı işler arasında yeni BÜTCHER, CIRITH UNGOL, CRO-MAGS ve XIBALBA gibi isimler var; gerisini düşünün. Nokta atışı bir iş çıkarmış Arthur.

Özellikle başka gruplardan örnek vermemeye çalışıyorum, çünkü Black Curse’ün homojenliği Endless Wound‘u ağırlığı belirli bir tarafa veren benzer türdeki albümlerden ayırıyor. Örneğin hiçbir zaman SERPENT COLUMN kadar agresifleşmiyor, TEMPLE OF VOID kadar tekinsiz, uğursuz bir hale gelmiyor veya TEITANBLOOD kadar kaotikleşip war metal veya black/death metal çizgisine geçmiyor. Bakın, nasıl da Black Curse’e benzeyen bazı isimleri hiç saymadım, hshah. Bir de tabii grubun örnek aldığı bazı 90’lar devleri var ki, ona da girersem burası grup isminden geçilmeyecek. DEMILI… Neyse. INCANTA… Durdum, tamam.

Endless Wound‘u çok beğendiğimi daha birkaç farklı şekilde de anlatabilirim galiba ama sanırım siz ana fikri anlamışsınızdır şimdiye, o yüzden durayım. İnovasyon gibi bir amaç taşımadan da death metali ileri taşıyabilecek eserler yapılabileceğinin kanıtı bence Endless Wound. Biraz da o yüzden CRYPTIC SHIFT gibi bir deliliğin üzerine incelemek istedim. Black Curse, elemanların kendi işlerinde bunalıp sığındıkları bir liman olarak kalmayıp devamlı üreten bir grup olmayı başarırsa, kısa sürede parıl parıl parlayan bir isme dönüşecektir. Şimdiden takibe alıp bu enfes albümü cebinize koyun derim.

87/100


Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.