Yerli Pazarı: Balina – Kaybetmenin Mitolojisi
Merhaba.
Kendi adını taşıyan ilk albümünü 2013 yılında çıkaran, İzmirli birtakım post kafalar ikilisi Burçin Esin ve Alican Öyke tarafından kurulan Balina, yerli piyasanın pek tanınmayan, ancak kendi kitlesi tarafından pamuklara sarılan, keyifli bir oluşum.
Gitar ve davuldan oluşan ham, enstrümantal ve içlerinden geldiği gibi bir müzik bu. Özellikle grubun ilk albümü bu konuda gerçekten şüpheye mahal vermeyecek kadar hesapsızca yapılmış sanki. Dört parçayla kırk dakikaya ulaşan ilk albümün aksine, geçtiğimiz Aralık ayının son günlerinde piyasaya çıkan Kaybetmenin Mitolojisi, yirmi beş dakikalık süresiyle daha mütevazi ve bana göre çok daha dinleyici dostu.
Balina’ya dair en sevdiğim şeylerden biri olan bu birbirini iyi anlayan iki arkadaş stüdyoya girmiş havası, Balina müziğinin en büyük alamet-i farikası olsa dahi ilk albüm özelinde biraz yorucuydu açıkçası. Daha doğrusu bizim gibi gününün büyük bir bölümünü harhörhörhör metal dinlemeye ayıran insanlar için yorucu uygun bir sıfat değil belki ama en azından dağınık ve sanki daha alacak yolu olduğunu açık eden bir albümdü. Kaybetmenin Mitolojisi, bu açıdan Balina’nın aradan geçen dört yılda ne kadar üzerine koyduğunu açıkça gösteriyor ve bu tür yeraltının altı işler peşinde koşanların gelişime açık olmalarının ne kadar önemli olduğunu yerli rock/metal piyasamıza şöyle bir göz atarak bile kolaylıkla görebileceğimiz için ayrıca övgüye değer buluyorum.
Kendi dinamikleri içinde ilk albüme nazaran daha kompakt, anlatısı daha kolay kavranabilen bir albüm olmasının dışında Kaybetmenin Mitolojisi, dört parçadan oluşan ve yalnızca son parçaya, equalizer kıpırdatmayan o düşsel sesiyle eşlik eden Lara Di Lara‘nın konuk vokali dışında enstrümantal bir albüm. Genellikle düşük tempoda, kimi zaman MASTODON‘a, kimi zaman COHEEDandCAMBRIA‘ya selam eden, post-rock/metal türü içerisinde kendi derdini anlatma güdüsüyle oradan oraya özgürce savrulan bir müzik. Yalnızca müziğe odaklanan dinleyiciyi tatmin edecek kadar dolu, işin içinde his arayanları düşündürebilecek kadar da yoğun bir albüm.
Daha önce dinlemediyseniz özellikle ilk albüm Balina’dan başlamanızı tavsiye ederim. Çok iyi bir ilk albüm olmasının dışında, Kaybetmenin Mitolojisi ile birlikte grubun kendi fikirlerini nasıl törpüleyebilmeye ve daha derli toplu sunmaya başladığını görmek eminim birçok dinleyicinin hoşuna giden ve grupla daha derin bir bağ kurmasını sağlayacak bir detay olacaktır. Kapağıyla, kaydıyla, müziğiyle ve ruhuyla çok düzgün kurgulanmış, ikide iki ile devam eden bir iş yapıyor Balina. Umarım önümüzdeki yıllarda hak ettikleri noktaya gelirler. Toplamda yetmiş-yetmiş beş dakikanızı ayırın ve kendilerine mutlaka bir göz atın derim. İyi Pazarlar.