Klasik Bir Cumartesi: Sarcófago – I.N.R.I.
Merhaba.
Proto-black metal, yani henüz ismi konulmadan, kavrama oturtulmadan yapılan bir black metalden bahsetmek istiyorum bugün. Sonradan MAYHEM ve DARKTHRONE gibi grupların rehber edineceği ve bildiğimiz anlamda black metalin şekillenmesine ön ayak olacak, bu anlamda tüm zamanların en önemli ekstrem metal gruplarından biriyle, Sarcófago ile birlikteyiz. Verin mübarek elinizi öpeyim Sarcófago, hoş geldiniz.
1980’lerin ikinci yarısından itibaren yükselişe geçmeye başlayan bir akımın etkisiyle, olabilecek en sert, en çiğ, en çirkin albümü yapma motivasyonu, kısa sayılabilecek bir zaman dilimi içerisinde birbirinden sapkın eserlerle buluşturdu insanlığı. Fitili ateşleyen ilk çalışmalardan biri, efsanevi grup SODOM‘un 1985’te yayımladığı In the Sign of Evil EP’siydi mesela. Thrash metalin ne kadar barbarca, ne kadar çirkin olabileceğini göstererek herkesi çiğ, pislik ve karanlık tarafta saf tutmaya davet etti SODOM. Tabii örnekler çoğaltılabilir aslında ama 1987 yılında İskandinavya’nın bakir bölgelerinden, Almanya’nın hala barut kokan topraklarından değil, ta Brezilya’dan SODOM ve diğerlerinin çağrısına kulak veren bir grup çıktı ve Sarcófago, I.N.R.I. ile gelmiş geçmiş en rezil, en günahkar, en çirkin albümlerden birini yaparak ekstrem metal tarihine ismini altın harflerle kazımayı başardı.
1987 yılını unutun, aradan geçen otuz yılın ardından günümüzde bile bu kadar günahkar, hızlı, çiğ ve çirkin albüm sayısı az. O yüzden anakronik düzeyde yaklaşılsa dahi grubun ve albümün değerini düşürmek pek mümkün değil. Black metale yön veren gitar/davul kalıpları, zaman zaman şaşırtıcı hızlara çıkılan -ve harikulade şekillerde saçmalanan- thrash bölümleri, Wagner Antichrist’ın muadil bulmanın zor olduğu ürkütücü vokalleri ve insana sırf bu boku dinlediğim için yanacağım galiba ateşlerde, dedirten aşırı satanik ama bir o kadar da komik sözleri zamanının o kadar ötesinde ki topu topu yirmi yedi dakikada ekstrem metalin gidişatını değiştirmeyi başardı Sarcófago.
Şarkı isimlerine bakarak bile sözler hakkında bir fikir edinebileceğiniz için o dünyaya girmek istemiyorum ama Wagner’in bozuk İngilizcesi her şeyi daha da müthiş bir hale getiriyor kesinlikle, bunu belirtmeliyim. Grubun alev alev yanan tutkusu, çocukça motivasyonları ve türlü beceriksizlikleri, müziğe şaşırtıcı bir ağırbaşlılıkla yedirilmiş durumda ve Sarcófago’ya dair yıllardır beni en etkileyen şey bu oldu her zaman. Tabii öyle üst düzey bir müzisyenlikten bahsetmiyorum; daha da sapıtmamız lazım, motivasyonunun karşılığında geri kalan her şeyi görmezden gelmiyor grup, bunu anlatmaya çalışıyorum. Nihayetinde ortalama 17 yaşında çocuklar, bir-iki sene içerisinde dinledikleri şeylerle şekillenen fikirler etrafında o ana kadar tecrübe ettikleri hayata karşı nefret kusuyorlar; çok da büyütülecek bir şey değil temelde yani, haha.
Örneğin D.D. Crazy’nin davulları çoğu zaman metronoma bile uymadan, meşhur serseri silahı UZI’den çıkan seslere öykünen taramalı bir profil çiziyor ancak o bile Sarcófago çılgınlığının içinde ekstrem metalde tek pedal blast-beat kullanımının öncül örneklerinden bazılarını sunarak genele değer katmayı başarıyor bir şekilde. Aynı şekilde ilk dönem SLAYER gitarlarının ekseninden çıkılmasa da kazımasyon gitar işçiliğinde primitif dönemin en cevval işlerinden bazılarını barındıran bir albüm I.N.R.I. ve günümüzde Brezilya’nın önemli üniversitelerinden birinde ekonomi profesörlüğü yapan Wagner’in vokalleri hala bu türde dinlediğim en çirkin, en hoyrat vokallerden biri.
Black metal, kötücül thrash metal ve black/thrash füzyonu gibi türleri sevenler ve kültüre önem verenler için olmazsa olmaz bir grup Sarcófago ve I.N.R.I. de Brezilyalı grubun ekstrem metal dünyasında bir şeyleri değiştirmeyi başaran, mihenk taşı olmuş bir albüm. Elbette bu minvaldeki diğer pek çok iş gibi sev ya da nefret et seviyesinde duruyor, ancak belirli bir alt kültürün, -belki çok ters ama nihayetin yarattığı etki bu olduğu için kullanmaktan çekinmeyeceğim- modanın ve bakış açısının şekillenmesindeki katkısını inkar etmek imkansız. Çocukça eğlenceli, günahkarca serseri, çirkinliğiyle muhteşem ve birçok açıdan kesinlikle bir klasik.
96/100
Her zamanki gibi kritikle ilgili düşüncelerinizi yorumlara yazmayı, bu ve sitedeki diğer yazılar hoşunuza giderse sağda solda paylaşmayı ihmal etmeyin. Metalperver içeriğinin katlanarak çoğalmasını ve zenginleşmesini arzu ediyorsanız PATREON üzerinden bağışta bulunabilir, abone olabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler.
oha. Darkthrone’un ya da daha genel anlamıyla Norveç Black Metal’inin, en alakasız coğrafyadan, tee Rio’daki kocanIsa heykelinin olduğu ülkeden çıkan bir işi kendilerine bir örnek olarak alıp, buradan yola çıktıkları konusunda bir bilgim yoktu. öf, baya ilginç durum. hele ki oldukça sıcak bir memleketten çıkması, benim için şaşırtıcı olmayı sanırım hiç bir zaman bırakmayacak.
Wagner de bir röportajında 1984-1985 arası Sarcofago için çektiğimiz fotoğrafları, çizimleri ve kayıtları Norveç’teki çocuklara göndermiştik ve şimdi görüyorum ki bu büyük bir hataymış diyor. Mezarlık fotoğrafları, blast-beat, corpsepaint, ters haç vs. gibi pek çok konuda Norveç’e öncü olmuş isimlerden biri Sarcofago.
Müzikal açıdan da Beherit vs. gibi daha paralel örnekler bir yana, Dead’in ve Entombed elemanlarının ilk grubu olan Morbid bile Sarcofago müziği yapıyordu bence epey.
Geri bildirim: Vulcano – Eye in Hell – Metalperver