Inculter – Fatal Visions
OH BE KARDEŞİM!
Ehm…Merhaba. 2019 metal adına canavar bir yıl oluyor, buna hiç şüphe yok. Fakat dünyanın en güzel, en alımlı, en zarif, en çekici müziği olan bol promilli serserilik thrash metali adına gerçekten “Adam arıyorum adam!” diye elinde mumla sokaklarda gezen tripcan filozof Diyojen gibiydim… Ta ki Inculter’ın yeni rezilliğiyle karşılaşana kadar.
2012’de Norveç’te kurulan Inculter, aslında geçtiğimiz yıl yayımladığı yeni albümüyle death/thrash piyasasında ses getiren SEPULCHER ile düz death metal REPTILIAN elemanlarından oluşan bir grup. Norveç – Fusa taraflarında bir grup genç, farklı isimler altında cayır cayır serseri müziği icra ediyor bir süredir ve bu muzır neşriyatçı ekibin 2019 bombası, Inculter’da patladı.
Fatal Visions, karanlı kve agresif thrash dünyasında takılan Inculter’ın ikinci albümü. Dinler dinlemez grubun vizyonunu kavramak gayet mümkün olsa da konuya uzak olanlar için erken dönem karanlık, kaotik SLAYER müziğine Araya çığlıkları yerine daha hırıltılı, brutale yakın leş bir vokal ile eşlik edilen, kısacası tam bir it-köpek albümü gibi düşünebilirsiniz.
Özellikle davul tonu ve hatta vokalin karakteri açısından da bariz bir SEPULTURA etkisi duymamak da imkansız Fatal Visions‘ta ki bu da Inculter’ı belli bir kesim için iyice cazip hale getiriyor. Özellikle bam-güm Avrupa blast-beat ritimli kısımlar haricindeki daha belirgin anlarda davul tonu albümü iyice şerbetlendiriyor. Şarkılar ilerledikçe yükselen tempo ile beraber davul daha da ön plana çıkıyor ve DAVE LOMBARDO ekolünden geldiği çok bariz olan Daniel Tveit, enfes prodüksiyonun da (özellikle önceki albüme nazaran) etkisiyle, zaman zaman geçilen şeytani orta tempo kısımlarda bas gitar ile birlikte albümün karanlığını artırıyor.
Fatal Visions‘ın tek kusuru çok uzun bir albüm olması. 8 şarkıdan oluşan 34 dakikalık bir albüm görünse de siz bu göz (kulak?) yanılsamasına kanmayın; 16 şarkıdan oluşan 68 dakikalık bir albüm aslında Fatal Visions, çünkü bir defa dinlemek kesinlikle yetmiyor. Özellikle sonlardaki, albümle aynı adı taşıyan canavar thrasher ve orta tempo şov Through Relic Gates‘in şeytaniliği sayesinde direkt başa sarası geliyor insanın. Aynı şeytanilik Shepherd of Evil‘ın ilk dakikasında da var bu arada ve albümdeki favorim şimdilik kendisi, onu da eklemiş olayım.
Ben ve bu halta gönlünü kaptırmış birkaç kişi için yılın albümlerinden biri olacak Fatal Visions, orası kesin ama Inculter Amerika’yı yeniden keşfetmese de gerçekten içten içe daha çok bilinmesini istediğim, elimden geldiği kadarıyla adının büyümesine katkıda bulunmak istediğim bir gruba dönüştü bu albümle ve umarım hak ettiği ilgiyi görür. Gerçi eminim Fenriz bir yerlerde Inculter övüyordur şu an, o yüzden mutlaka kendi kitlesini bulacaktır öyle veya böyle. Fakat serseri müziği ne kadar güzel bir şey ya.
İçime Fenriz’in bu gruptan haberdar olduğu şeklinde bir his doğdu nedense… 🙂
Yanlış hatırlamıyorsam 2015’te yılın albümlerinden biri seçmişti Inculter’ın ilk albümünü.
Albümü açıp yazıyı okumayı bitirmeden gaza geldiğim bir anda bu yorumu yazdım, ama son paragrafta bahsetmişsin bundan zaten. Tam Fenriz’lik albüm cidden. İnceleme için teşekkürler.
Haha, rica ederim. Keyifli dinlemeler. \m/
Bu albüm ve Violblast’ınki bu seneki serseri müziği çözüm ortaklarım. Akşama kadar tus çalışıp akşam fakültenin nöroloji arka bahçesinde bira eşliğinde ikisini kombo yaptıktan sonra kantindeki dandirik piyanoda raining blood adı altında saçma sapan bir şey çaldım dün akşam. Üstüne de kapalı binada zevk sigarası yaktım. Metalcilik süper keyifli bir şey.
Geri bildirim: Inculter – Morbid Origin – Metalperver