Essence – Last Night of Solace
2005 yılında kurulan ve ilk albümü Lost In Violence ile 2011 yılında metal dünyasına hızlı bir giriş yapan Essence, Danimarka’nın kuponları yatıran futbol kulübüyle ünlü Nordjylland bölgesinden bizleri selamlıyor.
Neyse ki Essence’in kumarla ve bahisle pek bir alakası yok. Yahut daha çok genç bir oluşum oldukları ve şöhret merdivenlerinde tırmanmaları gereken birçok basamak bulunduğu için kırdıkları cevizlerden benim haberim olmuyor. Kulağına bu konuda bir şey çalınan varsa hepimizi bilgilendirsin. Grupla ilgili en çok merak ettiğim şey bu çünkü. Uykularım kaçıyor.
Essence, nasıl diyeyim, bir thrash grubu. Baya kolay dedim aslında. Hem de thrash ibaresinin başına ekstrem etiketi alabilecek kadar da bu işi ciddiye alan bir grup. Bu yazının tam aksine, Essence oldukça sağlam ve ayakları yere basan bir tavır sergiliyor.
Grubun 2013 yılında yayınladığı ikinci albümü Last Night of Solace, başından sonuna kadar çiğ, hızlı, sert bir thrash metal saldırısı olarak değerlendirilebilir. Grubun en büyük ilham kaynaklarından birinin KREATOR olduğu, albümün hemen hemen her anındaki, özellikle grubun 90’lardaki hafif gotik havasını anımsatan anlardan rahatlıkla anlaşılıyor. Bir-iki parçada hafifçe şöyle black/thrash füzyonuna da kayıyor ki, benden orada puanı kapıyor zaten hemen.
Hafiften başka şeylere benzetme işine girmişken baştan belirteyim; Essence’in müziğinde thrash metal sahnesine yeni bir bakış açısı getirmiyor, hayat öpücüğü vermiyor, Heimlich manevrası vesaire şeyler yapmıyor. Bunun yerine özellikle türün altın çağını yaşadığı 90’lı yılları kendisine baz alıyor, o dönemde artık SODOM’dan CORONER‘e, DESTRUCTION‘a kadar ne kadar ağabeyleri varsa hepsinin tek tek elini öpüyor, hayır duasını alıyor. Dersine çalışmadan gelip tahtaya kalkınca içinde doğru sıçmaya başlayıp cümle aleme rezil olmaktansa grup efendi gibi akşamdan tekrarını yapmış; çatır çatır söylüyor ne sorsam.
Çılgın atan blast-beatler eşliğinde ne dur dinleyen ne sus anlayan bir tempoda seyrediyor albüm. Kopyala/yapıştır olduğu çok belli olmasın diye tersten çalınan rifler ve ünlü bir thrash şarkısındaki solonun bin beş yüz yetmiş dokuzuncu (saydım) varyasyonu yerine gerçekten de bir şeye benzeyen, insanın kanını kaynatan bir gitar işçiliği söz konusu. Mille Petrozza ile Tom Angelripper arasında duran vokalistin canhıraş haykırışlarıyla kütür kütür Amasya elması ısırıyormuş hissi geliyor insana. Amasya elması gibi bir albüm Last Night of Solace.
Çok yeni bir grup oldukları ve yaptıkları iş çok net olduğu için sözü uzatmıyorum. 90’lı yıllarda çıkan, ayıla bayıla dinlediğiniz thrash albümleri varsa ve bir şekilde o dönemleri hatırlatacak, bir yandan da taze bir şeyler arıyorsanız Essence tam ağzınıza layık. En son 2015 yılında Prime albümü ile çizgisini koruyan gruptan henüz yeni bir haber yok, fakat siz yine de kendilerini bir kenara not edin.