Misery Index – Rituals of Power
Merhaba.
Ziya Paşa’nın sonu “…Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!” ile biten Terkib-i Bend’ini okuyup kendisine fazlasıyla hak veren ve bu ülküyü benimseyerek azar ve dayak üzerine kurulu müziğiyle yıllardır düzenli aralıklarla bizleri tokat manyağı yapmaya devam eden Amerikalı death metal/grindcore üstadı Misery Index, 6. stüdyo albümü Rituals of Power ile yeniden karşımızda. Ya da biz onların karşısındayız.
Bir dönemin DYING FETUS elemanlarından kurulu olan Misery Index için hayatımda hiç olumsuz yorum duymamış/okumamış olabilirim ve Rituals of Power özelinde bu duruma bir istisna yaratıp grubun gazabını üzerime çekmek gibi bir niyetim yok asla. Dokuz şarkıyla otuz altı dakikaya ulaşan albüm her zamanki gibi birbirinden vahşi, sert, hızlı ve öfkeli bestelerle insanı kamyon çarpmışa çeviriyor.
Sosyo-politik meselelere değinmekten çekinmeyen, hatta gücünü biraz da sözlerindeki bu gerçeklikten aldığını söyleyebileceğimiz Misery Index, yeni albümde de çizgisini bozmamış. Grubun son döneminde bir nebze geri plana çekilen grind unsurları Rituals of Power‘da da arka planda kalıyor ve bu anlamda gruptan beklentisi olanların bir çıt canı sıkılabilir. Buna karşın yine elimizde öfkeden kuduza dönmüş, adrenalinden gözü dönmüş, thrash tatları da alabileceğiniz hayvan evladı bir death/grindcore kırması var. Şöyle anlatayım; albümün sondan bir önceki şarkısı I Disavow‘un solosunun devamında bir ara abimsin ne olur yeter artık, dur bir nefes alalım tükendik kurbanın olam, gibi cümleler kurmaya başladığımı çok net hatırlıyorum. Tabii sonrasında kapanıştaki mükemmel breakdown ile yine kendimden geçmedim mi, elbette geçtim. Neredeyse yirmi yıllık bir istikrar abidesi olarak hala ilk günkü kadar gaz ve coşkulu Misery Index ve bu biraz manyakça bir şey aslında.
Müzik yaylım ateşi açarken Netherton’ın sıklıkla orta tempoda sürdürdüğü ağırbaşlı (müziğe nazaran elbette) brutal vokalinin Misery Index müziğinde çok büyük bir etki yarattığını düşünüyorum. Elma-armut karşılaştırmak olacak ama atıyorum şimdi, bir THE BLACK DAHLIA MURDER vokali düşünsenize bu müziğe mesela. Hakikaten albümün yarısında düşer bayılırdık herhalde. Netherton’ın dana vokali tam oturuyor gruba ve karmakarışık, kirli ve umursamaz gitarlardan sonra Misery Index’e dair en sevdiğim şey galiba.
Decline and Fall, New Salem (dikkat!), Rituals Of Power ve I Disavow gibi şarkılara direkt kefil olmakla birlikte kalan diğer şarkıların her biri için de övgü dolu cümleler kurabilirim galiba. Artık spor salonunda gözyaşları içinde ağırlık basarken mi açarsınız, bürokratik işlemler için sabahın köründe bir yerlerde sıra beklerken, devlet aşkınız depreştiğinde mi hatırlarsınız, sıkış tepiş bir toplu taşıma aracının içerisinde, insanlıktan nefret ettiğiniz bir anı mı şenlendirirsiniz, yoksa kalleşlik eden sözde bir arkadaşınızın ağzına hadouken atma hayallerinize fon müziği mi yaparsınız bilemiyorum ama Rituals of Power bir yerlerde, bir şekilde mutlaka dinlenmeli.
Kurumsal,political correct ve husu icerisindeki Ofiste satasacak adam ariyorum !.
I disawow konserde girince gozlerim dolu dolu ”iyi ki buradayim lan” demistim ne konserdi yaa
naysayer yılın şarkısı adayı ulan ne kadar manyak bişey HIYAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
Geri bildirim: Vltimas – Something Wicked Marches In – Metalperver
DOYAMIYORUM DOYAMIYORUM DOYAMIYORUM
Selam (^_^)/.
Aşağı yukarı iki haftadır müzik dinlemeye ayırdığım zamanın neredeyse tamamı bu albümle geçiyor. Elim başka bir albüme gitmiyor Rituals of Power dururken. Stres, üzüntü, yorgunluk bırakmıyor insanda. Bence grubun en iyi albümü, deathgrind türünde de dinlediğim en iyi albümlerden biri.
Albümün altını muntazaman spamlamışım. Yorum yazmak için geldim, daha da spamlamamak için yaratıcı övgü cümleleri düşündüm dümdüz övmeyelim diye de beceremedim. Çok süper albüm işte. Misery Index şöyle iyi grup böyle yapar öyle mükemmel vs.
Bu arada albüm kapağındaki iskeletin tuttuğu tabletin üzerinde VERITAS yazması mükemmel bir detay. Sözlerinin de duruşunun da hastasıyım Misery Index.