Sohbet

Yarı Yıl Raporu – 2020

Merhaba.

İlk altı ayını geride bıraktığımız 2020, pek çok açıdan felaketlerle anılacak bir sene oldu şimdiden. Yine de hayatın bir şekilde devam ettiğinin en güzel göstergelerinden olan metal ile ilgili yüzümüzü güldüren bir dolu gelişme yaşandı neyse ki.

Metalperver neler yaptı bu altı ay içerisinde, öncelikle onu kabaca bir özetleyelim:

-102 albüm inceledik. Aslında son dönemde, özellikle salgın döneminde verimlilik düştü biraz ama yayımlanan önemli albümlerin büyük bölümünü zamanında incelemeyi başardık.

Tek Atış adında yeni bir köşemiz oldu bu yıl. Sağda solda denk geldiğimiz ve beğendiğimiz amatör isimleri paylaştığımız bu köşede 172 gruba yer vermişiz şu ana kadar. Yalnızca grup elemanları ve onların kız arkadaşları tarafından bilinen grupları desteklemeyi sürdüreceğiz.

-Bunlar haricinde röportajlar, farklı çalma listeleri, makaleler ve iki yeni PozKes bölümüyle, elimizden geldiğince üretmeye devam ettik. Toplamda 290 yazı paylaşmışız bu altı ayda. Metalperver için bir rekor bu. Tabii durmak yok; senenin 2. yarısında bir bu kadar daha paylaşım yapma niyetindeyiz.

Metalperver Haftalık, yılın ilk altı ayında hiç sekmeden, 26 defa güncellenmiş. Her güncellemede birkaç takipçi daha kazanarak 360 takipçiye ulaşmışız orada. Az ama öz; tam istediğimiz gibi. Spotify hesabımızı ve listelerimizi takip etmiyorsanız bagirmalimuzik hesabına bir bakın isterseniz.

Mart ayının başında, salgın patlamadan hemen önce Metalperver#2‘yi gerçekleştirdik Ankara’da. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı gecede SUICIDE, MOLESTED DIVINITY, FURTHERIAL ve TOWARD ORIGIN ile bir güzel tepiştik, coştuk. Sosyal mesafe diye bir şey yoktu tabii o zamanlar.

Discord sunucumuzu açarak siteyi takip eden metalci dostların takılabileceği, kaynaşabileceği bir ortamı hizmete sunduk. Özel bazı etkinlikler düzenledik; yeni albümler dinledik, 2020’ye özel listeler eşliğinde metal övüp durduk. Bazen de övemedik; bazı albümler çok iyi değiller. 150 civarında insan var içeride, sizi de bekleriz.

Patreon hesabımızda 23 destekçiye ulaştık. Bildiğiniz üzere Metalperver’de olan biten neredeyse her şey, %99 oranında tek bir kişinin çabasıyla gerçekleşiyor. Haliyle bunun da her iş gibi zaman ve emek istediğini bilen, Metalperver’in devamlılığı için destek olan herkese çok teşekkürler. Özellikle salgın döneminde desteğini kesmeyen arkadaşlara ayrıca minnettarız. Orada 35 kişi olmak gibi bir hedefimiz var; bu hedefe ulaşmamıza yardımcı olmak isterseniz göz atabilirsiniz.

-Yaptığımız bazı şeylerin çeşit çeşit mecradaki farklı platformlar tarafından örnek alındığını görmeye başladık. Bu, nereden baksanız, mutluluk verici. Ülkemizde metal üretimi zaten hiç olmadığı kadar üst düzeyde son yıllarda, aynı şekilde içerik üreticilerinin kalitesi de artıyor böyle böyle. Ne mutlu.

Bizde durumlar aşağı yukarı böyleydi. Kişisel değerlendirmemiz haricinde, Discord sunucumuzdaki arkadaşların da talebiyle senenin ilk yarısında öne çıkanları konuşalım istedik hep birlikte.

Şu ana kadar pek çok iyi albüm dinledik ama Zifir, Sepultura, Marrasmieli, Vengeful Spectre, Bütcher, Kvaen, Wolfheart, Warbringer, Slaughter Messiah, The Spirit gibi isimlerin albümleri, diğerlerine göre biraz daha yüksek puanlar aldılar bizden. Sizler neler dinlediniz, neler keşfettiniz, şimdilik 2020’nin en iyileri kimler, veya hayal kırıklığı olan albümler neler? Top 10 listeniz nasıl? Kabaca aklınıza ne geliyorsa. Tabii 2020 albümleri dışında diğer okurlarla paylaşmak, tartışmak istediğiniz şeyleri, Metalperver öneri ve tavsiyelerinizi, şikayetlerinizi de bekliyoruz. Sohbetiniz bol olsun!


Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

24 thoughts on “Yarı Yıl Raporu – 2020

  • Burak

    1. Ulcerate – Stare Into Death and Be Still
    2. Vengeful Spectre – Vengeful Spectre
    3. Green Carnation – Leaves of Yesteryear
    4. Protest the Hero – Palimpsest
    5. Oranssi Pazuzu – Mestarin kynisi
    2019 gibi dolu dolu bir yıldan sonra bu yıl bence baya kısır geçiyor ama The Ocean ve Pain of Salvation ile zirve yapmasını bekliyorum yılın. Yalnız geçen sene ne black metal yapmıştı be.

    Yanıtla
    • Oranssi Pazuzu’yu bu kadar ertelediğime inanamıyorum ama ya elim gitmiyor perişan edecek diye ya da fırsat olmuyor. Ayıp ediyorum.

      Yanıtla
      • Burak

        Bence dinlemelisin abi ilk fırsatta. Black metal adına gerçekten çorak geçen bir yıl benim için 2020. İlk birkaç dinlemede albüm kendini pek açmadı ama şimdi en azından gün aşırı dinlemezsem rahat edemiyorum (2020’de olan her şeyi düşünürsek black metal azlığına üzülmek de gerçekten komik bu arada ahahah).

        Yanıtla
          • Burak

            hemen atlıyorum

  • The Spirit – Cosmic Terror
    Odraza – Rzeczom
    Sylosis – Cycle Suffering
    Kawir – Adresteia
    Kvaen – The Funeral Pyre
    The Black Dahlia Murder- Verminous
    Paradise Lost – Obsidian
    Green Carnation – Leaves Of Yesteryear
    Cryptic Shift – Visitations From Enceladus
    Sinister – Deformation Of The Holy Realm

    Bonus
    White Stones – Kuarahy

    Yanıtla
    • Epeydir Adresteis Spotify’a yüklense de bir ara incelesem diye bekliyordum. Bu liste sayesinde fark ettim ki nihayet yüklemişler. Güzeeeel.

      Yanıtla
  • Testament dışında büyük hayal kırıklığı gelmiyor aklıma yalnız. Saçmalayan bir grup olmadı galiba henüz.

    Bir de Godthrymm <3 Geçen senenin Vltimas'ı gibi yine bir all-star grup vurdu geçti.

    Yanıtla
    • duodenum

      Metal değil de Shabaka and the Ancestors çok büyük hayal kırıklığı yaptı bende. 2016 albümlerini Metalperver yıl sonu listesinden keşfedip hastası olmuştum. We Are Sent Here By History sosyal mesaj vereceğiz diye müziğin geri plana atıldığı daha sıkıcı bir albüm olmuş. Bayağı heyecanlanmıştım oysaki :/.

      Yanıtla
      • Önce Shabaka and the Ancestors yeni albüm yapmış diye aşırı sevindim, sonra yorumun devamını okuyunca hevesim kursağımda kaldı. İki dakikada neler yaşadım durduk yere.

        Yanıtla
  • Emre

    01. Ulcerate – Stare Into Death And Be Still
    02. Afterbirth – Four Dimensional Flesh
    03. Odraza – Rzeczom
    04. Oranssi Pazuzu – Mestarin Kynsi
    05. Dawn Of Solace – Waves
    06. Loviatar – Lightless
    07. Dark Fortress – Spectres From The Old World
    08. Biesy – Transsatanizm
    09. Wake – Devouring Ruin
    10. Vengeful Spectre – Vengeful Spectre
    11. Paradise Lost – Obsidian
    12. Thy Catafalque – Naiv
    13. Warbringer – Weapons Of Tomorrow
    14. Igorrr – Spirituality And Distortion
    15. Ozzy Osbourne – Ordinary Man
    16. Midnight – Rebirth By Blasphemy
    17. The Black Dahlia Murder – Verminous
    18. Kvaen – The Funeral Pyre
    19. Psychotic Waltz – The God-Shaped Void
    20. Sepultura – Quadra
    21. The Spirit – Cosmic Terror
    22. Khôra – Timaeus
    23. Feminazgul – No Dawn For Men

    – Henüz yeterince dinlemediklerim:
    Afsky – Ofte jeg drømmer mig død
    Black Curse – Endless Wound
    Earth Rot – Black Tides Of Obscurity
    Ensnared – Inimicus Generis Humani
    Falconer – From A Dying Ember
    Hail Spirit Noir – Eden In Reverse
    Neaera – Neaera
    Protest The Hero – Palimpsest
    Pyrrhon – Abscess Time
    Uprising – II

    Yanıtla
  • Börbır

    Önceki listede 2 hata var. Biri yanıt olarak yollamam ikincisi de Afterbirth’ü eklememiş olmam. O yüzden buraya tekrar yazıcam.

    1-Ulcerate – Stare Into Death And Be Stikl
    2-Wake – Devouring Ruin
    3-Odraza – Rzeczom
    4-Molested Divinity – Unearthing the Void
    5-Afterbirth – Four Dimensional Flesh
    6-Exnun – Decomposition of an Infant Soul
    7-Devoured Elysium – Extermination Policies

    Bazı güzel işler daha var ama yazmak istemedim çünkü yeterince dinlemediğimi düşünüyorum bence bu sene gayet güzel işler çıktı Old School Death Metal’de bir yükseliş var gibi geçen sene daha iyiydi şimdilik ama yılın bitmesine daha var. Bu sene çıkan (tercihen patatesle kaseyle kaydedilmemiş) üst düzey black metal albümü varsa yazarsanız çok iyi olur. Hatta genel olarak modern black metal yazarsanız daha iyi olur.

    Bir de Pyrrhon – Abscess Time’ı dinleyeceğim ondan da iyi şeyler bekliyorum bakalım ne olacak

    Yanıtla
    • Börbır

      Earth Rot – Black Tides Of Obscurity albümüne ikinci bir şans verdim ve nu sefer albümü çok sevdim (öncekinde biraz sıkıcı bulmuştum)
      Igorrr albümü öncekine göre biraz sönük geldi bana çok iyi albüm ama Igorrr çılgınlığı törpülenmiş.
      Godthyrmm çok iyi bir epic doom metal eseri vermiş çok hoşuma gitti
      Brzask ilk demosunu yayınladı grupta gelecek var ancak DsO etkilerini törpülemesi gerek kanımca sonrasında bir efsaneye dönüşme potansiyeli var
      Serpent Column’un albümü için Black Metal Meshuggah diyorum özgün bir manyaklık
      Pyrrhon albümüne odaklanamıyorum çok garip bir şey yapmışlar biraz daha uğraşmam lazım

      Yanıtla
  • Özden Ç.

    Şahsım adına ilk altı aylık dönemin (senenin de hatta) sürprizi ve en büyük kazancı Kvaen oldu. Umarım çizgisinden sapmadan uzun yıllar bu kalitede bm yapmaya devam eder genç oğlan Jakob.
    The Spirit, Bythos, The Committee, Uprising, Faidra ve Marrasmieli ‘nin albümleri de bm namına en fazla dinlediklerim oldu. Rotting Christ eskileri Mutilator ile Morbid’in yeni projesi Yoth Iria’nın EP’si gayet iyi. Yunan sularına girince aklıma düşen Kawir’in Aralık çıkışlı albümüne yeterince vakit ayırmadım, ayıp etmiş olabilirim (Sen kimsin ya?). İnfial yaratan Odraza’yı üç kez çevirdim, bu denli abartılacak ne olduğunu çözemedim, sorun bende sanırım dedim, rafa kaldırdım.

    Thanatos ve Sinister “Hani Hollanda’da total futbol bitmişti lan?” dedirtti. Tokat manyağı yapıyor ikisi de. Like Rats’in albümü oldukça hoşuma gitti. Öküz dm’de en fazla Benighted ile vakit geçirdim. Vader için yine şeytana dualar ettim, ömürleri uzun olsun diye. Masaya çıkartıp vurduğu tüm dünyaca aşikar olan Ulcerate için kalibrem yetmiyor benim, ısınamadım bir türlü yaptıkları müziğe. Death/black kırması işlerde Earth Rot’un albümü en iyisiydi bana göre ilk yarıda. Debut albümlerini yayınlayan Night Crowned ve Impalement alkışı hak ediyor fazlasıyla. Vredehammer da keza… Tesadüfen denk geldiğim İzlandalı Drottinn’in (Misthyrming ve Svartidaudi elemanlarının projesi) demosunu da oldukça beğendim. Takibe alınmasında fayda var, naçizane tavsiye. Albüm çıkarsalar da yesek…

    Duygulu metalde On Thorns I Lay, Dawn of Solace ve Paradise Lost albümleri kaliteli hüzünlendirdi…

    Thrash kanadında Warbringer, Bonded, Havok, Sylosis ve Guerra Total (special thx to: Thrashfire Burak) albümleri gaz ihtiyacımı fazlasıyla giderdi. Ankaralı Archaic Vanity’nin kısa çaları pas geçilmemeli, gelecekleri parlak gencoların. Yine Ankara’dan pek haz ettiğim bi janr olmamasına rağmen djent adına iyi iş çıkardıklarını düşündüğüm Rhinogod’ın EP’si de beğendiklerim arasında.
    Son cümle; Ahh Testament… Üzdün ama seni sevmeyen ölsün.

    Yanıtla
    • Emre

      Kvaen bence prodüksiyondan çok şey kaybediyor. Bir de eleman davul makinesi kullanacağına bir davulcu ayarlasa fena olmazmış.
      Drottinn’den hiç haberim yoktu. Dinlediğim şarkıları pek sarmadı, ama kadro direkt heyecanlandırıyor.

      Yanıtla
  • duodenum

    Dünya yavaştan boka batsa da müzik adına iyi bir yıldı bence. Ben de hoşuma gidenleri sırasız yazayım.

    Nero di Marte – Immoto

    Daha önce de övdüm sağda solda, kaynamasın. Sabırlı dinleyiciler için müziğin ötesine geçen muazzam bir deneyim. Derivae’yi daha çok sevmiştim ama Immoto da Derivae’yle karşılaştırmanın haksızlık sayılacağı derecede büyük, görkemli ve hırslı bir albüm. Davulları ve vokalleri albümü alıp götürüyor. Metal müziğin sürekli boşluğu doldurmak üzerine kurulu mantığından epey uzakta, boşluğu da müziğin bir aracı olarak kullanan bir eser. Çünkü varlığa anlamını veren de karşıtındaki yokluğun deneyimi oluyor, ve hatta her varlık bir yokluğun ve eksikliğin üzerine inşa oluyor (psödofelsefeyi kes.). İşin geyik kısmı bir yana, dinleyin, severseniz çok süper bir kazanç, sevmezseniz de sağlık olsun.

    Sylosis – Cycle of Suffering

    Sylosis’in en iyi albümü bence. Boş yapmadan daha direkt, daha olgun, rif tabanlı ve gaz bir müzik. Metal sevip de Sylosis sevmemek epey zor bence.

    Blaze of Perdition – The Harrowing of Hearts

    Yumuşamakla ve davayı satmakla suçlanabilir ama ben bu albümü öncekinden daha çok sevdim. Sözleriyle birlikte takip edildiğinde etkisi daha da artıyor. Müziği sadece müzik olmaktan çıkarıp metafizik bir düzleme taşıyan bir grup Blaze of Perdition ve The Harrowing of Hearts da geçmişe takılı kalmayan, grubu ileriye doğru taşıyan çok ihtiraslı ve epik tarafı baskın bir albüm.

    Serpent Column – Endless Detainment

    o_O. The Dillinger Escape Plan ve Deathspell Omega en sevdiğim iki grup. Bu iki grubu müzikal açıdan merkezine yerleştiren Serpent Column da manyak işi müziğiyle ihya etmeye devam ediyor. Aklım azalıyor dinlerken.

    Wombbath – Choirs of the Fallen

    Old school yeni hiçbir şey sunmayan mis gibi death metal.

    Ulcerate – Stare Into Death and Be Still

    Bir açıklama yazmıyorum çünkü gerek yok. Herkes biliyor, dinledi, övdü, övecek. Sonuna kadar da hak ediyor. Şahsen Ulcerate’nin bence en iyi albümleri olan Vermis’teki yolundan devam etmesini isterdim ama bu şekilde de adı konmamış duyguların müziğini yapmaya devam ediyorlar ve bu konuda onlardan iyisi yok.

    Ihsahn – Telemark

    Şarkılar da harika coverlar da. Ihsahn neye dokunsa altına çeviriyor.

    Oranssi Pazuzu – Mestarin kynsi

    ?¿!¡O_o o_O ( ͡° ͜ʖ ͡°) ヽ(^。^)ノ UwU (☞゚ヮ゚)☞ ☜(゚ヮ゚☜) (ヘ・_・)ヘ┳━┳ (╯°□°)╯︵ ┻━┻ ¯\_(ツ)_/¯

    Yanıtla
  • Ertuğrul Bircan Çopur

    Hevesle beklediğim birkaç albüm epey hayal kırıklığına uğrattı doğrusu bu yıl şimdiye kadar; hal böyle olunca da 2019’un gerisinde kalıyor 2020 ilk altı ayda (gerçi geçen yıl öyle bir şeydi ki zaten birkaç onyıl dinleyecek albümlere kavuştuk herhalde). Sıralı gibi de ama sırasız gibi de şöyle hoşuma giden şeylerden bahsedeyim ikişer satır.

    MOURNING BELOVETH & THE RUINS OF BEVERAST – Please Don’t Walk on the Mass Graves (EP / Split)
    Of ulan of. TRoB şarkısını merak edip albümü açıp MOURNING BELOVETH’ın şarkısından ileriye gidemedim birkaç saat. İki şarkı var topu topu EP’de ama ikisi de birbirinden perişan ediyor. Kısa mısa, yılın en iyi kaydı bu benim için şimdiye kadar.
    Favori şarkı: I Saw a Dying Child in Your Arms

    ORANSSI PAZUZU – Mestarin Kynsi
    Discord’da da yazmıştım, albümü seven (ve hatta başta benim gibi fazla ısınamayan) herkes bunu baştan sona canlı çaldıkları konseri izlemeli. Işıklandırmalarıyla, çekimleriyle sanki albümü o konser için yazmışlar gibi. Müzikal olarak bence bir Värähtelijä değil; ama grubun gelişimi ve değişimi için çok önemli bir albüm bu.
    Favori şarkı: Uusi teknokratia

    ULCERATE – Stare into Death and Be Still
    Başka bir ‘bir önceki kadar olmasa yine erik gibi’ albüm. Şu hayvanlığın içinde çaktırmadan melodikleşmeyi nasıl başarmışlar bilmiyorum ama ‘ya bunların olayı da tek bir şeymiş galiba, aynı şeyi yapıp duruyorlar’ diyenlere tokat (ne tokadı ya, baya yumruk) gibi albüm.
    Favori şarkı: Visceral ends

    MARE COGNITUM & SPECTRAL LORE – Wanderers: Astrology of the Nine (Split)
    Değişikli black metaldeki favori gruplarımdan ikisi bir şekilde çok dinler olduğum aşırı uzun albümlere katkı yapmak için split çıkartmışlar (hatta iki bölümlük son şarkıyı beraber yazmışlar) ve ben bundan çok geç haberdar oldum. Haberdar olduğumdan beri de bu 115 dakikalık hayvanlığı dinlemeye doyamadım. SPECTRAL LORE’un bazı şarkıları hafifçe hayal kırıklığı olsa da MARE COGNITUM almış götürmüş.
    Favori şarkı: Venus (The Priestess) -> Yılın şarkısı benim için bu şimdiye dek.

    DARK FORTRESS – Spectres of the Old World
    Bu adamları sevenin bu kadar az olmasına çok şaşırıyorum. Her şeyi doğru yapıyorlar resmen ama kitleleri bir türlü fazla büyümüyor. Tıpkı Venereal Dawn gibi bu da melodik black metalin en güzel yanlarını alıp onu progresif bir şekilde işliyor. Kemik gibi.
    Favori şarkı: Spectres from the Old World

    ÁRSTÍÐIR LÍFSINS – Saga á tveim tungum II: Eigi fjǫll né firðir
    İzlanda’dan babam çıksa yerim deyimindeki baba bu oluyor. Kimi zaman epiklik uğruna sündürülmüş anları olsa da bu anlar bile hikaye anlatıcılığının bir parçası olarak affedilebilir. Muazzam bir Pagan/Folk albümü.
    Favori şarkı: Sem járnklær nætr dragask nærri

    WAKE – Devouring Ruin
    Bu albüm nasıl anlatılır nasıl övülür bilmiyorum. Hayvanlık, başka bir şey değil. Dinleyin işte ahah.
    Favori şarkı: Torchbearer

    ESOCTRILIHUM – Eternity Of Shaog
    Of çok garip bu adamlar, çok seviyorum. Adını kopyalamaya bile üşendiğim bir önceki albümün hastasıydım zaten, bunun da çok fazla aşağı kalır yanı yok. Değişikli black metal <3
    (Bilimkurgu sevenler için özel not: Tam olarak alakası bile yok ama nedense bu adamların konsepti bana Dan Simmons'ın yazarken kendini kaybedip anlattıkça anlattığı epik serisi Hyperion Cantos'u anımsatıyor. Bilimkurgusunu tarih soslu sevenler için buyrun ilk kitabı bu: https://www.goodreads.com/book/show/77566.Hyperion)
    Favori şarkı: Exh-Enî Söph (1st Passage: Exiled from Sanity)

    ODRAZA – Rzeczom
    Yani güzel albüm tabii de, neden bu kadar isim yaptı bir anda anlayamadım. Esperalem tkane bundan çok daha iyiydi bence. Korhan’ın kritiğine imza atarım direkt sanırım.
    Favori şarkı: Najkrótsza z wieczności

    HAIL SPIRIT NOIR – Eden in Reverse
    Daha tam olarak hakkını vererek dinleyemediğim için bu kadar aşağıda bu. Black metali falan komple bırakmışlar artık ve sanki zincirlerini kırmış gibi coşmuş da coşmuşlar. Bir de üzerine SOLEFALD’ın nefis vokalisti Lazare’yi konuk getirmişler ki daha ne olsun ya. Müthiş müthiş.
    Favori şarkı: Crossroads

    Daha var bir şeyler de artık işe dönsem fena olmayacak haha. Belki eklerim bir ara birkaç şey daha. En büyük hayal kırıklıklarım olarak da PARADISE LOST – Obsidian (hastasınızım ama birkaç tane aşırı iyi şarkı yapıp gerisini filler doldurmak size yakışmıyor canlar) ve BLAZE OF PERDITION – The Harrowing of Hearts (Conscious Darkness hala ‘ne dinlesem ya’ dediğimde elimin ilk gittiği albümlerdenken bu onun ardına HİÇ yakışmadı) ekleyip kaçayım.

    Yanıtla
    • Burak

      Please Don’t Walk on the Mass Graves muazzammış gerçekten

      Yanıtla
  • Delil

    Liste sıralı değildir
    ODRAZA – RZECZOM
    HAIL SPIRIT NOIR – Eden in Reverse
    WAKE – Devouring Ruin
    ULCERATE – Stare into Death and Be Still
    Loviatar – Lightless
    Vengeful Spectre – Vengeful Spectre
    The Black Dahlia Murder – Verminous
    Kvaen – The Funeral Pyre
    The Spirit – Cosmic Terror
    HAVOK – V
    Valdrin – Effigy of Nightmares
    Velnias – Scion of Aether
    Marrasmieli – Between Land and Sky
    Cryptic Shift – Visitations From Enceladus

    Yanıtla
      • Delil

        Ben bu sene ilk defa duydum ve dinledikçe de baya sevdim. Yıl sonu listesi için zor ama 6 aylık süreç için yazdım. Her sene boyle folk/post Black metal turunde beni saracak 2-3 albüm buluyorum

        Yanıtla
  • riser

    2020′nin ilk yarısında en çok beğendiğim albümler:

    1- Dawn of Solace – Waves
    2- …and Oceans – Cosmic World Mother
    3- The Black Dahlia Murder – Verminous
    4- Thy Catafalque – Naiv
    5- Firewind – Firewind
    6- Necrowretch- The Ones from Hell
    7- Vredehammer – Aggressor
    8- Oranssi Pazuzu – Mestarin kynsi
    9- Mnemocide – Feeding the Vultures
    10- Warbringer – Weapons of Tomorrow
    11- Mavorim – Axis Mundi
    12- Aesmah – Walking Off the Horizon
    13- Kvelertak – Splid
    14- Odraza – Rezeczom
    15- Conception – State of Deception
    16- Blasphemer – The Sixth Hour
    17- Vengeful Spectre – Vengeful Spectre
    18- Faidra – Six Voices Inside

    2020′nin ilk yarısında en çok dinlediğim şarkılar:

    1- Behemoth – Shadows ov Ea Cast Upon Golgotha
    2- Aesmah – Emerald Visions
    3- Blasphemer – Via Dolorosa
    4- Firewind – Welcome To The Empire
    5- Kvelertak – Crack of Doom
    6- Mnemocide – In Pain
    7- Odraza – Młot na Małe Miasta
    8- The Black Dahlia Murder -Removal of the Oaken Stake
    9- Vredehammer -Aggressor
    10- Conception – By the Blues

    Ek: Dawn of Solace – Ashes
    Thy Catafalque – Embersólyom – Kaláka

    2020′nin ilk yarısında en çok hayal kırıklığı yaratan albümler:

    Katatonia – City Burials

    Herkesin sevip benim sevemediğim albüm:

    Ulcerate – Stare into Death and Be Still

    Yanıtla
      • duodenum

        Metalin özü olan rif kavramının en iyi hakkını gruplardan biri. Baştan sona rif gösterisi bir albüm ya. İkinci şarkı Agressor yılın en gaz şarkısı olabilir.

        Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.