Immortal – Northern Chaos Gods
Vay be Immortal. Merhaba.
İster grup elemanlarının panda makyajlarından ve dağdan aşağıya koşarak gitar çaldıkları videolarından, ister Abbath’ın yengeç yürüyüşünden olsun, bir şekilde Immortal’ı biliyorsunuzdur. Tabii aslında Immortal’a dair gözün gördüğünden çok daha fazlası var.
MAYHEM insanı Euronymous’un Abbath’ı, Abbath’ın da Euronymous’u öldüren Varg Vikernes‘i black metale soktuğu rivayet ediliyor. İkinci dalga black metalinin dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemin ortasında, bu müziğin ortaya çıkış anında orada olan adamlardan bahsediyoruz kısacası; Immortal hakkında ileri geri konuşmadan önce bunu bir bilelim.
Fakat aynı dönem birlikte piyasaya atıldığı pek çok black metal grubu çok daha provokatif, vahşi ve şok edici bir tavrı benimserken Immortal hiçbir zaman bu karanlık saldırının bir parçası olmayı tercih etmedi. Onun yerine kendi yarattığı karanlık bir fantazi dünyasının içinde, Blashyrkh evreninde kalmayı seçti ve bu açıdan bakıldığında her zaman diğer ikinci dalga black metal gruplarından ayrı bir yerde durdu ve ben her şeyden önce bu vizyonu taktir ettiğimi belirtmek isterim. Kritiği okuyacak kadar ilgili herhangi birinin grubun dağılma süreçlerini, Abbath’ın türlü garipliklerini ve grubun günümüzde geldiği noktayı bildiğini varsayarak devam ediyorum.
Son Immortal albümü All Shall Fall çıktığında takvimler 2009 yılını gösteriyordu ve ne yazık ki o günden sonra Blashyrkh’in kapıları kapandı. Ancak Immortal’ın döneminden geriye yalnızca üç-beş grup kaldığını, onların da eskisine göre bambaşka müzikler üreterek kendilerini farklı bir noktada konumlandırdıklarını düşünürsek bunda şaşılacak bir şey yok. Yapacaklarını yapmış, birbirinden efsane albümler yazmışlardı zaten ve dağılmalarını normal karşılıyordum. Tek sorun grubun biraz fırtınalı günler geçirmiş olmaları ve yaşadıkları sevimsiz süreçler nedeniyle efsane statüsünü kaybetmeye başlamış olmalarıydı. Nihayet sular durulduktan sonra ortaya çıkan tabloda grubun Abbath’sız pek bir şey yapamayacağını düşünen taraftaki bir dinleyici olarak mevzu bahis Northern Chaos Gods‘ın Immortal ismini iyiden iyiye tüketeceğini düşünüyordum… Herhangi bir konuda yanıldığıma hiç bu kadar sevindiğimi hatırlamıyorum.
Devlet büyüklerimizden gördüğümüz şekilde Sevgili Demonaz… Sen kimsin ya? demek istiyorum. Gerçekten, sen neymişsin be Demonaz! Ne çabuk koskoca Immortal’ı kendi grubun haline getirmişsin! Madem böyle bir performans gösterebiliyordun, yıllardır sen neden vokal yapmıyordun doğru dürüst? Peki gitarlar, ya onlara ne demeli? YIllarca yalnızca şarkı sözü yazarak kendini harcıyormuşsun be Demonaz!
Bu ufak çıkışın ardından albüme dönecek olursak; gerçekten de Immortal artık Demonaz’ın grubu ve Northern Chaos Gods en basit şekilde bu realitenin mümkün olabilecek en testisli beyanı gibi bir albüm. Demonaz ve Horgh ikilisi, geçmişten günümüze taşıdıkları black metal kültürlerini müziklerine enfes bir biçimde yansıtmışlar. Şüphesiz Abbath’ın gölgesi ve mirası, onun grup ve bu ikili üzerindeki etkisi öyle hemen insanın omuzlarından sıyırabileceği kadar zayıf bir etki değil. Haliyle çoğu rif ve melodide Abbath’ın beste anlayışının etkilerini görmek mümkün. Buna karşın Demonaz’ın beste yaparken daha da derinlere inerek rehber olarak -belki biraz garantici şekilde- black metalin atalarına ulaşmaya çalıştığını da görmemek imkansız. Bu noktada Mighty Ravendark notunu düşüp susuyorum. Vay Demonaz vay ya.
Albüme dair tek sevmediğim şey Northern Chaos Gods‘ın benim için biraz fazla dikkatli, diken üstünde ve derli toplu olma çabasını dinleyiciye de hissettiren bir albüm olması. Kısacası daha dağınık bir prodüksiyon anlayışı ve belki de Called to Ice‘da olduğu gibi daha serbest bir gitar işçiliği olsa Northern Chaos Gods Immortal diskografisinde daha da yukarılara tırmanabilirmiş gibi hissediyorum. Tutup da şimdi Demonaz Immortal ruhunu çok iyi yakalamış gibi saçma sapan laflar etmek istemiyorum ama albümün her yerinden enerji fışkırıyor ve Abbath’ın ardından Demonaz&Horgh ikilisinin omuzlarına yüklenen baskı pozitif bir etki ile büyük bir itici güç sağlamış, orası kesin.
Benim için Marduk, Funeral Mist, Craft, Drudkh, Varathron ve Horizon Ablaze albümlerinin arasına rahatça koyabileceğim, yılın en iyi black metal albümlerinden biri Northern Chaos Gods. İtiraf etmek gerekirse içlerinde en beklemediğim, en iyi olmasına pek ihtimal vermediğim albümdü üstelik. Demonaz ve Horgh gerçekten taş gibi bir Immortal albümü yazmışlar ve 2018 yılında, üstelik bu defa sadece müziği ile Immortal’ı konuşabiliyor olmak beni gerçekten mutlu ediyor. Blashyrkh’in kapıları nihayet yeniden ve ardına kadar açıldı; dondurucu soğuğa aldırmayın ve adımınızı içeri atın.
Benim için yılın en sürpriz albümü oldu. Pek bir beklentim olmadan açtığım albümün köpeği oldum. O agresif riffler, o vokal. Yıllardır Immortal özlemim varmış da fark etmiyormuşum. Hele o Mighty Ravendark yok mu of of of. Bu yıl geçtiğimiz yıllara kıyasla benim için son derece daha doyurucu geçiyor. Eline sağlık abi.
90/100