Bewitcher – Under the Witching Cross
Merhaba.
Relapse Records’un ikinci bir ofis açmasının ardından iyice şahlanan Portland piyasasında yeni bir grubun yeraltı ortamlarında ses getirmediği bir gün geçiremez olduk bir süredir. Abartıyorum tabii ama LEVIATHAN‘dan YOB‘a, OSSUARIUM‘dan UADA‘ya veya TANAGRA‘ya kadar pek çok isim, geçmişte dev gruplara ev sahipliği yapmış ve yapmayı sürdüren Portland’ı yeraltında da sırtlıyor gerçekten ve yılın neredeyse tamamında yağmurlu ve kasvetli olan bu bölgeden adeta ekstrem metal fışkırıyor. Coğrafi koşulların getirisi olarak genellikle de bir çıt duygusal, karamsar ve yoğun işler çıkıyor hatta ama bugün konuşacağımız Bewitcher, Kill’em All METALLICA‘sını, MOTÖRHEAD‘i, ve diğer 80’ler serseriliklerini benimsemiş, hipster cenneti Portland’ın sokaklarında içip içip huzursuzluk çıkaran, – en azından öyle yaptıklarını hayal etmek istiyorum – keşfettiğime gayet memnun olduğum mis gibi bir grup.
Bariz punk hissiyatlı, bolca şeytan övmeli black/speed metal icra ediyor Bewitcher ve Under the Witching Cross, 2013’te kurulan grubun ikinci albümü. Sekiz şarkıyla otuz iki dakikaya ulaşan grubun karakterini anlamak için ikinci şarkı Hexenkrieg‘e bakmanız yeterli aslında. NWOBHM ve punk etkili gitarlar, müziğin blackened titrini kazanmasını sağlayan leş tonlar, kayıt ve sözlere karşın neredeyse parti metali tadında coşkulu bir müzik. Efendim, biri VENOM mu dedi? Gerçekten de o kadar çok referans var ki Bewitcher’da ve özellikle bu şarkıda, genele hakim ve 80’ler kafasını benimsemiş bir metal severin sevmemesi epey zor. Hemen arkasından giren isim şarkısı da zaten METALLICA ile OFFSPRING arası bir noktadan başlayıp hızla çok daha epik, melodik bir tona kayıyor. Kill’em All referansını güçlendirecek bir başka şarkı da Too Fast for the Flames bu arada ki Metallica hayranlarının bu şarkıyı üç kere öpüp alınlarına koyacaklarına adım gibi eminim, haha.
Bir tane bile boş şarkı yok albümde ve Bewitcher elindeki materyali hiç uğraşmadan olabilecek en saf haliyle, direkt bir dille sunuyor. Epik, doom soslu enstrümantal kapanış Frost Moon Ritual haricinde yüksek temposunu pek kaybetmese de isim şarkısındaki epik HELLOWEEN havası, son dönemin en keyifli orta tempo şarkılarından biri olabilecek In the Sign of the Goat ve Rome is on Fire‘daki ağır koro kısımlar – Ave, Ave, Caligula! – ile sırf işin eğlencesinde olmadıklarını da gösteriyorlar. Zaten gitar-vokal Mateo von Bewitcher’ın şeytanilik ile mizahşörlük arasındaki dengeyi enfes kuran vokalleri albümü doğru çizgide tutuyor ama bu müzikal tercihleri de çok olumlu bulduğumu belirteyim yine de. Belki türün diğer örneklerine göre daha melodik olduğu için eleştirilebilir ama o da farklı bir tat katıyor bence albüme.
Günahkar, eğlenceli ve bir şekilde de aklı başında. Bu tür şeytani speed metal yaparken sıradanlık denizinde kaybolmak veya bir parodiye dönüşmek işten bile değildir ama Bewitcher hem müziğe hakimiyetiyle hem de karakteriyle bu sorunu aşmayı başarmış. Retro riflerin bazen fazla tanıdıklaşmasıyla ilgili ufak bir eleştiri dışında Under the Witching Cross hem ekstrem metal dinleyicisinin hem de o dünyaya çok girmeden heavy, speed gibi türleri sevenlerin ilgisini çekebilecek türden bir albüm ve eş-dost ortamında mutlaka çalma listesinin arasına bir yerlere sokuşturulmalı.