Kritik

Agrypnie – Grenzgænger

Merhaba.

Altı yıl kadar önce kaleme aldığım Asche kritiği ile Türkiye’de tanınmasına bir nebze de olsa ön ayak olduğumu düşünmekten keyif aldığım Alman post-black metal güzelliği Agrypnie, beş yıllık bir aradan sonra nihayet yeni stüdyo albümü ile karşımızda, oh.

Kadrosunu sabit tutmakta güçlü çeken gruplardan olan Agrypnie, kurulduğu 2004 dolaylarında neredeyse bir solo proje olarak başlayan, ardından da devamlı eleman değişiklikleri geçirse de öyle veya böyle yoluna devam eden bir oluşum. Grubun beşinci stüdyo albümü Grenzgænger‘de resmi olarak iki kişi yer alıyor: Agrypnie’nin kurucusu ve beyni Torsten, der Unheld ve bu albüm ile olaya dahil olan davulcu Moe. Bütün albümlerde konuk statüsünde yer alan basçı Phil Hillen de yine sabit isimlerden (prodüksiyondan da sorumlu kendisi). Ancak önceki albümlerde şarkı yazımı konusunda diğer elemanların da nispi bir katkısı olurken Torsten bu defa Grenzgænger‘i baştan sona tek başına yazmış.

Besteler ona ait olsa da Alman post-black metal piyasasının önemli isimlerinden kabul edilen Torsten’e albümde pek çok konuk müzisyen eşlik ediyor. Üçüncü parça Aus Zeit erhebt sich Ewigkeit‘da DORNENREICH‘dan Eviga gibi, yine diğer parçalarda çok sevdiğim ve azalarak bitmesine çok üzüldüğüm TOTDGELICHTER‘den Marta, Torsten ile beraber NOCTE OBDUCTA gibi bir şaheseri hayatımıza kattığı için minnettar olduğum kral insan Traumschänder ve HARAKIRI FOR THE SKY‘dan J.J gibi önemli isimler albümde Torsten’e destek olmuşlar. Yalnızca şu isimler bile Agrypnie’nin kalibresi hakkında bir fikir veriyordur diye umuyorum.

Post-rock ile iç içe, hafif bir hüzün tabakasıyla kaplı Agrypnie müziği yine ızdırap dolu ve melankolik, fakat 2018 model Agrypnie geçmişe nazaran daha canlı, daha hızlı ve daha tempolu. Depresif black metale göz kırpan, yukarıda saydığım isimlerin de desteğiyle iyice çeşitlenerek zenginleşen vokallerin sürüklediği Grenzgænger, ilk parça Auferstehung ile epey yavaş açılsa yaklaşık bir buçuk dakikalık girizgah sonrasında Torsten’in aldığı derin bir nefes ile beraber bir başlıyor, pir başlıyor. Bu arada evet, albüm tamamen Almanca. O nedenle sözlere tam hakim olmak pek mümkün olmasa da en azından ilk parça Auferstehung‘un yeniden canlanma, diriliş anlamına geldiğini ve bu ismin de Agrypnie’ye cuk oturduğunu söyleyebilirim.

Umudun kaybolduğu çaresizlik anları ile gezegenleri titreten devasa öfke patlamaları arasında gidip gelen Agrypnie müziğinde en çok hoşuma giden şey bu ikilik ve Grenzgænger‘ın temelinde de aynı fikirler bulunuyor. Bu açıdan biraz tahmin edilebilir yollara sapsalar da bestelerde mutlaka Agrypnie’ye özgü bir şeyler bulmak da mümkün. Örneğin albümdeki açık ara favorim Aus Zeit erhebt sich Ewigkeit’ın ortalarından itibaren dörtnala koşan davulların üzerindeki gitar, Eviga’nın buz gibi vokalleri ile birleşip o kadar farklı bir hava yaratıyor ki bu tür işlere yakın dinleyicilerin her birinde farklı bir iz bırakacaktır mutlaka. Aynı şekilde Die Waisen des Daidalos da duygusal açıdan sürekli yükselip alçalan, taklalar atan bir hız treni etkisi yaratıyor. Kapanışı yapan Zu Grabe ise isminin hakkını vererek ilk parçada dirilen şeyi mezarına tekrar yatırırken albümü de enfes bir şekilde nihayete erdiriyor.

Açıkçası konu Agrypnie olunca fanboy gözlüklerimi çıkarmakta bir nebze güçlük çekiyorum ama yetmiş dakikalık uzun sayılabilecek süresinde rağmen biraz fazla mekanik tınlayan davullar dışında kulağıma batan ya da keyfimi baltalayan hiçbir şey yok Grenzgænger‘de. Bir de bana kalsa bir-iki parçadan birkaç dakika kırpardım herhalde. Bunlar dışında Grenzgænger kusursuza yakın, nefis bir albüm. Türe yakın herkese şiddetle tavsiye ediyorum; dinleyin, dinletin.

87/100

 

 

Become a patron at Patreon!

Korhan Tok

Üniversiteden sonra metali bırakmadım.

One thought on “Agrypnie – Grenzgænger

  • Agrypnia

    Bu gruba aşık olan bi ben değilmişim.Bu kadar iyi olup da bu kadar underground kalan başka grup yok galiba türünde

    Yanıtla

Bir Yorum Bırakın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.