KritikListe

Metalperver Okur Seçkisi

Merhaba, 2018 yılı içerisinde Metalperver’de paylaşılan 200. yazıya hoş geldiniz!

Bu seneyle ilgili en çok gururlandığım, en keyif aldığım şeylerden biriydi galiba Metalperver’e koşturmaya devam etmek ve açıkçası tek başıma bu kadar istikrarlı devam edebileceğimi pek sanmıyordum ama demek ki metalin gücünü hafife almamak gerekiyormuş gerçekten. Siteyle ilgili önerileriniz/tavsiyeleriniz için kapım her zaman açık ve okuduğu en iyi incelemeleri Metalperver’de gördüğünü söyleyene de metalden zerre anlamayıp anlıyormuş gibi yaptığımı iddia edenlere kadar gelen tüm geri dönüşlere teşekkürler; katlanarak artması dileğiyle.

2018 Sohbeti başlığında sizlerden senenin öne çıkanlarını, kendi listelerinizi paylaşmanızı istemiştim ve herhangi bir değerlendirmede güvenilir bir ölçüt olarak kullanılabilecek boyutlarda olmasa da hatırı sayılır miktarda yorum geldi sayılır, vakit ayıran herkese teşekkürler. Diğerleri bok yesi…Yok tabii, olur mu öyle şey.

20-25 yorum içerisinde herkesin listesi bambaşka olduğu için tutup bir en iyiler listesi hazırlamak anlamsız olacaktı, çünkü gelen yorumlar içinde en fazla ilk sıraya konulan albüm bile aslında toplamda üç defa çıkmış tepeye (o da benim de için yılın albümü olan Kriegsmaschine gerçi; gurur tablosu adeta). Haliyle şöyle bir toparlayıp Metalperver okur listelerinde gözüme çarpan, kıyıda köşede kalmış, kritiklemediğim veya kendi adıma da iyi bir tavsiye niteliği taşıdığına inandığım birkaç albüm çıkardım keşfetmeniz için; buyursunlar:


Architects – Holy Hell

Herhalde bu sene albüm incelemesi sorduğumda en çok tavsiye edilen, en çok kritiği istenilen albüm bu oldu. Yıllar önce aktif takip etmeyi bıraktığım metalcore türünde yılın en iyisi açık ara Holy Hell sanırım. İtiraf etmeliyim ki yalnızca birkaç defa baştan sona dinledim albümü ama her defasında da bunu daha çok dinlemem lazım sanırım hissi yaratmayı başardı. Belki 2019’un ilk günlerinde kritiği de gelir ama gelmese bile en azından kültür açısından, türün geldiği noktayı görmek için mutlaka bir bakın. Şu an Hereafter çalıyor arkada mesela ve ben yine hayıflanıyorum niye bu albümü bu kadar az dinledim diye. Vallahi mis gibi.

Khemmis – Desolation

Khemmis ilk çıktığından beri takip ettiğim ve sevdiğim bir grup aslında ama Desolation benim için biraz hayal kırıklığı oldu, çünkü doom hissini alamadım bir türlü albümden. Daha heavy metal gibi geliyor bana Desolation ve gruptan beklentim bu olmadığı için, albümü objektif bir gözle değerlendiremeyeceğimi düşünüp uzak durdum ama genel olarak beğenilmiş ve okur listelerinde gözüme çarptı fazlasıyla. Doom/heavy metal türünde iyi bir albüm dinlemek istiyorsanız bir bakın ama Khemmis’in esas potansiyelini görmek ve bu türde ÇOK İYİ bir albüm dinlemek isterseniz tavsiyem Hunted albümüne dalmanız.

Terrorizer – Caustic Attack

Neden bu albüme bu kadar az ilgi gösterdiğimi gerçekten bilmiyorum. Pete Sandoval var, Lee Harrison var, ayılar ayısı death/grind var ama nedense bir türlü adam akıllı dinleyemedim. Bu sene o kadar çok, o kadar iyi death metal yaptı ki Terrorizer’a sıra gelmedi resmen.
Şu iki isimden birini duyduysanız zaten başka referansa ihtiyacınız yok ama amansız bir ekstrem metal saldırısına hazırsanız Caustic Attack’a bir göz atın mutlaka. Kişisel ayıplarımdan biri olarak not düşüyorum ben de; en kısa zamanda telafi edeceğim Pete ağabey, söz ağabey. Vurma ağabey.

Amorphis – Queen of Time

Sevdiğim çok şarkıları olsa da ve asla metale katkılarını ve etkilerini yadsıyacak kadar hadsizlik etmesem de herhalde hiçbir zaman bir Amorphis hayranı olmadım. Albüm çıktığında ortalık yıkıldı adeta ve ben boş boş bakıyordum o sırada etrafa. Başlıkta dönen sohbette de hem yılın en iyileri arasında hem de senenin en balon albümü kategorisinde kendine yer bulmuş Queen of Time. Açıkçası albüm ile ilgili kişisel bir yorumum yok çünkü Spotify’da milyonlarca defa dinlenilen şarkılar bile bende bir his yaratmıyor ve tüm albümü okey diye dinliyorum her seferinde. Amaan Amorphis’i de anlamayıvereyim ya neymiş yani, diyor ve geçiyorum.

At the Gates – To Drink From the Night Itself

Senenin en iyileri arasında başlayıp giderek gerilere düşen bir albüm oldu benim için To Drink From the Night Itself. Kritiğinde zaten prodüksiyon ve biraz da fazla güvenli sınırlarda kalınmasıyla ilgili laf arasında hayıflanmıştım zaten ve bu nedenlerden dolayı da sene sonuna yaklaştıkça giderek değeri azaldı albümün. Kimi listelerde en üst sıralarda, kimilerinde ise yılın hayal kırıklıkları arasında olduğu için ve her şeyden önce AT THE GATES! olduğu için mutlaka bilinmesi gereken 2018 işlerinden, ona şüphe yok ama ben hala kesin kararımı verebilmiş değilim. Aylar önce 100 üzerinden 86 vermiştim, şu an o puan gözümde 75-80 bandına indi. İleride ne olur bilemiyorum.

1914 – The Blind Leading the Blind

Kasım ayının ortalarına doğru gelen The Blind Leading the Blind, çıkış tarihi yüzünden listeleri hazırlarken şöyle demlenip oturmamıştı henüz ama şu an gönül rahatlığıyla 2018’in en iyi black metal albümleri arasına yerleştirebileceğim bir iş. Gerçi biraz da death metal tınladığı anlar yok değil tabii (sevmiyorum blackened death demeyi). Dünya Savaşı konseptiyle yürüyen, savaş alanında sipere yatmış, gördükleri yüzünden travma geçirip şoka girmiş bir askerin etrafındaki keşmekeşi bütün gerçekliğiyle, karanlığı ve umutsuzluğuyla aktarabilen bir albüm The Blind Leading the Blind. Kritiği de gelir mutlaka bir ara zaten. Müthiş bir albüm, ıskalamayın.


Bunlar dışında yine birkaç albüm daha vardı sitede olmayan ya da Metalperver listesine almadığım ama gözüme çarpan, mutlaka bir bakılması gerektiğini düşündüğüm albümler bunlardı özetle ve çok da uzatmak istemedim. Bir tane de 2018 Spotify listesi hazırlayıp 2018 külliyatını bir kenara koyacağım artık galiba, bu senelik benden bu kadar.

Herkese mutlu, birbirinden canavar albümler/gruplar keşfettiği, sevdiği gruplar tarafından hayal kırıklığına uğratılmadığı keyifli, huzurlu bir yıl dilerim. 2019’da da Metalperver’de görüşmek dileğiyle, esen kalın.

Yazıyı/albümü değerlendirmek için:

Average rating 0 / 5. 0

Siteye destek olmak için aşağıdaki düğmeye tıklayıp Patreona göz atabilirsiniz👇
Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

Bir Yorum Bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.