Fractal Universe – Rhizomes of Insanity
Merhaba.
Metali ve daha doğrusu müziği çok sevmemin sebeplerinden biri de büyük düşünür Serdar Ortaç’ın iddia ettiğinin aksine yedi nota ile yapabileceğimiz şeylerin ucu bucağı olmaması. Her an insanı şaşırtabilen yeni bir isim çıkabiliyor ve taze fikirlerle, ilginç bakış açılarıyla, farklı ele alışlarla ya da tutkusuyla, heyecanıyla ve samimiyetiyle heyecanlandırabiliyor.
19 Nisan’da 2. albümü Rhizomes of Insanity‘yi ortamlara salan Fransız death metal grubu Fractal Universe, benim için tam da böyle bir grup.
Aslında ilk şarkı Oneiric Realisations’ın başlarında hiç de böyle hissettirmemişlerdi. Açılıştaki groove ile kendini hemen hissettiren beş telli bas ile yedi telli gitarların pes gümbürtüleri ve fısıltılı vokalin devreye girmesiyle kafamda pek de hoşuma gitmeyeceğini düşündüğüm bir müziğin şekillenmesine neden olmuştu. Fakat sonra müzik beklenmedik manevralar ile bambaşka yollara girip çıkmaya başladı ve bir şekilde tüm bunlar insanı dolandırıp duran çakal İstanbul taksicisi hissi vermeden, mantıklı ve keyifli bir bütüne, sonuca ulaştı.
Tabii bu karmaşa nedeniyle fazlasıyla eleştiriliyor Fractal Universe. Progresif death metal çatısı altında her şeyi birbirine karıştırdıklarından, belli bir karaktere sahip olmadıklarından veya çok dağınık bir beste anlayışını benimsemiş olmalarından yakınan pek çok insana denk gelebilirsiniz internetin kuytu köşelerinde. Ben bu yorumlara pek katılmıyorum. Fractal Universe’ten keyif almak için hali hazırda iyi bir ekstrem metal dinleyicisi olmak gerektiğinden bahsedilebilir olsa olsa. Teknik açıdan değilse dahi müziğe kaptırıp iç dinamiğindeki akıcılığı kavrayabilmek için gerçekten biraz konuya hakim olmak gerekiyor. Ancak ne onlar kibirli bir tavır ile bakın neler yapıyoruz öyle, gibi bir his uyandırıyorlar müzikte ne de ben şu an Rhizomes of Insanity‘yi anladığım için hava atıyorum size; yanlış anlayıp önyargılı davranmanızı istemem gruba da bana da, haha.
Bir de tabii aslında Fractal Universe’ün o kadar da death metal olmadığı gerçeği var ki sanıyorum tartışmaların bir bölümü de grubu yanlış gruplarla karşılaştırmanın sonucunda ortaya çıkıyor. Çok daha DAN SWANÖ progresifliğinde, bolca temiz vokal içeren, death metal noktasında daha çok BEYOND CREATION veya RIVERS OF NIHIL gibi grupları anımsatan bir müzik yapıyorlar ve hatta RoN referansını daha da güçlendirecek enfes bir saksafon solosu var Fundamental Dividing Principle isimli şarkıda.
Ahenk bozan gitar rifleriyle TEXTURES tarzı modern isimlerin benimsediği groove hissiyatının Avrupa ekstrem metal progresifliği ile buluşması, şeklinde özetlenebilir Rhizomes of Insanity ve bence nereden baksanız enfes bir formül bu. Masterpiece’s Parallelism ile teknik death metal konusundaki hünerlerini göstermekten çekinmedikleri gibi Madness’ Arabesques gibi bir besteyi albüme koyacak kadar da cesurlar. Ayrıca Fundamental Dividing Principle‘da da isminin işaret ettiği kadar kolayca bölünüp sayılamayan türlü manyaklıklar dönüyor bu arada; işin teknik yanını sevenleri tatmin edecek tonla şeyden biri de bu şarkı kesinlikle.
Yukarılarda bahsettiğim kimlik/karakter meselesinde gerçekten de biraz eksiği var Fractal Universe’ün ve birkaç şarkıda benzer kalıplar kullandıkları için bazen hangi şarkı hangisi karışabiliyor ama yine de Rhizomes of Insanity enfes bir albüm ve Fransız dörtlü, çok yakından takip edeceğim bir grup artık. Biraz daha olgunlaştığında ağzımızı açık bırakabilecek şeylerle karşımıza çıkabilecek potansiyele sahip bence Fractal Universe ve eğer türü, adı geçen grupları seviyorsanız mut-la-ka bir bakmanızı öneriyorum şiddetle.