Riot V – Armor of Light
Hayatımda ilk defa bi Riot V albümünü baştan sona dinledim. Merhaba.
1975 yılında New York’da kurulan power metal grubu Riot V, pek çok eleman değişikliği ve zamansız ölümlere direnerek yıllardır kendi çizgisini bozmadan üretmeye devam eden, veteran oğlu veteran bir grup ve 2018 yılında çıkardıkları, bu yazının konusu olan 16. (on altı) stüdyo albümleri olan Armor of Light, gerçekten de hayatımda baştan sona dinlediğim ilk Riot V albümü ve bu da benim ayıbım olarak tarihe not düşüldü.
Esas besteci ve iki kurucudan biri olan gitarist Mark Reale’nin 2012’deki ölümünün ardından grupta 1970’lerden beri devam eden kimsenin kalmamış olmasıyla özgün ismi olan Riot’tan Riot V’e evrilen grubun günümüzdeki kadrosundaki en eski isim ise uzun süredir 1989’dan beri ikinci gitaristlik görevini sürdüren Mike Flyntz. Neler neler olmuş, hiç haberimiz yok resmen.
Grup ve önceki albümler hakkındaki kısıtlı bilgim nedeniyle kendi içinde bir kıyaslama yapamayacağım için daha genel bir çerçeveden bakarak dinlemek ve değerlendirmek durumunda kaldığım bir albüm oldu Armor of Light. Çok sevdiğim nostaljik bazı grupların kapakları çoktan tozlanmış albümleri dışında açıkçası çok uzun süredir saf power metal dinlemediğim için Armor of Light’ın benim için keyifli bir tecrübe olduğunu söyleyebilirim rahatlıkla.
70’lerden beri bu piyasanın içinde yer alan ve üreten 53 yaşındaki Mike Flyntz ve aynı şekilde 1987’den beri mikrofonu elinden düşürmeyen, 48 yaşında merdiven dayamış Todd Micheal Hall gibi iki büyük veteranın olduğu bir albümün elbette ana kriterler göz önüne alındığında eksik bir yanının olmaması, doğal sayılabilecek bir durum. Gerçekten de ilk parça Victory‘den itibaren, bu adamlar ne yapmaları gerektiğini çok iyi bilen tipler düşüncesi yerleşiverdi zihnime. Saf, standart bir power metal için gereken her şey fazlasıyla mevcut Armor of Light’da ve bu açıdan türün takipçilerini hayal kırıklığına uğratacağını hiç sanmıyorum.
Geleneksel beste kalıplarının dışına çıkmayacak şekilde kurgulanan ve genel olarak Mike ile 1990 doğumlu genç gitarist Nick Lee’nin armoniden beslenen gitarları üzerine oturtulan parçalar, vintage Amerikan power metalinin iyi yönlerini öne çıkaran, keyifli bir palet sunuyor. Elli beş dakikalık süresiyle uzun sayılabilecek albümün içerisinde elbette bazı doldurma parçalar ve diğerlerinin gölgesinde kalan şeyler yok değil, fakat Armor of Light genelin üzerine çıkmayı başarıyor.
Bu noktada aslan payı bu kadar kesin çizgileri olan bir tür içerisinde hiç de sıkmayan gitarlara ait. Yalnızca gitarları dinlemek bile yeterince keyifli. Gerçi iki gitarın gücünü kullanıp armoniye abandığınız ve aklınıza gelen ilk fikri kullanmaktansa biraz daha klavye üzerinde dolanıp daha taze rifler üretebildiğiniz taktirde bu meret her türlü dinleniyor zaten, haha. Mike ve Nick’in neredeyse her parçadaki atışmaları, o çağlayan, coşkulu power metal soloları ve Todd’un uç noktalara çıkmakta hiç güçlük çekmeyen vokalleri ile bir şekilde akıp gidiyor albüm. İlk parça Victory, devamındaki End of the World, Heart of Iron ve albümle aynı adı taşıyan Armor of Light, fikir edinmek için ilk göz atacaklarınız olsun.
Aslında birkaç şey daha yazabilirim ama daha fazla dayanamayacağım sanırım: Yahu şu kapağa bir bakar mısınız? Bu şekilde bir kapağa sahip olan bir albümü dinlemek için gerçekten başka bir nedene ihtiyacınız var mı? Yapmayın etmeyin, koşa koşa gidip Armor of Light dinleyin derhal. Dünyanın en iyi albüm kapağı değil de nedir bu arkadaşlar? Lütfen ama.
86/100